Bir diyar mezar olsun, kalmasın yad elinde
Osmanlı devleti pek fazla zayıflamıştı. Devamlı toprak kaybediyor, günden güne küçülüyordu.
Eski gücü yoktu. Bir mektupla bile koca devletlere nizam verilen günler geride kalmıştı.
Vilayetler birer ikişer elden çıkıyor, yeni devlet olarak bağımsızlık ilan ediliyordu.
Nihayet bir sınır çizildi.
'Artık bundan daha fazla küçülemeyiz' şeklinde özetlenebilecek karar alındı.
Adına misak-ı millî dediler.
Millî sınır.
Kerkük ve Musul çizilen o haritanın içindeydi.
Ancak sonra...
Kâğıt üzerinde değil, toprak üzerinde sınır çizilirken, her ne olduysa, Kerkük ve Musul dışarıda kaldı.
*
Yıllar boyunca Kerkük'ün türküleri geldi buraya.
Nidaları geldi.
Çığlıkları geldi.
Zaman zaman orada yaşananlara dayanmak zor olduğu için kaçıp gelenler de oldu.
Musul'dan arkadaşlarım olmuştu yıllar önce.
Oranın türkülerini de yaşananları da çok dinlemiştim kendilerinden.
Yaşanamayanları da.
*
Türkiye yavaş yavaş büyürken, orası da unuttuğumuz yerler arasında bulunmaktaydı.
Ya da elden bir şey gelmediği için öyle davranılmıştı.
Unutmuş gibiydik.
Düne kadar bir devlet yetkilisinin oraya gittiği görülmemişti.
Bir önceki ziyareti hatırlayan pek çıkmaz.
Çok uzun yıllar sonra ilk defa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kerkük'e gitti.
*
Davutoğlu, orada duygusal bir konuşma yaptı.
'Burada sizin parmağınıza bir diken batsa, bütün Türkiye o acıyı hisseder. Siz gülerseniz, biz de güleriz.'
Doğru, acıları acımızdır; sevinçleri sevincimiz.
Yalnız tek Kerkük için değil, pek çok yer için geçerli bu durum.
Karabağ var, Kafkasya var, Kırım var...
Ve bütün Balkanlar, evlad-ı Fatihan diyarı...
Filistin, Keşmir, Türkistan, Arakan...
Hepsinin acısıyla sevinciyle ilgilendiğimiz için ve birileri iyiyken maalesef diğeri kötü olduğu için, hepsini aynı anda pek az mutlu gördüğümüz için, bizim burada duyduğumuz sıkıntı bir türlü bitmiyor.
*
Üstat Mehmet Özbek'in 'Can Kerkük' adlı eserini dinliyorum.
Size de tavsiye ederim.
*
Yıktılar kal'amızı,
Sürdüler balamızı,
Daha can boğazdayken
Çektiler salamızı.
Ah Kerkük, yüz ah Kerkük,
Her zaman yüzah Kerkük,
Ölseydim, düşmeseydim
Men senden uzah Kerkük.
Elinde yad elinde,
Öt bülbül yad elinde,
Bir diyar mezar olsun,
Galmasın yad elinde.
Can Kerkük, canan Kerkük,
Her söze ganan Kerkük,
Galıpdı yardan uzah,
Mum kimin (gibi) yanan Kerkük.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.