Haccın adabı 3
4- Hacca gidecek kimse, borçları varsa, yola çıkmadan önce onları mutlaka ödemelidir. Borçlu olunan şahıs bilinmiyorsa, borcu kadar olan meblağ, her hangi bir hayır kurumuna veya bir fakire, alacaklı şahıs adına verilir. Ayrıca bilinmeyen borçların karşılığı olarak hayır ku-rumlarına veya fakirlere yardımda bulunulur.
Hac için yola çıkacak kimsenin, alacağını-vereceğini, elinde emanetler varsa onları şahitlerin huzurunda yazması gerekir.
5- Hacca gidecek kimse, üzerinde kul hakkı varsa, yola çıkmadan önce hak sahipleri ile mutlaka helallaşmalı, kul hakkı ile hacca gitmemeye gayret etmelidir. Başkasının malına el uzatılmış ise, mümkünse o mal geri verilir, değilse kıymeti ödenir. Bu da mümkün olmazsa, yola çıkılmadan önce helâllaşmak gerekir. Başkasının şahsiyet ve namusuna veya canına el uzatılmış ise, yola çıkılmadan önce bir şekilde helâllaşılır. Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
"Kıyamet gününde hak sahiplerine haklarını mutlaka vereceksiniz..."
Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
"Kimin üzerinde bir kimseye karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, altın ve gümüşün geçmediği kıyamet ve hesaplaşmanın olacağı gün gelmeden önce daha burada iken helallaşsın. Aksi takdirde o gün salih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir."
Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Müflis kimdir bilir misiniz?" diye sormuş. Ashab:
- Bizim aramızda müflis, hiç parası ve eşyası kalmayan kimsedir, demişler. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Hakikaten benim ümmetimden müflis o kimsedir ki: Kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabı olduğu halde gelir. Ama şuna sövmüş, buna zînâ iftirasında bulunmuş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş, diğerini de dövmüş olarak bunların günahı ile de gelir. Ve şuna ve buna hasenatından yani sevabından verilir. Şayet dâvası görülmeden hasenatı biterse, onların günahlarından alınarak bunun üzerine yüklenir, sonra da cehenneme atılır." buyurdu.
Bütün bu hadîs-i şerifler, Mü'minleri, Mü'min kardeşlerine karşı haksızlık yapmamaya, şayet yapmış ise helallaşmaya teşvik etmektedir. Bu haksızlık, "ırz"la ifade edilen manevî varlığına karşı olabilir. "Başka bir şey" tabiriyle de "bütün çeşitleriyle mal", "yaralama" hatta "tokat atmaya" varıncaya kadar her şey kastedilmiştir. Yoksa müflis durumuna düşülür. Hakikî müflis de hadîs-i şerifte bildirilen kimsedir. Böylesi tamamen mahvolmuş ve helak olmuştur! İşlediği hayır ve hasenatın sevabları borçlularına verilecek, bunlar bitince borçlularının günahları bunun üzerine yüklenecek, sonra cehennemi boylayacaktır ki, zarar ve ziyanı helak ve iflâsı bu suretle tamam olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.