Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Dost, doğru olandır

Dost, doğru olandır

Günümüzde makam/mevkii itibarîyle bir yerlere gelmiş, bazı imkânları ve fırsatları yakalamış Müslümanlara -belki de genelde hepimize- Müslümanların önderlerinden Eba Müslim Horasani'nin son derece dikkat çekici bir tespiti var. Bu zat Müslümanlara, Müslümanları kastederek diyor ki:

"Onlar; zararlarından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular.

Kendilerine bağlanmak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar.

Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırdıkları dost düşman oldu.

Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu..."

Günümüzde omuzlara basa basa bir yerlere gelen, geldiklerinde de omuzlarına bastıklarını tepeleyen, horlayan, aşağılayan taslaklara/yetmelere Eba Müslim Horasani'nin bu tespitini sesimin çıktığı kadar bağırarak hatırlatıyorum.

Muhterem Müslümanlar!!

Dost kimdir?

Bu soruyu şair Baki'ye sormuşlar. Baki, cevap olarak demiş ki:

"Üç çeşit dost vardır:

• Bir dost vardır gıda gibidir, onu her gün ararsın.

• Bir dost vardır ilâç gibidir, icap ettiğinde ararsın.

• Bir dost vardır ki hastalık gibidir, o seni arar."

Bu nüansı iyi kavramak gerekir...

Muhterem Müslümanlar!!

Bin dostumuz olsa azdır, bir tek düşmanımız olsa çoktur diyerek dostlarımızı çoğumsamayacağız. Hiçbir zaman düşmanlarımızı da azımsamayacağız.

Düşmanım dinimin düşmanıdır. O, cami yapsa ben bunu "Mescid-i dırar" kabul ederim. Şerbet verse şaraptır derim. Panzehir verse zehir diyerek reddederim. Çünkü düşmanın iyiliği kasabın koyununa ot vermesi gibidir. Koyunun boynunu sıvazlaması sevdiğinden değil keseceği yerin tespiti içindir. Balıkçının balığa oltada yem vermesi gibidir.

Muhterem Müslümanlar!

Batılılar ve onların kafa yapısına saplanan yerliler, Müslümanların fedakârlıklarını kavrayamazlar/anlayamazlar. Çünkü onların kafası bakkal terazisi gibidir. Hep maddi düşünürler. Ne kadar menfaat koyarsanız o kadar dostluk alırsınız. Yani dostlukları maddeye dayanır. Aklına mukayyet/sahip olmayanlar böyle bir dostluğa kanabilir; lâkin sonları hüsranla biter.

Sonu hüsranla bitecek dostluklara Cenab-ı Hakk celle ve âlâ hazretleri dikkat çekiyor; Kur'ân-ı Kerim'de, En'âm suresinin 112'nci ayetinde, şeytanlaşmış insanların yaldızlı sözlerle birbirlerini aldattıklarını; 113'üncü ayetinde de ahiret konusunda imanları kalplerine oturmamış kişilerin o yıldızlı sözlere ve tavırlara meylettiğini bizlere beyan buyuruyor...

Aman dikkat, Muhterem Müslümanlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi