Bölünmenin eşiğindeki Irak ve tarihî gerçekler
Ortadoğu’da devrim ve karşı devrimler tartışılırken şimdi de Irak’ın mezhep ve etnik köken ekseninde bir bölünme ve de bir iç savaşa sürüklenmekte olduğuna şahit oluyoruz.
Bugün yaşananlar ile dinmek bilmeyen acılara sebep olan husumetleri doğru anlamak için olayların sonuçlarından çok sebepleri irdelenerek tarihi gerçeklere ulaşılmalıdır.
Çünkü:
Geçmişten günümüze yaşananları, emperyalist güçlerin bölgeye yönelik çirkin oyunları ve sömürü planları bilinmeden yapılacak tahliller eksik kalır.
Şöyle ki:
Osmanlıyı parçalayan Emperyalist güçler, işgal ettikleri Ortadoğu’da kendi çıkarlarına hizmet edecek yeni devletleri oluşturup, yeni sınırları belirlerken şu beş hususu temel esas almışlardı.
Yeni oluşacak devletler ve sınırlar belirlenirken, sürekli sürtüşme ve çatışmaya sebep olacak şekilde tanzim edilmesi.
Yeni devletler oluşturulurken; birbirine yakın ve aralarında uyumlu, aynı dine, mezhep ile etnik kökene bağlı, toplulukların sınırlarının bölünecek şekilde belirlenmesi.
Yeni devletlerin; aynı etnik kökene mensup olmakla beraber birbirine husumetli, birbirinden haklar talep eden, farklı din, mezhep, kabile ve aşiretlerden oluşan topluluklardan oluşacak şekilde yapılandırılmaları
İnanca dayalı Ümmet fikri yerine ırka ve ırkçılığa dayalı millet ve milliyet aidiyetinin anlayışı doğrultusunda ideolojik bir yapılandırılmanın başlatılması
Kurulan yeni devletlerin yönetimleri işbirlikçi kabile reislerine veya çocuklarına teslim edilmesi.
Egemen güçler: oluşturdukları plan çerçevesinde Ortadoğu’yu terk ederken kurdukları Sünni devletleri, kendilerine uşaklık eden işbirlikçi kabilelere teslim etmişlerdi.
Osmanlı döneminde, yukarıda adı geçen milletler ve topluluklar; tüm farklılıklarına rağmen yüzyıllarca bir arada huzur ve güven içinde hayat sürmüşlerdir.
Ancak, bugün bu milletlerin arasındaki husumet ve çözülemeyen sorunların müsebbibi Emperyalist güçlerdir.
Dünyanın en verimli toprakları üzerinde yaşayan Müslüman halklar bu oyunun sonucu birbirini kırmakta ve insafsızca sömürülmektedir. Bu ülkelerden biri olan Suriye’de kan akmaya devam ederken, diğer bir bölge ülkesi olan Irak da bölünmenin eşiğine gelmiştir.
Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen emperyalist güçler İran’ı zayıflatmak için kullandıkları diktatör Saddam’ın, Kuveyt’i işgaline izin verdiler. Bunun bir oyun olduğunu anlayan Saddam diklendikçe egemen güçlere yeni fırsatlar vermişti.
IRAK BÖLÜNÜR MÜ?
Saddam’ın kısa süre içinde devrilmesi ve ülkenin baştanbaşa emperyalistler tarafından işgali sonrasında Kuzey Irak’taki işbirlikçi Kürtler kendilerine otonomiye varan yeni haklar ve alanlar elde ettiler.
Kuzey bölgesindeki gümrükler Kuzey Irak Kürt Yönetimi tarafından denetlendiği gibi bölge tamamen Barzani’ye bağlı Peşmerge’nin kontrolündedir. Bu durum otonom yönetimi aşan farklı bir devletleşme yapısıdır.
Mevcut durumu kabul etmeyen Irak Merkezi Hükümeti'nin Kerkük başta olmak üzere bölgedeki Kürtler ile tartışmalı olan bölgeler için oluşturduğu “Dicle Operasyon Kuvvetleri”, Kerkük yakınlarına gönderince, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani; kardeşi Sihat Barzani’nin başında olduğu askeri birliği, tank ve toplarla Kerkük’e gönderdi.
Kısa bir çatışma sonrasında Amerika’nın da devreye girmesiyle çatışmalar savaşa dönüşmeden önlendi ve taraflar 30 km gerideki eski mevzilerine geri döndüler. Ancak sorun devam ediyor ve çatışmalar her an başlayabilir.
Mevcut durumdan hareketle “Irak bölünür mü?” Sorusuna cevap ararken bir gerçekle yüzleşiyoruz.
O gerçek şudur; 15 Aralık 2011 tarihinde ABD ve İngiltere’nin öncülüğündeki ittifak güçlerinin Irak’tan resmen çekilişlerinden sonra oluşan yeni Irak’ta Merkezi Hükümet ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi arasındaki anlaşmalarda bir birliktelik var gibi görünse de ruhi ve fiili bir beraberlikten söz etmek mümkün değildir. Yani;
Irak zaten bölünmüş!..
Kuzey Irak Kürt Yönetimi gibi aynı düzeyde olmasa da bile bir yanda Şiiler, diğer yanda Sünniler, ne iktidarın ne de petrolün paylaşımında anlaşamıyorlar. Aralarındaki anlaşmazlıklar ve bölünme her geçen gün derinleşiyor.
Peşmerge’nin başındaki adam Mesut Barzani’nin kardeşi Sihat Barzani’nin "Başkan Barzani’nin izin vermesi halinde Bağdat’a kadar olan toprakları düşmanlardan temizlemeye hazırız" açıklaması açık tehdittir. Irak Merkezi Hükümet güçlerini düşman gören ifadeleri, ayrılığın boyutunu açıkça ortaya koymaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.