Bilgisayarda oyun
Bilgisayar ne işe yarar? Dedikleri gibi gerçekten de bilgileri mi sayar? Eğer öyleyse, kaçar kaçar sayar? Birerli mi beşerli mi?
Şu mübarek Ramazan gününde, fazla soruyla kafanızı karıştırmak istemem.
Bilgisayar denen aletin ne işe yaradığını şuracığa kaydetmeye çalışayım.
1. Yazı yazılır.
2. İş yapılır.
3. Oyun oynanır.
* * *
Yazının kapsamı geniştir:
Roman, şiir, hikâye, makale, deneme, mektup, haber, tiyatro oyunu, skeç, vs.
İşin kapsamı geniştir:
Maliye'den Millî Eğitim'e, Savunma'dan Tarım'a kadar bütün bakanlıkların ve bu bakanlıklara bağlı bütün kurumların, o kurumlara bağlı bütün birimlerin işleri bilgisayarla yapılır, yapılmaktadır.
Epey yıldan beri bu böyledir.
Öte yandan özel sektördeki işler de bilgisayar sayesinde yürümektedir.
Oyunun kapsamı da geniştir:
Film seyretmekten iskambil açmaya, sanal âlemde araba yarışı yapmaktan büyük ve iddialı oyunlar oynamaya kadar.
Gençler ve çocuklar bu konuda ihtisas sahibidirler.
Bize fazla söz düşmez.
Zira kişinin bilmediği alanda konuşması abestir.
Bir süre sonra komediye dönüştüğü başkaları tarafından gayet açık ve net bir şekilde fark edilir.
* * *
Bilgisayarda oyun konusunda çocuklar ve gençler kadar uzmanlık konumuna yaklaşmış olan bir kesim daha vardır ki o gruba kısaca memur derler.
Bu tezi tez elden test etmek için şöyle sorayım ki açıklığa kavuşsun:
İşyerindeki bilgisayarda oyun oynamamış bir memur var mıdır?
Dürüstçe cevap isterim.
Efenim?
Ne buyurdunuz?
Yok mudur?
Doğru. Bildiniz. Tam isabet.
* * *
Bu durumda Bakan Hayati Yazıcı'nın peşindeki korumaları ve gazetecileri atlatarak sivil bir araçla Sarp Sınır Kapısına gitmesi, orada bir memuru bilgisayarda oyun oynarken görmesi ve azarlaması, memurun karşısında Sayın Bakan Bey'i görünce derhal ayağa kalkıp hazırola geçmesi çok mu ilginçtir?
İlginçse, neresi?
Gazeteciler atlatılmış, takipteki kameralar engellenmiş, ancak olan biten yine de kamerayla kayda alınarak kanallara servis edilmiş.
Akşam bütün kanallar çok önemli bir şeymiş gibi bangır bangır haberi verdiler.
* * *
Sanki o haberi iştahla seyirciye aktaranlar, kendi işyerlerindeki bilgisayarda hiç durmadan harıl harıl çalışıyorlar ve başlarını kaşıyacak vakitleri yok.
Bugüne kadar hiç oyun oynamamışlar o yüzden!
Pöh!
Külahımın kulağı sizde; anlatın da dinlesin.
* * *
Memurlara bu kadar fazla yüklenmeyin efendiler.
Sırada bekleyenler olsaydı, işler aksamış milletin canı burnuna gelmiş olsaydı, o sırada memur iş yapacağı yerde bilgisayarda oyun oynasaydı (tıpkı asrın canisi Norveçli Katil Breivik'in yargılandığı mahkemede hâkimin soliter oynaması gibi) işte o zaman cezayı hak ederdi.
Ama öyle değil...
Gümrük dedikleri yerde, o an için in cin top oynuyor... Sıcak ve oruç bir arada... Oda boş... Yapacak iş yok... Bilgisayarda oyun oynamayıp da ne yapacaksın?
Kafayı masaya koyup uyukluyor da olabilirdi.
Her an bakan gelebilir diye tek başınayken de hazırolda mı beklesindi?
Bilgisayarda oyun oynamak ayıp değildir.
Oynanan oyunda iyi puan almamak ayıptır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.