O haberi "Sadece tanklar kullanılmamış" başlığıyla Habertürk'te görmüştük. 28 Şubat döneminde kurulan Batı Çalışma Grubu'nun televizyon dizilerini "psikolojik harekât amacıyla" kullanmak istediğinden bahsediliyordu.

Hiç yadırganacak tarafı yoktu.

Halkın severek izlediği televizyon dizileri, kendi haline bırakılamazdı herhalde.

Kızı boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya varır... Diziler başıboş bırakılmaya gelir mi?

Kimbilir ne haltlar karıştırır, uçuk kaçık propaganda teknikleriyle ne aykırı telkinlerde bulunur, halkın kafasını kimbilir nasıl çorbaya çevirirler.

***

Ergenekon davasında ek delil klasörlerinde 'Gizli' ibareli belgenin ekinde ise 19 sayfa ve 32 maddeden oluşan "Batı Çalışma Grubu Eylem Planı" bulunuyordu habere göre.

Planın 21'inci maddesinde "devlet televizyonları ve özel televizyonların psikolojik harekât maksadıyla" nasıl kullanılacağı üzerinde durulmaktaydı.

Yapılması gerekenler 4 madde halinde şöyle sıralanmış:

a- Yayınlanması istenen konuları tespit etmek.

b- Bu konularda uygun senoryaları oluşturmak için yarışmalar düzenlemek.

c- Yapım için profesyonel şirketleri kullanmak.

d- Toplumun büyük bir kısmı tarafından ilgiyle izlenen yerli dizilerin (Süper Baba, Tatilciler, Bizim Aile vb) yapımcıları ile görüşerek konular arasına laiklikle ilgili temaların sokulmasını sağlamak.

***

Bu kadar mühim bir konuyla ilgilenmeleri için kimler görevlendirilmeli?

Ek klasöre bakınca onun da cevabını buluyoruz.

İcra makamı olarak Genelkurmay Genel Sekreterliği, Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevlendirilirken, zaman hanesinde ise bu konunun "sürekli" olarak devam ettirilmesi isteniyor.

"Sürekli olarak devam ettirilmesi..."

Kim yazdıysa, ellerine sağlık. Orhan Pamuk'u severek okuyanlardan biri olma ihtimali yüksek.

***

Dosyada bunlar yazıyor olabilir. Bakalım gerçek mi?

O dönemde severek izlenen dizilerin yapımcıları ve yönetmenleri böyle bir telkinle karşılaşmadıklarını anlatıyordu.

Süper Baba dizisi yönetmenleri Osman Sınav ve Orhan Oğuz, Yazlıkçılar'ın yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını yapan Yalçın Yelence, o tür bir yönlendirme olduğunu kabul etmemişlerdi.

Biz de "öyleyse öyledir" deyip üzerinde durmamıştık.

Aksini söyleyip, "Yok kardeşim, siz bilmezsiniz. Ne yönlendirmeler yapılmıştır da farkına varmamışsınızdır" diyecek halimiz yoktu.

Komikten öte bir duruma sebebiyet vermenin sırası mı?

***

Aradan haftalar geçti. Neredeyse konuyu unuttuk.

Derken Ekmek Teknesi'nin "Heredot Cevdet"i Hasan Kaçan, bir açıklama yaptı.

Ekmek Teknesi'nin hangi sebeple yayından kaldırıldığına açıklık getirdi.

Hasan Kaçan, Heredot Cevdet isimli karakterin anlattığı dini hikâyeler yüzünden, bazı paşaların rahatsızlık duyduğunu ve diziyi yayından kaldırttıklarını iddia etti.

Kendilerine sebep olarak ise; "anlattığınız dini hikâyelerden izleyicilerimiz rahatsız oluyor" denilmiş.

O izleyicilerin kim olduğunu daha sonradan öğrenmişler.

***

"Psikolojik harekât" dediğin, tankla topla olacak değil ya... Onun yöntemi farklı.

Bizim BÇG'liler, psikolojik harekât yöntemlerini iyi biliyor doğrusu.

Tek bilmedikleri, o işlerin kendi halkına değil, düşmana karşı yapılması gerektiği.

Olsun; o kadar hata kadı kızında da olur.

Hırsıza ne yapıyorsun demişler, saz çalıyorum demiş. Sesi niçin çıkmıyor ya demişler, yarın çıkar demiş.

Hiçbir şey gizli kalmıyor.

Bugün olmazsa yarın çıkıyor çalınan sazların sesi.

Sevsinler böyle psikolojik harekâtı diyeceğim de, kim sever bilemiyorum.