Adanın zaif ü nizar atları, hani devletin kanatları
Atları sevmek başka bir şey, faytona binip dolaşmaktan hoşlanmak başka... Faytonla adada dolaşmak keyifli... Bizdeki at sevgisi de tarife sığmaz.
Ama bir de atların haline bakın!
Atlar düzgün olsun, gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı olsun; o zaman ister eyer vurup binin, ister faytona koşup sefaya çıkın.
Fakat bizim Adalar'daki faytoncular böyle düşünmüyor.
Onların gözünde at dediğin bir hayvan işte!
Para kazandırma makinesi gibi bir nesne.
*
Geçenlerde Büyükada'ya gittik.
Atların durumu içler acısıydı.
Onda dokuzu bakımsız, cılız, yaşlı; düz yolda bile yürümeye mecali yok.
Yokuş inerken de çıkarken de fazlasıyla zorlanıyorlar.
Hele bazıları her an düştü düşecek gibi görünüyor.
Topallayan, ayağı ciddi ölçüde aksayan, bir ayağını yere tam basamayan atlar vardı.
Faytoncular, zavallı atların durumuna aldırış etmeden müşteri avında.
Yakaladıklarından fazla para isteyenlerin sayısı da az değil.
Devamlı kırbaç sallayanları, hayvancağızları yumruklayanları görmek için aramaya gerek yok.
Her saniye rastlayabilirsiniz.
Keyifli geçmesini ümit ettiğimiz ada gezisinden, atlara yapılan eziyete şahit olunca üzüntüyle döndük.
*
Daha beterini de hayvan hakları savunucusu Nisan Erinç'in verdiği bilgilerden öğrendik.
Atını bıçaklayan hatta dilini kesen faytoncuların varlığını duyduk ve insanlığımızdan utandık.
Böyle davranan birine ne söylenebilir?
Gözünüzü karartıp içinden gelenleri söylediniz diyelim, o mahlûk, söylenenleri anlayabilir mi?
Hiç sanmıyorum.
Anlayacak kapasitesi olsa, baştan öyle davranmaz.
*
Hayvancıkların yemini suyunu yeteri miktarda vermeyen, doğru dürüst bir barınak ayarlayamayan, veteriner görse itfaiyeci sanacak adamlar, adalarda faytonculuk yapıyor.
Bütün bunlardan ada sakinleri de şikâyetçi.
Ancak laf söyleyenle kavga ediyorlar, tehdit savuruyorlar.
*
Öğrendik ki İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) bütün bunların farkında.
Faytonlara koşulan atların durumları tek tek tespit edilmiş.
Sayısının fazlalığı, aşırı yükleme yapıldığı, sağlıksız oldukları, bakımına özen gösterilmediği, kötü muamele gördükleri, yeterli barınak bulunmadığı...
Faytoncuların eğitimsizliği, müşterilere kaba davrandıkları, uyaranlara karşı tehditkâr oluşları, fiyat tarifesine uymadıkları, çevre temizliğine aldırış etmedikleri...
O halde, çözüm üretmek için ne bekleniyor?
İlle Başbakan Erdoğan mı el atacak? Adaya gelip faytonların durumunu görmesi mi gerek?
*
Faytonların kaldırılmasını isteyenleri bazıları at düşmanı falan sanıyor.
Yüzlerce yıllık bir geleneğin son bulması, bir keyfin ortadan kaldırılması olarak görüyor.
Ne alakası var? Tam tersi! Söyledik tekrar edelim:
Atlar bakımlı ve güçlü olsun, faytoncular efendi olsun, yüzlerce yıl daha sürsün bu gelenek.
Ancak bu kafayla olmaz.
Bu zulüm daha fazla devam edemez.
*
Bir an önce atlı faytonlar kaldırılsın, elektrikli faytonlar konulsun.
Zavallı hayvanlar da devlet tarafından koruma altına alınsın, veteriner kontrolünde bakılsın, sağlığına kavuşsunlar.
Bu kararı almak zor olmasa gerek.
Kimse faytonculardan gelecek oyların endişesine düşmesin; bu bir insanlık meselesi.
Çok istiyorlarsa, o faytoncular işletsin yine.
Ve yeni faytonlar kırbaçlandıkça 'kişneme sesi' çıkarsınlar ki adamlar tatmin olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.