Dünyada takdir, İslâm dünyasında hayranlık
Anadoluda bir söz vardır; Yiğidi öldür hakkını yeme!.. Ben de, bu yazımda bazı tespitlerimi naklederek bir hakkı teslim etmek istiyorum.
Başbakan Erdoğana dünyanın birçok ülkesinde özellikle de İslam coğrafyasında duyulan hayranlık, ilgi ve sevginin sebepleri üzerinde durmaya çalışacağım.
Dünya başkentlerinde, siyaset başta olmak üzere; birçok mahfillerde en çok konuşulan siyasi liderler listesinin üst sıralarında yer alan; ayrıca tüm dünyada saygınlığı, güvenilirliği ve dünya barışına katkıları takdir edilen Başbakan Erdoğan, İslam dünyasında yıldızı parlayan bir liderdir. Onun liderliği Al Ahram, The Guardian, Daily Telegraph, Financial Times, TİME ve The Journal, başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilere haber konusu olmuştu.
Şimdiye kadar katıldığı her uluslararası toplantıda; devlet ve hükümet temsilcileri tarafından kendisine saygı ve ilgi gösterildiği gibi birçok devlet adamı ve siyasi lider de onun için sempatik tavırlı, samimi ve de sözünü dinleten, kararlı, kendinden emin, karizmatik bir liderdir yorumlarını çokça yaptı, yapılmaktadır.
Dış ülkelerdeki bazı gezilerine bizzat ben de katıldım ve gördüm ki; ona sadece ilgi duyulmuyor. İslam coğrafyasında geniş halk kitleleri onu kendilerine lider seçmişler...
Onlara göre Allah zalimlere karşı mazlumların yanında yer almayı, merhametli ve şefkatli olma duygusunu ve gücünü ona verdi. Ve yine onlara göre; O, doğruyu ve yanlışı kendi isteklerine göre uyarlayan, çıkarları doğrultusunda hareket ederek dünyayı faseta sürükleyen batı dünyasına yanlışlarını hatırlatan, İslam dünyasını ifrat ve tefrit konusunda ise uyaran olmuştur.
Balkanlardan Kafkaslara, Afrikadan Asyaya; gittiğim her yerde O, sadece sizin değil, bizim de liderimizdir diyenlere İyi, güzel... ama neden diye sorduğumda;
Haksızlık ve adaletsizliğin yeryüzüne yayıldığı bu dönemde kimsesizlerin sesi olmayı Allah ona nasip etti. O sadece Batılı emperyalistlere değil, İslam dünyasında o emperyalist güçlerin işbirlikçileri olan despotçu diktatörlere de dik duruşunu sürdürmüştür ve de sürdürmektedir. Bunlar onu sevmemiz için yetmez mi? cevabını alarak gülümsüyor ve kabullendiğimi ima etmiş oluyorum.
ABD Başkanı Obama bile ondan yardım istiyor...
Neden mi?..
Çünkü; Obama, dünyayı tanıyan bir lider olarak Erdoğanın İslam dünyası üzerindeki etkisini çok iyi bildiği için başka birinden değil ondan yardım istiyor.
BOŞNAKLARIN ERDOĞAN SEVGİSİ
Tüm Balkanların olduğu gibi Boşnakların da Başbakan Erdoğana özel bir ilgileri, derin bir muhabbetleri olduğunu biliyorum.
1992-1995 yılları arasında süren savaşta ve savaş sonrasında da sürekli gidip geldiğim bir ülkedir Bosna Hersek. O dönemde oluşan farklı kesimlerden dostluklarım var. Boşnak dostlarımla zaman zaman bir araya gelir Bosna Hersek, Türkiye ve dünya olaylarını hasbıhal ederiz.
Başbakan Erdoğan konu olduğunda; O bizim duayenimizdir. O, tarihin derinliklerinde unutulmuş ortak tarih, kültür ve inanç köklerimizden beslenen değerleri yeniden ihya etme adına büyük bir mücadele başlattı. O, Bosna için çok şeyler yaptı, yapıyor. Onu biz çok severiz çünkü biliriz ki; o da bizi çok seviyor derler. Osmanlı kültür mirasının hâlâ ayakta olduğu Saraybosnanın Başçarşıja semtinde kahvenizi yudumlarken etrafındaki Boşnaklarla sohbete başlarsanız bu ve benzeri övgüleri çok kişiden duyarsınız.
Boşnak kardeşlerimizin bu ilgi, duygu ve yakınlığı sonucu oluşan saygı ve sevginin karşılıklı olduğunu da çok iyi biliyorum. R.Tayyip Erdoğan, Başbakan olduktan sonra değil, gençlik yıllarından beri İslam dünyasının birlik ve beraberliğine gösterdiği hassasiyetten ve ufuk açıcı düşüncelerinden dolayı İslam dünyasının genelinde son derece sevilen ve takdir toplayan birisi olarak Bosna ve Boşnaklara gönlünde ayrı bir yer veriyor. Batı tandanslı Medeniyetler çatışması yerine medeniyetler buluşması ve barışını ısrarla savunan ve mücadelesini veren bir devlet adamı olarak Bosna Hersekte yaşanan insanlık faciasından duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getirerek Müslüman Boşnak halkının sahipsiz olmadığına vurgu yapıyor.
Başbakanın Bosna ve Boşnaklara bu derece ilgisinin ve yakınlığının bir diğer önemli sebebi Bosna Hersekin kurucu devlet Başkanı rahmetli Aliyanın vasiyetidir. Başbakan, Boşnak halkının doğal lideri rahmetli Aliya İzzetbegoviçi ömrünün son anlarında ziyaret ettiğinde; Aliya İzzetbegoviç ona Bosna size emanet. Buralar Osmanlının bakiyesidir şeklindeki vasiyetini en iyi bir şekilde yerine getirmenin uğraşı içinde olan Başbakan Erdoğan Bosna Herseke ayrı bir önem vermektedir.
Azerbaycan ve Ukraynayı da kapsayan 5 günlük ziyaretinin son durağı Bosna Hersekte Başkent Saraybosnanın kuruluşunun 550. yıldönümünde, bölgedeki barış ve istikrara yaptığı katkılar dolayısıyla Başbakan Erdoğana Saraybosnanın kurucusu ünlü Osmanlı devlet adamı İsabey İshakoviç (İshakoğlu İsa Bey) adına ödül takdim edildi.
Bosnaya her gittiğinde ihmal etmediği ziyaretlerden birini yine gerçekleştirdi ve rahmetli Aliya İzzetbegoviçin mezarını ve onun adına yaptırılan müzeyi oğlu ve Bosna Hersekin şimdiki Cumhurbaşkanı Bakir İzzetbegoviç ile ziyaret etti. Saraybosna Üniversitesini ziyaretinde ise Erdoğana fahri doktora unvanı verildi.
Bosna Hersekte bizim sesimiz ve kulağımız olan Anadolu Ajansı Balkanlar Bölge Müdürü çok değerli dostum Ömer Çetres Beyin öncülüğünde organize edilen Aliyanın hayat ve mücadelesini hatırlatan resim sergisinin açılışında duygulu anlar yaşandı. Başçarşıjada dolaşırken girdiği bir kuyumcuda sahibi Mensur Bektiçin Başbakana Srebrenica soykırımını hatırlatan gümüş işlemeli tabloyu hediye etmesi gerçekten çok anlamlıydı.
Başbakan bu ziyareti ile hem Boşnak kardeşlerimizin gönlünü aldı hem de rahmetli Aliya İzzetbegoviçin vasiyetini yerine getirmiş oldu.
Başbakan Erdoğanın dünyada takdir görmesi ve İslam dünyasında hayranlık derecesinde sevilmesinin sebebi; vefası, kararlılığı ve güven veren samimi duruşudur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.