1 problem, 6 akıl, 0 çözüm ve ortak çözüm noktası
Problemlerin tesbit ve teşhisinde de, çözüm önerilerinde de genel bir uzlaşı çerçevesi oluşturamıyor, problemlerin esasını göremiyor, temellerine inemiyoruz.
Çünkü sosyal, hukuki, siyasi, iktisadi hayat toplumsal değerleri gözetmeden, sosyal gereklilikleri hesaba katmadan, bireyin ve toplumun kimlik ve kişilik değerlerini iptal eden bir ideoloji monarşizminin kalıpları arasında biçimlendirildiğinden, esasa dair verilere ulaşamıyoruz.
Şimdi güncel bir soruna dair altı değerlendirmeye dayalı çözüm önerilerine göz atalım.
Sorun: Kürtler, Türklerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşamak istemiyor; ayrılarak Kürdistanı kurmak istiyorlar. Devlet organizması ve Türklerin hissiyatı ise parçalanmaya müsaade etmiyor. Bu iki farklı yaklaşımdan çatışma çıkıyor. Terörle ülkenin kaynakları heba oluyor, Kürtlerle Türkler arasındaki ayrılık rüzgarları, karşılıklı öfke, şiddet ve nefret her geçen gün artıyor. Türkiye ve bölge üzerinde emelleri olan uluslararası dost görünüşlü habis güçler ise bundan yararlanmak için teröre arka çıkıyor, terör örgütünü taşeron olarak kullanıyor.
Askeri Akıl - Askeri Çözüm: Çözüm çatışarak imha üzerine kurulu: Operasyonlarla örgütün silahlı mensuplarını, teröristleri öldürür, dağı-taşı yaşanmaz hale getirir, örgüte hareket alanı bırakmaz, bitiririm havasında. Ancak artık kitlesel destek bulan, uluslararası yardım alan örgütün sadece askeri yollarla bitirilemeyeceği, uluslararası bağlantılarını kesmeden, üstelik halka karşı yürütülen askeri çözümün kifayetsiz kalacağı görülemiyor.
Yasal Akıl - Adli Çözüm: Terör örgütüne destek çıkanları da, sunulan çözüm önerilerini ve dile getirilen hak taleplerini teröre destek olarak algılayıp talep sahiplerini adli takibatla, yasal baskıyla susturma üzerine kurulu bu mantık, çözüm isteyenle teröre omuz verenin aynı kefeye konulması yanılgısına düşebiliyor. Bu, çözümsüzlüğün yanında adli sürece güvensizlik gibi yeni sorunlara yol açıyor.
Ayrılıkçı Akıl - Ayrılıkçı Çözüm: Bazı Kürtler ve terörden bıkmış bazı Türkler, ayrılıp bu işin nihayete erdirilmesinden yana. Ancak Kürtlerle Türklerin, sadece birkaç ilin coğrafi ayrılığı ile birbirinden ayrılması mümkün değil. Nüfus mübadelesi mi yapılacak? Aile bağları nasıl koparılacak? İktisadi yatırımların durumu ne olacak? Dini ve kültürel bağlar, ortak birikimler nereye konacak? Bunlara ve daha pek çok soruna çözüm getirilmiyor.
Milliyetçi Akıl - Milliyetçi Çözüm: Bu ülkeyi atalarından kalan miras olarak gören milliyetçi yaklaşım, Kürtlerin çok şımartıldığını, artık Türkün demir yumruğunun ayrılıkçı Kürt kalkışmasının tepesine indirilmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak ortak vatanda sürdürülen tarihi kader birliği hesaba katılmıyor; mirasın paydaşları görmezden geliniyor.
Politik Akıl - Politik Çözüm: Seçime endeksli tavlama ve idare edip günü kurtarmaya dayalı. Gün belki kurtarılıyor, ancak gelecek daha büyük sorunlar yumağının ipoteği altına alınıyor. Yaraya merhem sürüleceğine, üzerine bant çekilip bir süre gözlerden kaçırılıyor. Çözüm diye sunulan, aslında sorunu beslemekten başka bir işe yaramıyor.
İslami Akıl - İslami Çözüm: Gerçekçi çözüm yolu bu. Kürt ve Türk toplumlarını buluşturup bir arada tutacak tek ortak payda İslam. Ancak mensuplarının bile fiilen hayat biçimi olarak yaşamadığı, vicdani tatminden öteye geçirmediği İslam, terör örgütünün otuz yıldır sürdürdüğü ve Devletin de yörenin dini otoritelerini sürgün ederek fiilen destek verdiği İslamdan uzak bir Kürt nesli yetiştirme çabaları karşısında kısa sürede nasıl çözüm olacak?
Ortak Çözüm Noktası: Gelinen noktada, bu altı aklın önerdiği çözüm yollarından birine dayanmakla problem çözülemeyecek gibi. Aslında, biraz zaman da alsa çözüm için İslami Akıl ve İslami Çözüm kafidir. Ancak günün gerçekleri tek başına buna izin vermiyor. O halde, bir ortak çözüm noktası bulunmalı. Her çözüm önerisinin, hak ile batılı karıştırmadan İslami akıl ve çözüm önerisinde buluşturulan bileşkesiyle çözüme gidilemez mi?
Problemlerin çözümünde takip edilecek yol, başlangıç noktasına inerek, problemi oluşturan ana kaynakı bularak, bugüne hangi aşamalardan geçip nasıl geldiğini izleyerek, probleme müdahil olanları ve nasıl, nereye kadar müdahil olup problemi sürdürdüklerini belirleyerek, problemin sebeplerini ve bu sebepleri besleyen kaynakları tesbit ederek çizilebilir. Bundan sonrası, çizilen çözüm yolunun kararlı bir takip süreciyle katedilmesidir.
Problemlerin temelinde ideolojik yaklaşımlar ve ideolojik bakış açısı çözümü getirmez; sorunu teşkil eden ideolojinin sınırlarına uyarak çözüm hiç sağlanamaz. Şimdi, Laik-Kemalist ideolojiyle biçimlenen ulusal-liberal yaklaşımların doğurduğu problemleri, aynı ideolojiye ve yaklaşım biçimine bağlı kalarak çözmenin mümkün olmadığını anlama zamanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.