Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Barışçı(!) KCK’lılardan numunelik icraatlar!

Barışçı(!) KCK’lılardan numunelik icraatlar!

“KCK’dan şu kadar gazeteci tutuklandı..

KCK’dan şu kadar avukat tutuklandı..
KCK’dan şu kadar belediye başkanı tutuklandı..”
Diye sıralayıp, eleştiriyorlar.
Eleştirmek ne kelime, Türkiye’de tüm muhaliflerin, cezaevine doldurulduğunu ileri sürüyorlar..
Gözaltına alınanları, tutuklananları masum gösterip, ortada hiçbir terörist eylem olmadığı halde, insanların haksız yere cezaevine konulduklarını iddia ediyorlar.
Büşra Ersanlı suçsuz.
Kızıltepe Belediye Başkanı masum.
Cezaevinde iken aday olup, BDP’den milletvekili seçtirilerek tahliye planı yapılanlar bebeler kadar günahsız!
Vs.. Vs..
Öyle mi?
Gerçekten böyle mi? Gerçekten ortada hiçbir terörist faaliyet yok iken, durduk yerde mi tutuklanıyor, bunca insan?
Buyrun birlikte görelim.
Bugün halen yayında olan, masum gösterilmeye çalışılan kafaların internet sitelerinden birisinde, sadece dün yayınlanan haberlerin başlıklarından bir demet sunayım:
“HPG: Şemdinli’deki devrimci operasyon sürüyor.”
Operasyonların hep asker tarafından yapıldığını ileri sürüyorlardı ama, bu sefer kendi yaptıklarına da “Operasyon” demişler. Teröristlerin, Şemdinli’yi ele geçirmek için yaptığı saldırıya, “Operasyon” adını vermişler.
Hani üniversitelerdeki uzantılarına, “Bilim adamı/Bilim kadını” diyorlar ya. Öyle yutturmaya çalışıyorlar ya. Barolardaki uşaklarına, “Hak arayıcısı kamu görevlileri” diyorlar ya..
Terörist eylemlerini de, “Operasyon” olarak takdim ediyorlar!
Böyle kamufle ediyorlar, terörist eylemleri..
Bir başka başlık:
“HPG, Şemdinli’deki ‘devrimci operasyonun’ devam ettiğini ve Pazartesi günü yaşanan çatışmalarda da 15 asker öldürüldüğünü, 8 askerin de yaralandığını duyurdu.”
Tam bir kirli propaganda..
Kendi elemanlarından 39 kişi etkisiz hale getirilmiş. Sadece iki askerimiz şehit.
Teröristlerde moral çöküntü yaşanmasın diye, böyle işkembeden sallıyorlar..
Kim veriyorsa aklı?
Büşra Ersanlı mı, yoksa bir başka akademisyen mi?
Devam ediyoruz, haberleri, başlıklar halinde vermeye:
“Gerillalar bir köy muhtarını alıkoydu.”
Şimdi sormak gerekmez mi, Büşra Ersanlı Hanım’a, “Barış, kardeşlik, estek köstek.. Hani? bak savunduğun adamlar, köy muhtarını dağa kaldırmışlar, bir de utanmadan bunu allayıp pullayıp duyuruyorlar. Senin demokratlığın böyle mi? Senin özgürlük havariliğin böyle mi? Muhtarları dağa kaldırarak mı, Kürt haklarını savunacaksınız?”
Bir başlık daha: “Gerillalar Oremar-Şitazin arasındaki köprüyü havaya uçurdu.”
Bu adamlar değil miydi, sabah akşam propaganda yapan: “Kürtler eziliyor. Kürtlerin hakları verilmiyor. Kürtler ikinci sınıf insan gibi muameleye tabi tutuluyor. Kürtlerin yaşadığı bölgelere hizmet gitmiyor” diye..
Eeee.
Bak işte.. Devlet bir tane köprü yapmış, onu da, “bize hizmet gelmiyor” kara propaganda yapanlar, havaya uçuruyorlar.
Ama general torunu Büşra Hanım’dan çıt yok.
Mithat Sancar profesörümüzden tık yok..
Lağımhane sorumlusu Ahmet İnsel’den hiç ses yok..
Ali Bayramoğlu mu?
O, böyle lokal konularla uğraşmaz.
Galler’e gider, “Siz sorunu nasıl çözdünüz” diye sorup, aklı sıra dünya örneklerini gözlemler..
Sanki Galler’de, 50 bin insanın katline sebep olan bir terör hareketi varmış. Sanki Galler’de, silahlar her gün ikişer-üçer askeri vururken, demokratik adımlar atılıp, şıppadanak olaylar sona erdirilmiş!
3.500 kişinin öldüğü olaylar ile, 50 bin kişinin öldüğü olayları birbirine karıştıran akademisyenlere(!) ne diyebiliriz ki?
Allah akıl fikir versin..
Ama son haftaların gündemdeki barışçıl(!) akademisyeni Büşra Hanım’a tekrar soralım, “Kürtlerin yaşadığı yerlerdeki, köprüleri havaya uçuranlarla, aranızda ne mesafe var, söyler misiniz?”
Bir soru daha: “Savunduğunuz Apo (Yani PKK), askerlerimizi şehit ettiğinde, vicdanınızdan küçücük bir ‘cız’ sesi geliyor mu?”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi