Şamil Basayev
Kafkas direnişinin aslanlarından Şamil Basayevi şehadetinin yıldönümü münasebetiyle anmak ve bu vesileyle gündemdeki muhtelif olayların, sıcak gelişmelerin gölgesinde kalan Çeçenistan direnişini bir kez daha gündeme taşımak istiyoruz.
Çeçen direnişinde şimdiye kadar pek çok önemli şahsiyet hayatını feda etti. Bunlardan bazıları cephede savaşırken Rus işgalcilerin saldırılarına hedef olarak, bazıları esir sinsi bir suikast sonucu, bazıları da esir edildikten sonra işkence altında hayatını kaybetti. Bütün bu cinayetler Moskova yönetiminin Çeçenistanda tam anlamıyla bir uluslararası terör siyaseti izlediğini ve bu siyaseti yerine göre karşıtlarını ortadan kaldırabilmek için sınır dışına da taşıdığını göstermektedir.
Şehit edilenlerin içinde lider kadrodan olanlar önemli bir yekûn teşkil ediyor. Bunun sebebi orada direnişe ve özgürlük mücadelesine öncülük edenlerin bizzat kendilerinin önde gitmeleridir. Aynı şeyi Filistin direnişi açısından da söylememiz mümkündür. Ondan dolayı Filistin direnişinde de şehit edilenler arasında mücadeleye öncülük edenler, lider kadro içinde yer alanlar önemli bir yekûn oluşturmaktadırlar.
Bu şekilde davaya ve direnişe öncülük edenler hayatlarıyla olduğu gibi ölümleriyle de mücadeleye örnek oluşturmuşlardır. Bugünlerde şehadeti münasebetiyle kendisini andığımız Şamil Basayev de onlardan biridir.
Yüce Allah, Kuran-ı Kerimde şöyle buyuruyor: O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisâ, 4/74)
Biz Şamil Basayevin de Allahın izniyle dünya hayatını âhiret hayatı karşılığında satanlardan biri olduğunu ümit ediyoruz. Çünkü onun direnişi, mücadelesi beşeri hesaplar veya ulusal çıkarlar için değil, Allah rızası için sürdürülen bir mücadeleydi.
Dediğimiz gibi Çeçen direnişinde onun dışında da birçok önemli lider şahsiyet şehit oldu. Onların başında hareketin hem siyasi hem askeri liderlerinden ve müstesna şahsiyetlerden olan Şamil Basayevi anabiliriz. Ondan sonra bayrağı devralan Aslan Maşadov da Allah yolunda sürdürdüğü mücadelede şehit oldu. Yine bu mücadelenin önderlerinden Selimhan Yandarbiyev de Katarın başkenti Dohada maruz kaldığı bir suikast sonucu şehit olmuştur. Bunların dışında da birçok dava önderi şehitler kervanına katıldı. Yüce Allahtan hepsine rahmet ve mağfiret diliyoruz.
Bugün Moskova yönetimi yerli işbirlikçiler vasıtasıyla Çeçenistan üzerindeki işgal ve hâkimiyetini sürdürmeye çalışıyor. Çeçen direnişini de bir yandan bu yerli işbirlikçilerin Moskova yönetimi hesabına içeride sorumluluğu yüklenerek ihanet etmeleri bir yandan da Müslüman halklar nezdinde rutinleşerek normalleştirilmiş bir olay olarak algılanması yıpratmaktadır.
İslâm âleminde bu sıralarda rutinleşmeden en çok zarar gören meselelerin başında Çeçenistan meselesinin geldiğini söyleyebiliriz. Müslüman toplumlarda, özellikle Türkiye halkında Çeçenistan konusunda bir rutinleşme, zamanın yıpratması vakıası yaşanıyor. Oysa orada işgal ve bu işgale karşı özgürlük mücadelesi sürüyor. O insanların işgale karşı mücadelelerini sürdürebilmeleri için hâlâ ilgiye, mümin kardeşlerinin desteklerine ihtiyaçları var. Hatta rutinleşmeden kaynaklanan ilgi azalması dönemlerinde bu ihtiyaç daha da artıyor.
En önemli sıkıntımız ise bir ümmet bütünlüğü ve dayanışması gerçekleştirme çabalarımızın önünde duran engellerdir. Bu engelleri aşabilmemiz için önce kafalara çizilen haritalardaki sınırları kaldırıp atmamız gerekir. Coğrafi alanlardaki haritaları şimdilik madem çizemiyoruz, en azından kafalarımızdaki haritaları kendimiz çizelim ve ilgi alanımız iman kardeşliği temeli üzerine şekillensin. Bunu ilkesel olarak düşünce dünyamızda gerçekleştirebilirsek Yüce Allah, üzerinde dolaştığımız dünyada pratiğe taşımamız için de yardım edecektir inşallah.
Söz konusu rutinleşmeye ve yaşanan zorluklara rağmen Çeçenistanda özgürlük mücadelesi devam ediyor.
Çeçenistanda özgürlük savaşının destansı komutanı Şamil Basayevin şehit olmasıyla direnişte herhangi bir zayıflama meydana gelmiş değil. Çeçen mücahitler komutanlarını şehit vermekten çok İslâm dünyasından kendilerine yönelen ilginin azalmasına üzülüyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.