Nihat Hatipoğlunun talak fetvası üzerine...
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun Sabah Gazetesi’ndeki yazısında verdiği fetvayı okudunuz mu? Hoca’ya soruluyor: “Mahkemeye boşanmak için başvurduk. Mahkeme boşarsa dinen de boşanmış olur muyuz?”
Soru, Kemalist ideolojiyle yönetilen, mahkemelerinde Laik yasalara göre hükümlerin verildiği bir ülkede soruluyor. Cevap verilirken bu hususların gözetileceği düşünülür, değil mi? Hoca’nın cevabı şöyle: “Mahkeme yoluyla gerçekleştirilen boşanmalar bir bain talak (boşanma) olarak geçerlidir. Yani eşinizle dinen de boşanmış olursunuz.”
Malûm, T.C.’nin devlet sistemi İslami değil; Şeriat’ın geçersiz olduğu bir rejim var. Yani bir yandan Müslüman olarak Allah’ın hükümlerine muhatap iken, diğer yandan da Kur’an’ın tabiriyle “tağutun hükümleri”ne muhatabız. Bu durumda, işte bu “nikah” ve “talâk” gibi hususların birbirine karıştığı, birinin yapılmasıyla diğeri bakımından da hükmün geçerli olup olmadığı hususları ile karşılaşıldığı oluyor.
Bu kapsamda, Nihat Hoca’nın fetvasını okuyunca bazı suallerin cevapsız kaldığı, bu haliyle bu fetvanın faydadan ziyade zarar vermesi ihtimali olduğu düşüncesiyle, Hoca’ya, mevzuyu açması bakımından bazı hususları hatırlatmak ve birkaç sual sormak lüzumunu hissettim. Sayın Hocam; lütfen şu suallerime cevap verir misiniz?
1- Eğer resmi boşanma hakim huzurunda ve sözlü olarak olmuş ve sözlü ifade mümkün iken kalben de boşamadığı halde bir evraka “boşadım” yazsa, veya yazılı bir evrakı imzalasa talak gerçekleşir mi? Gerçekleşirse bu talak “bain” mi olur, “ric’i” mi? Nitekim fıkıh uzmanı olan Hayreddin Karaman ve Faruk Beşer Hocalar, “ric’i talak” olacağına hükmetmekteler; ki bu, yeniden nikâh olmadan, Şer’an nikahlı olarak birlikte yaşayabilecekleri anlamına gelmez mi? Sizin, “bain talak” olacağına deliliniz nedir?
2- İslam’a göre Müslüman bir erkek müşrik bir kadınla; Müslüman bir kadın da Müslüman olmayan bir erkekle evlenemez. Ancak T.C. kanunlarına göre inanç farkı evliliğe mani değildir, Müslümanla kafir birbiriyle evlenebilir. Yine İslam’a göre süt kardeşler birbirleriyle evlenemez. Ancak T.C.’de Medeni Kanununa göre süt kardeşlerin evlenmelerine bir mani yoktur. Yine, nikâhta Müslüman iki şahidin bulunması şart. Şahitlerin iki erkek, ya da bir erkek iki kadın olmaları da aranan özellikler arasında. Ancak T.C. hukukuna göre, şahitlerin dini inançları ya da cinsiyetleri bakımından bir ayrım sözkonusu değil. İslam’a göre, Müslüman bir kızın küfür ideolojilerinden birini benimsemiş babası, kızı üzerindeki velayet hakkını kaybetmiştir. Yine, kâfirin, Müslüman üzerinde şehadet hakkı yoktur. İtikaden kafir olanın Müslümanla nikâhı caiz değildir. Ancak T.C. kanunları bakımından, on yıllarca bunları dile getirmek bile suç sayılmıştır. Bu bilgiler çerçevesinde, İslam’a göre nikâh hükümlerinin geçerli olmadığı yasalara dayalı olarak yapılan bir talak, hangi delile göre dini nikahı bozar?
3- T.C. kanunlarına göre boşanma, ancak yetkili mahkemenin vereceği karara binaen olabilir. Ancak İslam fıkhına göre “talak”a nikah sahipleri karar verir; mahkemenin karar vermesi istisnadır. Hatta öyle haller vardır ki, “boşanma” anlamına gelir. İslam’a göre boşanma, eğer kadın nikah esnasında boşanma hakkı almamışsa, erkeğin elindedir; ya da Şeriat’a göre hüküm veren hakim karar verir. Şaka olsun diye söylenen talak sözle bile talak vaki olabilir. İslam’a göre “Ric’i Talak”, “Bain Talak” ve “Üç Talak” şeklinde talak üçtür; bunların ayrı ayrı hükümleri vardır, ama T.C. yasalarına göre bir tek talak vardır. Üç talakla boşananların bir daha evlenmeleri neredeyse imkânsızdır. Bütün bu hususlarda T.C. yasalarının herhangi bir hükmü yoktur; ya da İslam’ın bu hükümleri T.C. yasaları nezdinde geçersizdir. Bu gerçekler muvacehesinde, laik mahkemelerin verdiği boşanma kararının dini açıdan boşanmayı da getirdiğini söylerken hangi delillere dayanıyorsunuz?
4- İslami nikah ile resmi nikah arasında ciddi farklar vardır. Mesela, dini nikah ibadet hükmündedir, imana dayanır. Ancak resmi nikahta inanç farkı gözetilmez. Evli bir kişi, İslam’a göre inanılması zorunlu olan hususlardan birini inkar ederse, talak vaki olur; ama bu durum resmi nikah için sözkonusu değildir. Yine, dini nikahta erkeğin kadına mehir vermesi vacibdir; resmi nikahta mehir şartı yoktur. Dini nikah Allah’ın emri ve Peygamber’in sünneti üzerine kıyılır; ancak resmi nikah belediye memurunun, belediye başkanından laik hukuka göre aldığı yetkiyle kıyılır. Dini nikahta şahitlerde aranan vasıflar ve şahitlerin sayısı önemlidir. Ancak resmi nikahta tek şart, şahitlerin T.C. vatandaşı olmasıdır. Resmi nikahta, nikah için erkeğin evli olmaması şarttır. Ama dini nikaha göre erkek, şartlarına uymak kaydıyla 4 kadına kadar nikâhlanabilir. İşte, İslam ile bu kadar çelişik bir hukuk sistemine göre gerçekleşen talakın İslami talakı da getireceğini söylerken hangi delillere dayanıyorsunuz?
Son soru: Şeriat’a beşeri yasalarla biçim verilebilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.