LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Atatürkçü değil ABD’ciler, ulusalcı değil işbirlikçiler!

Atatürkçü değil ABD’ciler, ulusalcı değil işbirlikçiler!

-Lütfü Bey; ABD’nin eski Devlet Bakanı Warren Cristopher’in 28 Şubat darbesi öncesinde ABD’nin Türkiye Büyükelçisi’ne yolladığı “gizli ve acil” kodu taşıyan talimatta, “Erbakan Hükümeti’nden derin bir endişe duyuyoruz. Onun başbakanlıktan uzaklaştırılması için Türk Ordusu harekete geçirilsin” dediği ortaya çıktı. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?


-ABD Devlet Bakanı’nın ABD’nin Türkiye Büyükelçisine yolladığı bu talimat neyi ispatlıyor? Her darbenin olduğu gibi 28 Şubat darbesinin de ABD’nin isteğiyle gerçekleştiğini ispatlıyor. Darbeyi gerçekleştiren generallerin ABD ile işbirliği içinde olduklarını ispatlıyor. İşte tam bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor. 28 Şubat darbesini medyasıyla, partisiyle, sendikasıyla, derneğiyle destekleyenler hangi kesimlerdir? 28 Şubat darbesini destekleyenler kendilerine “Atatürkçü”, “ulusalcı” diyen kesimlerdir. Peki ülkemizdeki her darbe gibi 28 Şubat darbesi de ABD’nin isteğiyle gerçekleştiğine ve bu darbeyi destekleyenler kendilerine “Atatürkçü”, “ulusalcı” dediklerine göre, bu tablodan çıkan sonuç nedir? Demek ki bunlar aslında “Atatürkçü”, “ulusalcı” değil, ABD’cidir! Demek ki bunlar aslında ABD emperyalizminin işbirlikçileridir! Öyle olmasa, ABD emperyalizmine, batılı emperyalistlere karşı olan, millici, bağımsızlıkçı bir başbakan olan Erbakan’ı devirmek için harekete geçerler miydi? Emperyalist ABD ile işbirliğine girişirler miydi? Bunlar gerçekten Atatürkçü olsalar, emperyalizme karşı savaş vermiş, “Bağımsızlık benim karakterimdir” demiş Atatürk’ün tam aksine hareket ederler miydi? Bunlar gerçekten ulusalcı, millici olsalar, “Milli Görüş” lideri Erbakan’ı desteklemezler miydi? Hem bu ülkenin en millici başbakanı Erbakan’ın devrilmesi için emperyalist ABD’nin talimatlarını yerine getireceksiniz, ondan sonra da bugün millici, ulusalcı geçineceksiniz. Hem bu ülkenin bağımsızlıkçı başbakanı Erbakan’ı emperyalist ABD’nin talimatıyla deviren 28 Şubat darbesini destekleyeceksiniz, ondan sonra da bugün bağımsızlıkçı geçineceksiniz. İşte onun için diyorum ki, bunlar aslında Atatürkçü, ulusalcı, bağımsızlıkçı değil, ABD’ci! Ve de bunlar aslında emperyalist ABD’nin işbirlikçileri! Nitekim şimdi Ergenekon davasında yargılanan YÖK eski başkanı ve 28 Şubat darbesinin en önde gelen destekçisi Profesör Kemal Gürüz de “Ben aslında ulusalcı değil ABD’ciyim” demedi mi?

AYTEN GÖKÇER GİBİLERİ,İLİKLERİNE KADAR DARBECİ!

- “İliklerime kadar Atatürkçüyüm” diyen devlet sanatçısı Ayten Gökçer, geçenlerde çıktığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen soru üzerine, “12 Eylül darbesinin olmasına üzülmedim; yapılması gerekliydi. Ama Balyoz davasında paşalarımızın, komutanlarımızın yargılanmasına çok üzülüyorum. 27 Mayıs darbesinin ardından bir iki kişinin asılmasını da büyütmeyelim” şeklinde konuştu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-12 Eylül askeri darbesi sonucunda 1 milyon 683 bin kişi fişlendi; 650 bin kişi de gözaltına alındı. 7 bini idam istemiyle olmak üzere 230 bin kişi yargılandı. 30 bin kişi yurtdışına kaçmak zorunda bırakıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkartıldı. 30 bin kişi “sakıncalı” denilerek işten atıldı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi; milyonlarca kitap yakıldı. Gazeteler kapatıldı ve toplamda 300 gün yayın yapamadı. 937 film “sakıncalı” denilerek yasaklandı. Bunlara ilaveten binlerce insan yargısız infazlarla, işkencelerle ortadan kaldırıldı. İşte “İliklerime kadar Atatürkçüyüm” diyen Ayten Gökçer, böylesine bir zulmü savunuyor. 12 Eylül darbesi sonucunda gençlerin, üstelik de daha 17 yaşındaki gençlerin asılmasını onayladığı gibi, 27 Mayıs darbesinin sonucunda bir başbakan ile iki bakanın asılmasını da onaylıyor. Kendisi sanatçı ama, bine yakın filmin yasaklanmasını, milyonlarca kitabın yakılmasını, 39 ton gazete ve derginin imha edilmesini de onaylıyor. Dahası, geçmişte darbe yapan paşaları savunurken, Balyoz davası gibi davalarda “darbeye teşebbüs ettikleri” iddiasıyla paşaların yargılanmasına da karşı çıkıyor. “İliklerime kadar Atatürkçüyüm” diyen Ayten Gökçer, belli ki aslında iliklerine kadar darbeci! Hem geçmişteki askeri darbeleri savunması ve hem de şimdilerde “darbeye teşebbüs ettikleri” iddiasıyla paşaların yargılanmasına, mahkum olmasına karşı çıkması bunun en güzel göstergesi. Atatürk subaylara hitaben, “Ya askerlik yapın ya siyaset yapın; sırtınızdaki üniformayı çıkartmadan siyasete karışmayın” derken, “İliklerime kadar Atatürkçüyüm” diyenlerin üniformalarını çıkartmadan siyasete karışıp darbe yapanları savunması çelişkinin babası değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi