Necmettin Türünay

Necmettin Türünay

Barbaros'un Gazze seferi

Barbaros'un Gazze seferi

Ankara’nın yükü o kadar büyük, tarihe ve istikbale dönük rolü de o kadar fazla. Dolayısıyla bugünkü Türkiye şu anda, dokuz cephede birden savaşan son Osmanlı hükümetlerinin durumunu andırıyor. Orda samimi ve ihlâslı olduğumuz halde büyük bir iflâsla karşılaşmamıza rağmen, şimdi burda istikbale dönük önemli fütuhatlara doğru kademe kademe yol katediyoruz.

İnşaallah talih de yâr olursa!.. Bunun neticelerini görmemiz için fazla bir zaman kalmadı sayılır. Şu günkü günde Ankara’da Yüksek Askeri Şûra toplanırken, gündeminde de Suriye ve Irak meselesi olacak. Yani Milli Güvenlik Kurulu’nun olsun, Askeri Şûralar’ın olsun başat gündemi irtica, başörtüsü vs. değil artık.

Belki terör mevzusu yok değil bunların arasında. Var fakat onu da Türkiye, bir dış politika konsepti içinde değerlendiriyor. Irak-Suriye sorunu ile birlikte mütalaa ediyor.

Yani iç ihtilâflarını aşarak, bölgesel ve uluslararası sorunları milli politika seviyesine yükselten bir Türkiye anlamına geliyor bütün bunlar. İki gün sonra ise Rusya Devlet Başkanı Putin Türkiye’de olacak. Rusya ile ilişkilerimizin derinliğine bakın ki, hangi ihtilâf söz konusu olursa olsun bu ilişkiler zedelenmiyor.

Bunlardan ayrı olarak, Türkiye’ye gelen Bulgaristan Cumhurbaşkanı’nın yüz ifadelerine dikkat ettiniz mi? A.Gül’e veya Tayyip Beye olan bakışları nasıldı öyle? Sanki Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev gibi hayran, mütebessim ve sarılmamak için de kendini zor tutuyor. İşte şimdiki Türkiye bu!..

Eski düşmanlarının kinini teskin ettiği gibi, onları bir de kendine hayran bırakabiliyor. Dolayısıyla hangi iniş-çıkışlar yaşanırsa yaşansın, yarın Suriye’nin, Irak’ın, İran’ın, daha ötede, İsrail’in ve Yunanistan’ın da böyle olacağından asla şüphe duymuyoruz.

Nitekim Türkiye, PKK meselesindeki zafiyetlerini bile bir imkâna dönüştürerek, bunu Kuzey Irak meselesi ile ilişkilendirerek Kerkük petrollerine doğru tahvil ediyor. Burda da durmuyor. Türkmenistan doğalgazını Türkiye’ye taşımak için İran’ı iknaya çalışıyor. Dolayısıyla olacak bütün bunlar!..

Ve Türkiye, uluslararası büyük bir transatlantik Ortadoğu’da nümâyan olacak!.. Yani tarih buna, bu gerçeğe bir kez daha şahit olacak!.. İşte bugün böyle büyük, tarihi rüyaların şafağında; Birleşmiş Milletler’de Filistin’in gözlemci devlet olarak tanınması yolunda tarihi bir adım atılacak.

Oradan bu yönde büyük bir zaferin, müjdeli haberini bekliyoruz. Yüce Allah’ın şu büyüklüğüne bakın ki İsrail, Filistin’e açtığı insanlık dışı savaşın ardından, şimdi asıl mağlubiyeti ile yüz yüze kalacak. Filistin önce hukuki bir varlık seviyesine yükselecek. Gazze’ye dönük ambargolar da kademe kademe tavsayacak!.. Gazze saldırısı öncesinde İsrail şunu hesap etmişti: ABD seçimlerinin ardından ve makul bir süre geçtikten sonra, İsrail-Filistin sorunu nasıl olsa masaya yatırılacak.

İşte bundan önce davranarak İsrail, Gazze’ye saldırıp oraya yerleşecek. Gazzeli’lerin ekseriyetini sürecek ve buna karşılık güya işgal ettiği çöl bölgelerinden tavizler veriyor gibi bir havaya bürünecekti. Böylece de Akdeniz sahil şeridindeki hakimiyetini genişlettiği gibi, Akdeniz’in derinliklerine doğru Münhasır Ekonomik Bölge alanlarını da genişlettikçe genişletecekti.

İşte İsrail’in o menhus stratejisi bütünüyle çöktüğü gibi, şimdi de beklemediği bir şekilde, Filistin’in bağımsızlığı gibi bir durumla yüz yüze kalacak!.. Yani ava giderken avlanmak, ya da Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak değil de nedir bu? Dolayısıyla hiç de dar gönüllü davranmadan Katar emirini, Türkiye’yi ve Yeni Mısır’ı burda tebrik vazifemiz olmalıdır.

Evvel emirde de yüce Allah’ın takdirinin bu yöndeki bir zuhûru karşısında secde-i Rahman’a kapanmak!.. Tabii bir de, uluslararası temayüllerdeki değişikliği gözden kaçırmamak: Hödük Almanya ve İsrail bir kefede!.. Fransa bağımsız olarak ayrı kefede!..

Ama Katar’ın Filistin ziyareti ile İngiltere’nin tavrı, daha ayrı bir mesele!.. Bu ikilinin temayülünü ABD’nin görünmez iradesi ve tercihi olarak değerlendirmek gerekmez mi? İsterseniz biz böyle söyleyelim de, siz gene ihtiyat edin, fark etmez!.. Çünkü bu işlerde önemli olan sonuçtur.

Yani bizim kaanatimiz, lâfzı planda ABD ne kadar karşı çıkarsa çıksın, İsrail’e karşı, Filistinlilerin biraz olsun mesafe almasından yana gibi bir durum söz konusu. Bir de tabii Fransa’nın hali!.. Sarkozy nerde duruyordu, yeni Fransa nerde? Sarkozy’yi, Türkiye düşmanlığı yedi bitirdi. Şimdi sıranın Merkel’de olduğunu bekleyemez miyiz? Yani Türkiye’ye çarpan ülke ve liderler birbir devriliyor vesselâm!.. İşte burda şimdi Türkiye Başbakanı’nın Gazze ziyaretine geldi sıra!..

Nitekim o söz tesadüfen söylenmiş bir söze benzemiyor. Gazze oylaması yapılacak, büyük bir zafere imza atılacak, ardından da makul bir süre sonra Türk Başbakan, Barbaros gibi Gazze sahillerine doğru sefer eyleyecek!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Necmettin Türünay Arşivi