Serap hanım 45 yaşında, on beş yıllık evli, iki çocuğu var. Şu anki şikayetleri, sırt ve kalçasında bazen de kollarında ağrı hissetmesi. Bu ağrıları en az bir seneden beri devam ediyor.
Bununla ilgili gitmediği doktor ve branş kalmamış, ağrının kaynağı ile ilgili organik bir neden bulunamamış. Tıbbi tahliller yapıldığı ve birçok kez Emar çekildiği halde sorun halen devam ediyor. Serap hanım 18 yaşında evlenmiş, o zamanlar eşinin maddi durumu iyi olmadığı için kayınvalidesiyle oturmuş. Uzun yıllar da hasta olan kayınvalide ve kayınpederine bakmış.
İki sene önce fıtık ameliyatı olmuş ve aynı zamanda tansiyon hastası. Aile öyküsüne bakıldığında; annesini uysal ve sakin biri olarak tanımlıyor. Annesinin de aşırı fedakar biri olduğunu ve annesinin söylediklerine çok önem verdiğini ve onun dediklerinin hepsinin doğru olduğunu savunuyor. Babasını ise mesafeli ve soğuk olarak tanımlıyor. Baba, alkol tedavisi görüyor, eşiyle çok sık kavga ediyor. Bazen eşine şiddet de uyguluyor.
Serap hanım iki kardeş, kendisi ilk çocuk. Kız kardeşi kendinden üç yaş küçük ve tekstil de çalışıyor. Kendini tanımlamasını istediğimde kendini, çok konuşmayan, sıkıntılarını dışa belli etmeyi sevmeyen, insanlara iyilik yapmayı çok seven, fedakar, hayır diyemeyen biri olarak tanımlıyor. Seansta bu arada hep hastalıklarından bahsediyor, bana adeta kronolojik bir sırayla geçirdiği rahatsızlıklardan bahsediyor. Ağrılarının onun günlük hayatını olumsuz şekilde etkilediğinden yakınıyor. Hatta ağrım çoğalır diye, gezmeye bile pek çıkamadığını söylüyor.
Kendisiyle ilgili bir rüyasını anlatmasını istediğimde de; kendini çok stresli hissettiği günün akşamında hep bir uçaktan düşme ve yaralanma rüyası gördüğünü söylüyor. Çocukluğuyla ilgili bir anısını anlatmasını istediğimde; “Annem çok otoriter bir kadındı, ben ortaokulda okurken eve çok az geç geldim diye beni terliklerle dövmüştü. Bunu hep hatırlarım ve hüzünlenirim. Ben bu yüzden hiç çocuklarımı dövmeden büyüttüm” diyerek gözleri doldu.
Serap hanıma bir sonraki seansta Projektif bir test olan Rorschach testi uygulandı. Test sonuçlarına baktığımızda; bütün test protokolü boyunca, hasta olan ağrılı bir beden ile erotik bedene yönelik yatırımlar, narsistik kırılganlık, değersizleştirilen kadınsı tasarımlar, erken dönem anne kız ilişkisinin olumsuzluğu, kayıpla ilişkili olarak depresif sendromlar ve tasarımlardaki yetersizlikler, yetersizliğe tahammülsüzlük ve katı bir üstbenlik (vicdan) yapılanması görülmüştür. Bu bulduğumuz sonuçlar rapor edilip, psikiyatristimiz tarafından incelenmiştir ve hastaya ilaç tedavisi de başlanmıştır. Aynı zamanda hastaya iki haftada bir psikoterapi uygulanmıştır. Bir seansında, çocukluk ile ilgili travmatik anılarını anlatmış ve bunun üzerine kendisine EMDR tedavisi uygulanmıştır. Hasta bu travmatik anılarını güvenli bir ortamda çalışmış ve böylece kısa sürede kendinde olumlu değişiklikler ortaya çıkmıştır.
Değerli okuyucular, “Fibromiyalji hastalığında kişi boynunda, başında, omuzlarında ya da kollarında vücudunun değişik yerlerinde ağrılar hisseder. Çabuk yorulur, isteksizdir. Çabuk kırılır ya da sinirlerine çoğu zaman hakim olamaz, öfke patlamaları yaşar. Akşam erken bile yatsa, sabah uyanmakta zorluk çeker, yorgun dinlenmemiş olarak güne başlar. Hiçbir şeyden eskisi kadar zevk alamaz, sanki kendini eskisi gibi zeki hissetmez.
Fibromiyalji sendromu genç veya daha çok orta yaşlı hanımlarda görülen dirençli yaygın vücut ağrıları, sertlik, tutukluk, yorgunluk, sık uyanılan ve dinlendirici olmayan uykular, akıl durgunluğu, unutkanlık, dalgınlık, sinirlilik, depresyon, iç huzursuzluğu gibi belirtilerle kendini gösteren bir hastalıktır. Bu ağrıların en az 3 ay sürmesi gerekir ki tanı alabilsin...
Fibromiyaljinin birlikte görüldüğü hastalıklar; kronik yorgunluk hastalığı, gerilim tipi baş ağrısı, post travmatik stres bozukluğu, huzursuz bacak sendromu ve anksiyet bozuklukları gibi rahatsızlıklarla birlikte görülür. Hastalığın başlamasında en tetikleyici faktörün, kişinin kendisinde stres, travma oluşturmuş geçmiş yaşantıları olduğu düşünülmektedir.
EMDR tedavisi ile geçmişi değiştiremeyiz ama, o geçmiş yaşantıların bizim üzerimizdeki travmatik olumsuz etkilerini azaltabilir hatta ortadan kaldırabiliriz. EMDR, psikolojik travmanın oluşturduğu duygusal kilitlenmişliği açar ve kişinin doğal iyileştirici kaynaklarının harekete geçmesine izin verir. Böylece beyinde hapsolmuş/kilitli kalmış travmatik olayların işlenmesini sağlar. EMDR tekniği, fobi, panik bozukluk, anksiyete bozukluğu, beden algısı bozukluğu, sosyal fobi, depresyon, yas, kronik ağrı bozukluklarında çok kısa sürede işe yarar.
Ağrısız mutlu sağlıklı günler dileğiyle Allah’a emanet olunuz.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95- 0 506 401 79 91