Psikosomatik hastalıklardan Vitiligo
36 yaşında olan Ayşe hanım bir şirkette memurdu. Ayşe hanımın bana başvurma nedeni sosyal ilişkilerinin bozulması, son zamanlarda çok sinirli, alıngan olması ve insanlara olan güvensizliği idi. Kendisine üç sene önce cildiye polikliniğinde Vitiligo teşhisi konmuştu. Kendini seansta tanımlarken; sinirli, çok alıngan, tez canlı gibi ifadeler kullanarak, her şeyin anında olmasını isteyen biri olduğunu belirtti. Ayrıca insanların kendini kullanmasına izin verdiğini, bazen sömürülmüş hissettiğini de ekledi.
Anne babası sağ olan Ayşe hanımın bir erkek kardeşi vardır. Erkek kardeşinin de evli olup beş yaşında bir kız çocuğu olduğunu söylemişti. Erkek kardeşi ile arasının mesafeli olduğunu, kardeşinin de çok sinirli, sorunlu biri olduğunu söylemişti. Erkek kardeşi çalıştığı halde, anne ve babasıyla sadece onun ilgilendiğini, kardeşinin onları pek düşünmediğini eklemişti. Çocukluğunda, babasının annesini arada dövdüğünü ve kendisinin bundan çok etkilendiğini belirtti. Çocukken, kardeşinin çok sinirli, hareketli olduğundan dolayı kendisinin hep ikinci planda kaldığını anlattı. Bu durumu şöyle açıkladı; Kıvanç hanım, kardeşim sorunlu ve sinirli diye hep ben alttan almak zorunda kaldım. Babam öğretmendi, bizimle pek ilgilenmedi. Bize sevgisini hiç gösteremedi. Kardeşim bir yaramazlık yaptığında, hep bana sen ondan büyüksün, o anlamıyor. Sen idare et, ses çıkarma derlerdi. Çok iyi hatırlıyorum, kardeşimin ayrı odası vardı. Ben ise ailecek ortak kullandığımız salonda yatıyordum. Ben 19 yaşlarındayken çok beğendiğim bir sanatçının kartpostalını alıp duvarıma asmıştım. Kardeşim, bu yüzden olay çıkarmıştı ve en kötüsü de babam ona değil, bana kızmıştı diye anlattı.
Kardeşi evlendikten sonra, babası ile ilişkisinin değiştiğini, babası ile artık daha fazla iletişim kurabildiğini, ama gene de babasının hiçbir şeyi paylaşmadığını, konuşmak istemediğini anlatmıştır. Ayrıca annesi ile ilgili olarak, Annem cildimdeki kızarıklıklarımı çok sorun ederdi, daha güzel bir cilde sahip olmamı isterdi demiştir. Çocukluğunda anne ve babasının kendisini fazla sevmediklerini ve kardeşi ile kendi arasında ayırım yaptıklarını düşündüğü için bazı duygusal sıkıntılar yaşadığını söylemiştir.
Hastalık hikayesine bakıldığında Ayşe hanım, hastalığın önce ellerinde başladığını, daha sonra da kollarına zaman içinde yayıldığını anlatmıştır. Hastalığının, ikinci sınıfta başladığını, o zamanki stres kaynağının, üniversite sınavını kazanamayışına bağlamıştır. Lise sonda dershaneye gitmiş, ancak sayısal puanla girilen bölümleri tercih ettiği için sınavı kazanamamıştır. Çünkü Ayşe hanım, sayısaldan çok sözel alanda daha başarılıdır. Lisede okuduğu sınıfının, çok çalışkan öğrencilerle dolu olduğunu ve hepsinin de üniversite sınavına sayısaldan girdiğini, kendinin de onlara özendiğini dile getirmiştir. Bu yüzden sınava bir sonraki sene tekrar girmiş ve istediği bölümü kazanabilmiştir.
Ayşe hanım, cildindeki kızarıklıklar yüzünden doktorlara gitmiş, ama çaresi olmadığını öğrendiğinde yıkıldığından bahsetmiştir. Ergenliğinde, çevresinde bu konuda bilgi sahibi olan kişiler olmadığı için insanların farklı tepkileri olduğunu, yüzünün yanmış olabileceğini düşünerek sorular sorduklarını söylemiştir. Ayşe hanıma ayda iki kere düzenli terapi yapılmış ve hafif bir antidapresan tedavisi uygulanmıştır.
Somatizasyon, kişilerin en sık kullandığı savunma mekanizmasıdır ve anksiyete, uyumsuz davranışlar yerine organlarda işlev ve doku değişiklikleriyle anlatım bulur. Organlardaki değişikliklerin oluşturduğu bozukluklara da Psikosomatik hastalıklar denir. Psikosomatik hastalıklarda duyguların boşalımı için, olağan yollar kapanmış olduğundan, gerilim iç organlar yoluyla boşalım bulur. Bu süreç bilinçdışında oluşur.
Psikosomatik tepkiler, bedenin her organında ortaya çıkmakla birlikte deri, kaslar, akciğerler ve kan damarları, mide, kalınbarsak, içsalgı bezlerinde daha çok görülür. Bunlar arasında, ülser, astım, egzama, migren baş ağrıları, gerilim tipi baş ağrıları ve yüksek tansiyon, sedef, vitiligo, kalp hastalıkları sayılabilir.
Sağlıklı mutlu günler geçirmeniz duasıyla Allaha emanet olunuz.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN-PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL:
0 212 503 79 95 - 0 506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.