Adam 'Balyoz' isimli darbe planına karışmaktan dolayı cezaevinde yatıyor.

Kendi içeride ama hayalleri dışarıda!

O kadar dışarıda ki havalanmış, uçmuş, gitmiş.

Yeryüzünde cezaevi uygulaması başladığı ilk günden itibaren, yani icadından bugüne kadar içeride bulunanların hepsi aynı umudu beslemiştir.

Dışarı çıkmak.

Ya af sayesinde, ya kaçmak suretiyle.

***

Bizim Balyozcu da aynı sevdaya kapılmış.

"En geç iki sene içinde" çıkacağına inanıyor.

Çünkü "sağlam kaynak" öyle söylemiş.

"Uzun sürmez" demiş; bir iki sene içinde manzara tersine dönecekmiş.

Dışarı çıkar çıkmaz, rövanş alacaklarmış.

Hem de "çoluk çocuk demeden".

***

Onu biliyoruz hacı!

Daha önce kaç defa yaptınız.

Yeni bir şey söyle, farklı bir şey söyle.

Darbecilerin "çoluk çocuk demeden" neler yaptıklarını gördük evvelce.

Darbelerin olgunlaşmasının nasıl olduğunu, artık teferruatıyla biliyoruz.

Ne şekilde şartların elverişli hale getirildinden haberdarız.

Bu ülkenin çocuklarını birbiriyle çatıştırmaya "iti ite kırdırmak" şeklinde baktığınızı da cümle âlem öğrendi.

Ortalığa saçılan planlarınız sayesinde yeni tezgâhlarınız da pazara düştü.

***

"İnsanın en zayıf olduğu an, kendisine çok fazla güvendiği zamandır" diyor Balyozcu.

Ne kadar doğru bir tespit.

İşte o yüzden içeride bulunuyor.

Kendine fazla güvenmekten, tedbirsizlikten, beceriksizlikten dolayı.

Nerede, ne zaman, ne konuşacağını bilememek başlarını yaktı.

Ve hâlâ devam ediyorlar.

İçerideyken bile saçma sapan konuşmaktan vaz geçmediler.

Ses kaydına bakalım:

"Tabii bu daha süreç alacak. Daha ne kadar çekeriz bilmiyorum. Ama çok uzun süreceğini sanmıyorum ben de artık. Bakalım kaç kişiyi bırakırlar, bırakırlar mı? Yani olmazsa iş uzun sürmeyecek artık. Yani aldığımız haberler o yönde bizim. Sağlam kaynaklar."

Hemen belirtelim ki kaynaklarınız zannettiğiniz gibi 'sağlam' değil azizim.

Bir de 'süreç' kelimesinin anlamını öğrenseniz iyi olur.

***

"Adamlar kaçacaklar. Bu ülkeden kaçacaklar çoğu. Ve rönvanş çok farklı olacak. Çok kişinin canı yanacak... Bir sürü hesaplaşma olacak. İki sene çok belki bir sene içinde. Eğer buradan çıkarsak dışardakilerle çok ciddi bir hesaplaşma olacak. İlk şeyimiz ne olacak biliyor musun? Aç kalacaklar..."

Rövanşist düşünce neymiş görün.

Önce çoluk çocuğa varıncaya kadar rövanş alacaklar...

O kadar çılgınca düşünceye kapılmışlar ki sonra kızdıkları kişileri aç bırakacaklar.

Derken sonunda ülkeden kaçmayı düşünecekmiş o kişiler.

Uç uğur böceği uç!

Önce siz hesabınızı verin...

Sonra dışarı çıkıp hesap sormayı düşünün.

***

28 Şubat'ın Genelkurmay Başkanı Karadayı da "Eğer beni götürmeye kalkarlarsa kafama sıkarım" diye açıklama yapmış.

Daha evvel Evren de söylemişti aynı şeyi. Dava açılırsa kafama sıkarım demişti. İnanmamıştık.

Bu defa inansak mı?