Merak etmeyin herşey normalleşecek
Ergenekon Soruşturması'nı sulandırma gayretlerinin nedeni belli değil miydi arkadaşlar?
Susurluk'a çullananların Ergenekon'da çuvallamalarının ciddi bir nedeni olmalıydı..
Olayın sırrı Mustafa Balbay'ın jandarma istihbarat başkanıyla yaptığı "özel görüşme"nin kayda alınmasında gizli..
Balbay olayı buzdağının görünen yüzü..
'İyi çocuk Balbay'ı kaydeden kuvvet, niye başkalarından bunu esirgesin ki?
öyleyse, birilerinin elinde çok zengin bir görüntü arşivi var demektir.
Asıl deprem bu arşiv ortaya çıktığında kopacak..
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün "hangi yönde karar verirsek verelim kıyamet kopacak" dediğinden çok daha fazlası bu kayıtlar nedeniyle kopacak..
Bu kayıtları ellerinde tutanlar kendileriyle birlikte büyük bir grubu da sürükleyebilirler.
Davanın ilerleyen süreçlerinde daha çok şeyler göreceğiz..
Bakın "Ergenekörler medyası"nda da bir pozisyon değişikliği sözkonusu..
Bekliyorlardı..
Bu yüzden sessizlik senfonisi çalıyorlardı.
Artık fotoğrafı gördüler.
Yargıdan kaçış yok.
Ak koyun kara koyun ayrılacak.
Suçlu, suçsuz ortaya çıkacak.
İddianameye ilişkin ana başlıklar açıklandı.
Davaya sivil mahkemenin bakacağı kesinleşti.
Ergenekon avukatlığına soyunan Deniz Baykal da pozisyon değiştirirse şaşırmayın..
Ee tabii her geçişin kendine özgü zorlukları var.. Tak diye geçilmiyor..
önümüzdeki süreçte CHP, dışarıda "Sosyalist Enternasyonal" nezdinde yitirdiği prestiji yeniden kazanmaya çabalayacak.
İçerde de üzerine yapışık "anti-sosyaldemokrat parti" görünümünden kurtulmaya çalışacak.
Türkiye'nin yol aldığı süreçte şimdiki haliyle CHP'nin varlık göstermesi çook zor. çünkü çavdar unundan baklava olmaz..
İddianameyle birlikte "neyin" yapılamayacağı kayıt altına alındı.
Darbe heveskarları için deniz bitti.
Heveskarları heveslendirenler kendilerine başka meşgale bulacaklar..
Dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, her grup, her parti, her kurum "hukuk"la kendini bağlayacak.
Anayasa dışı arayışlar dönemi kapanacak..
Hesaplar buna göre yapılacak.
Herkes demokrasinin kuralları içinde kalacak.
öyle temenni ediyoruz..
Peki normalleşme bu kadar mı yani?
Değil..
Bakın, CHP Genel Sekreteri önder Sav, başını derde sokan Elmadağ'lı "büyük devrimci katalizör" Mustafa ünal amcayı bizzat ziyaret etti.
Bahçesindeki taze kayısılardan tattı..
Aradaki buzları eritti.
Orada hazır bulunan kameramanlar için "Bunlar iyi çocuklar" falan dedi.
çok güzel hareketler bunlar..
Bakarsınız Mustafa Amca bu yıl Hacc'a da gider..
Parti yönetimine bir heybe dolusu hurma gönderir.. önder Sav'a da hassaten bir şişe zemzem suyu..
çam sakızı çoban armağanı.
"Tavuk küçücük yumurta salar ama sesi ortalığı kaldırır"
Eski tabirlerin bir olayı, bir durumu açıklamak için yeniden kullanıma sokulması kötü bir şey değil. Kötü olan yeni tabirler üretememek. Mesela Hilmi özkök Paşa'nın "Kasaptaki ete soğan doğramam" tabirini daha önce hiç duymamıştım. İster özel, ister anonim olsun, bu tabirler halkın olayları kavraması için kolaylık.. Kısa, net, açıklayıcı. İlgilenenler Fide Yayınları'ndan çıkan Cenap Şahabettin'in "Tiryaki Sözleri'ne bakabilirler. Almanya'da yaşayan bir arkadaşımın başına iş de açtım durup dururken. Politikacıların, kullandıkları tabirleri merak ediyordum. Bizde Demirel bu işin piridir. Şimdi Almanya'daki meşhur tabirleri benim için topluyormuş o dostum, sağolsun. Bazı tabirler bizdeki tabirlerle benzeşiyor. Tecrübeler aynı olunca tabirler benzeşiyor. İran'da Hazar Denizi kıyılarında yaşayan halka atfedilen fıkralar tıpatıp bizim Karadeniz fıkralarını andırıyormuş mesela.
Turktime.com'a açıklamalarda bulunan Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal da Hilmi Paşa'yı takip etti. Köksal daha önce hiç duymadığım enteresan bir tabir kullandı.
"Sizi pek medyada göremiyoruz, neden" sorusuna "Tavuk küçücük yumurta salar ama sesi ortalığı kaldırır. Ama at koskoca tay doğurur kimse sesini duymaz" diye cevap vermiş. "Olduğundan fazla görünmek isteyen, olduğu kadar bile görünmez olur" diyecem ama ortalık olduğundan fazla görünmek isteyenlerle doluyken diyemiycem işte.