Ailenizin kasabı iş başında!
Hamanın dertli dolapları susmuş!
Nauralar suları yalap yalap akıtmıyor
Derdim vardır inilerim diyemiyor.
Dese ne yazar? Kim dinler?
Hama, bizde örneği olmayan devasa sulama dolaplarının şehri. Verimli topraklar yüzyıllarca bu dolaplardan gelen sularla hayat buldu.
Şimdi Hamada dolaplar kan taşıyor!
İlk Hama katliamı 1980lerde. Baba Esed binlerce insanı, müslümanı katletti. Dünya seyretti
O sıralar çok fena İrancı olmuştuk. İslam devrimi hayaline kapılmıştık. İşte ilk şafak o zaman attı.
İran katliamdan rahatsız değildi. Suriyenin müttefiki olarak Müslümanların, dindarların, hadi Müslüman kardeşlerin öldürülmesi İslam Devrimini rahatsız etmiyordu.
İran siyasetinin milliliği tartışılmazdı. İslâm bir kılıftan ibaretti. İranı dünyada güçlü ve etkili kılan bir silah.
Türkiyede dindarı, milliyetçisi, sağcısı
Hama katliamından rahatsız oldu. Bir avuç İrandan beslenen İrancı hariç!
Hafız Esedin zalimliği zihnimizde yer etti.
Aradan bu kadar zaman geçti. Her şey değişti sandık. Aslında hiçbir şey değişmemiş. Türkiye Suriyede, Hafızın ölümü ile bir hamle yaptı ve oğul Beşşara sahip çıktı.
İsrail ve ABD tehdidi altındaki Suriye ile ilişkileri geliştirdi. Suriye milletlerarası camiada yalnızlıktan kurtuldu. Siyaseten rahatladı, iktisaden ferahladı. Bir süre sonra Türkiye ile Suriye vatandaşları vizesiz seyahat imkânına kavuştu. Güneydeki Suriye kapıları hareketlendi. Günübirlik gelenler, gidenler onbinlere ulaştı.
Halep eskiden iki menzillik mesafe idi, şimdi sınırdan en fazla bir saat.
Antep, Antakya, Maraş, Urfa
Halep eyaletinin ekonomik çevresi tekrar hayata geçmek üzereydi. Tersine akıtılan nehirler, yatağına avdet ediyordu
Suriye halkı on yıllar sonunda ilk defa dünya yüzü görüyordu.
Bu halka bu çok görüldü.
Suriyede hükümete karşı koyma nasıl başladı, neden başladı, kim başlattı? Bunları bilemiyoruz. Fakat buna verilen karşılığın ateşi söndürmediğini biliyoruz. Bugünlere geldik, ama nasıl geldik?
Binlerce insan öldürüldü
Esed oğlu Esed babasının mesleğini devam ettirdi.
Baba Esedi insanlık ve İslâmlık düşmanı bilen Türkiye kamuoyu oğlunu da artık ondan ayırmıyor. Ha baba, ha oğul!
Fakat Türkiyenin bazı kesimleri Esedi zalim değil, neredeyse kahraman olarak görüyor. İran Esedin arkasında, Rusya keza. Çin de uzaktan destekliyor. Bu kadar dış desteğin içeride bir şekilde tezahürü kaçınılmaz.
Türkiyenin iktidarla baş edecek kapasiteye sahip olmayan muhalefeti, ucuzundan Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu düşmanlığı için Beşşarcılık yapıyor.
El insaf!
Biz ne zaman, kime bırakınız öldürsünler dedik?
Sırpa mı, Yunana, Bulgara mı, Ermeniye mi?
Neden Beşşar ailemizin kasabı muamelesine tabi tutuluyor?
Öldür koçum, sana helal olsun, mesleğini icra ed, biz hükümeti frenleriz
Dertli dolap neden gizli gizli inilemesin?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.