Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Egemen güçlerin oyunları ve Ortadoğu’daki belirsizlikler

Egemen güçlerin oyunları ve Ortadoğu’daki belirsizlikler

Tarih boyunca sancılı ve sorunları çözümlenemeyen bir bölge olan Ortadoğu’da; siyasi ve askeri girişimlerin sebep olduğu olaylar bir yana, bölgenin geleceği adına bir belirsizlikler öne çıkmaktadır.



Egemen güçlerin “bölgeye hakim olma” yarışının yerel güçlere yansıması; bölgede büyük yıkımlara ve çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır. Aslında bugün yaşananlar geçmişten gelen o büyük kavganın bir devamıdır. O kavganın sebebi ise, dini ve siyasi olduğu kadar asıl sebebi ekonomik ve stratejiktir.

Bölge petrolleri, doğalgaz ve diğer yer altı ve yer üstü zenginlikleri emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır.

Kimdir bunlar?

Bunlar; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini oluşturan beşli çete olarak bilinen daimi üyelerdir. Dünyada yaşanan olumsuzlukların altında onların parmağı var. Aynı zamanda silah tüccarı olan bu ülkeler Ortadoğu’ya hakim olmak isteyen egemen güçlerdir. Bu güçler; yerel güçleri sahaya sürerler ve sahiplenme görüntüsü içinde silah sanayilerinin yeni ve yağlı müşterilerini insafsızca hem sömürürler, hem de birbirine kırdırırlar.

Bölgede yaşanan savaş ve iç çatışmaların sürelerini de bu güçler belirler. Savaş ve barış’a da onlar karar verir.

Suriye’deki iç savaşın bu kadar uzun sürmesi, Mısır’daki kargaşanın devam ediyor olması ve İsrail’in Gazze’ye saldırısı ile İşgal sonrası Irak’ta merkezi hükümet ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki gerginlik... Hatta PKK terör örgütünün varlığı bile; o, güçlerin kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda oluşturulan politikalarının eseridir.

Egemen güçlerin aralarındaki mücadele; sadece, bölüşüm ve yeniden oluşan dengelerdeki oranlarıdır. Her egemen güç, kendine düşen payı artırmak ve gelecekte bölgede daha fazla söz hakkına sahip olma adına kendisiyle işbirliği içindeki yerel güçleri kullanmaktadır.

Diğer bir gerçek şudur:

Bu bölgede dengeler çok kolay değişmekte ve eski dostlar düşman, eski düşmanlar ise dost olabilmektedir. Kalıcı olan ise sadece kaos ve belirsizliktir.

 ORTADOĞU’DAKİ KAOS; ADALETSİZ DÜNYANIN ESERİDİR. 

Belirsizliklerin başında hiç şüphesiz Suriye gelmektedir. Suriye’de Baas rejimi, diktatör Beşşar Esed ve ülkenin geleceğidir.

Despot Beşşar Esed’in gidici olduğunda hemen hemen herkes hem fikir, ancak ne zaman ve nasıl olacağı konusunda ise bir belirsizlik var.

Suriye’de bir diğer belirsizlik ise diktatör Esed’den sonra, ülkeyi kimlerin hangi rejimle yönetecekleridir.

Ortadoğu ile ilgili tüm olumsuzlukların ve çözümsüzlüklerin bir diğer önemli aktörü de İsrail’dir…

İsrail’in kuruluş felsefesinde İnsan Hakları, hukukun üstünlüğü, vicdan ve merhametin karşılığı yoktur. Sabotaj, suikast, cinayet, saldırı ve işgal Siyonistlerin karakteridir. Her seferinde ateşkesi ihlal eden sürekli işgal eden ve saldıran taraf olarak Filistinli liderlere suikastlar düzenleyen bir terör ülkesi olan İsrail’in son ateşkese ne kadar uyacağı ise belirsizdir. Bir ay sonra yapılacak seçimler sonrasında oluşacak yeni İsrail hükümetinin bölge politikalarının neler olacağı da bir diğer önemli belirsizliktir.

Ve Mısır...

Muhammed Mursi; seçimle işbaşına gelmiş ilk Mısır Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Ancak son firavun Hüsnü Mübarek taraftarları ile İsrail beslemesi işbirlikçi güçler Mısır’da hâlâ işbaşındadır.

Etrafındaki geçmişin kalıntılarını bertaraf etmek için çok ciddi ve cesaretli adımlar atmış olsa da devrimin hedefine ulaşması konusunda geçici olarak yetkilerini arttırması ile Tahrir Meydanında yeniden başlayan protestolara Muhammed Mursi geri adım atacak mı?

Veya…

Büyük baskı ve itibarsızlaştırma girişimleri devam edecek mi? ABD ve Batılı ülkelerin ve ülke içindeki işbirlikçilerinin baskılarına Mursi, dayanabilecek mi?

Ya da... Mursi makamını koruyabilecek mi?

İşte Mısır için belirsizliklerden bazıları da bu hususlardır.

Konumuz belirsizlik olunca Irak’ı da muhakkak anmak durumundayız…

Irak’taki merkezi yönetimle Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasında sürtüşmeler ve askeri yığınak savaşa dönüşür mü?

Irak üçe bölünür mü? Gibi soruların her biri belirsizlik taşıyor.

Bölge ile ilgili altı çizilecek bir diğer önemli belirsizlik de İran konusundadır.

Ve en önemlisi... Sancıları dindirecek bir çözüme varılacak mı?

BM, ‘beşli çete’ olan daimi üyeler yerine; adalet ile eşitliği temel esasında yeni bir yapılanmaya gidilmez ise ve de

ABD ile AB İsrail hamiliğini bırakmaz ise,

Ayrıca; İsrail, değişmemeye direnip devlet terörünü sürdürür ise

Ve de... İslam dünyası; mezhepsel kavgaları sonlandırıp İslam’ın evrensel değerleri etrafında bir araya gelme becerisini gösteremez ise...

Bilinsin ki; Ortadoğu’da kalıcı bir barış ve sürdürülebilinir bir huzurdan söz etmek asla mümkün olamayacak. Yine kan ve gözyaşı akmaya devam edecek.

Çünkü Ortadoğu adaletsiz dünyanın bir eseridir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi