Mehmet Talu

Mehmet Talu

1434 Rebiulevvel ayındayız (5)

1434 Rebiulevvel ayındayız (5)

* İhrâma girme

İhrama, niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir. Niyet, umre yapılacağının kalben belirlenmesi demektir. Yukarıda sayılan hazırlıklar yapıldıktan sonra:

“ALLAHümme inni üridül-umrete feyessirha lî vetekabbelha minnî.

ALLAH’ım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle.” Diyerek umreye niyet ederler. Niyetin dil ile ifade edilmesi müstehaptır. Niyeti müteakip:

“Lebbeyk. ALLAHümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk. İnnel-hamde ven-ni’mete leke vel-mülk. Lâ şerike lek.” diye, yüksek sesle telbiye yaparlar. Hanımlar telbiyede, diğer dua ve zikirlerde seslerini yükseltmezler.

Umre yapmak isteyen kimse âfâkî ise mîkât sınırlarını geçmeden, Hill bölgesinde ikamet ediyorsa bulunduğu yerde, Harem bölgesinde bulunuyorsa Hill bölgesinde meselâ Ten’im’e giderek ihrama girer.

Niyet ve telbiyenin yapılmasıyla, ihrâma girilmiş ve ihrâm yasakları başlamış olur. Bundan sonra, ihrâmdan çıkıncaya kadar ihrâmlıya yasak olan fiil ve davranışlardan sakınırlar.

Çok önemli not: Özel durumlarında yani hayız veya nifas halinde bulunan kadınların da mîkâta geldiklerinde, usûlüne uygun bir şekilde ihrâma girmeleri gerekir. Sadece ihram namazını kılmazlar. Hayız veya nifas halinde bulunmak, ihrâma girmeye engel değildir. İhrama girmeden mîkâtı geçerlerse, ceza kurbanı gerekir.

İşte, usulüne göre ihrâma giren hacı veya umre adayları, ihrâm yasaklarına riayet ederek, Kâbe’ye varıncaya kadar her fırsatta yüksek sesle telbiye, tekbir, tesbih, tehlîl ve salavât-ı şerife getirerek yolculuğa devam eder. Kadınlar telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerifeyi yüksek sesle söylemezler.

* Mekke-i Mükerreme’ye giriş

Mekke-i Mükerremeye varıncaya kadar vasıtalara binişte ve indiği yerde, kafilelerle karşılaştığında, şehirlere girdiğinde, akşam ve sabah, gece ve gündüz, vasıtada, yürürken, otururken, yatarken, ayakta iken, inişte, yokuşta, mekan değiştikçe ve farz namazların arkasından her fırsatta telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife yüksek sesle söyleyerek yolculuğuna devam eder.

Telbiyeyi her söyleyişte üç defa tekrarlamak, sonra tekbir, tehlîl, tesbih ve salavât-ı şerife okumak müstehaptır.

1 - Mekke-i Mükerreme’ye yaklaşıp Harem bölgesine girince:

“Allâhümme hazâ haremüke ve me’menük. Kulte ve kavlukel-hakku ve men dehalehü kâne âmina. Feharrim lahmî ve demi alen-nâri ve kınî azâbeke yevme teb’asü ibâdek. Vec’alnî min evliyâike ve ehli tâatik. Rabbi edhilnî müdhale sıdkın ve ehricnî mührace sıdkın vec’al lî min ledünke sultanen nasira.

ALLAH’ım! Burası senin Harem’indir. Muhterem ve emin kıldığın beldedir. Şöyle buyurdun ki, bu sözün haktır: Kim oraya girerse emniyette olur. Benim etimi, kanımı, bütün vücudumu Cehennem ateşine haram kıl. Kullarını yeniden dirilteceğin kıyamet gününde, beni azabından koru ve sana itaat eden sevdiğin kullarından eyle. Rabbim! Gireceğim yere doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. Çıkacağım yerden de beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Bana yardımcı bir kuvvet ver!” diye duâ ederler ve diledikleri başka duaları yaparlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi