1434 Rebiulevvel ayındayız12
Kitapta Hanefî Mezhebi esas alınmıştır. Bazen diğer hak mezheplerin farklı görüşleri de zikredilmiştir. Hâdis-i şerif ve fıkıh kitaplarımızda umrenin yapılışı ile ilgili bilgiler, tamamen umre ile ilgili ayet-i kerime ve Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin umre konusundaki hâdis-i şeriflerine ve uygulamasına dayanmaktadır. Mezhepler arasındaki farklı görüşlerin bulunması, konu ile ilgili ayet-i kerime ve hâdis-i şeriflere farklı yorumlar getirilmesinden ve bazen de Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden aynı konuda aktarılan değişik rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Mezhepler arasındaki farklı görüşler, zaruri hallerde Mü’minler için bir kolaylık sağlamaktadır. Bu itibarla keyfi değil, zaruret halinde diğer hak bir mezhep ile amel edilebilir.
Muhterem umre adayları!
Maddi-manevi birçok zorlukları yenerek müekked sünnet olan umreyi eda edeceksiniz. Unutmamak gerekir ki, umre çok önemli bir imtihandır. Bu imtihanda ancak kendisini maddî ve manevî açıdan iyi hazırlayan umre adayı başarılı olabilir. İşte elinizdeki kitapta, umreye gidecek bir Müslüman’a sadece bu ibadetin ifasıyla ilgili farz, vacip veya sünnet niteliğindeki umrenin her bir fiiliyle ilgili hükümler, gerekli bilgiler ve bu ibadetin nasıl yapılacağı ayrıntıya girilmeden, nerede ne yapılacaksa basit bir anlatım ile yeterince adım adım açıklanmıştır. Umrenin şeklî birtakım davranışlardan ibaret kalmaması için, anlam olarak umre fiil ve davranışlarının açıklanması büyük önem taşımaktadır. Bu bakımdan kitapta umre fiil ve davranışlarının hikmeti de izah edilmeye çalışılmıştır. Kitap, dikkatlice okunduğunda, herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde, basit bir üslupla yazılmaya çalışılmıştır. Kitap, bir kaç defa okunup mütalâa edilirse, kendisinden daha çok istifade edilecektir. Hele hele henüz yola çıkmadan bu kitabı bir kaç defa okumanız, önceden bilgi sahibi olmanız sizin için çok faydalı olur. İnanıyorum ki, size büyük kolaylık sağlayacaktır.
Umre yolculuğu bir Müslüman’ın manevî dünyası açısından belki de hayatındaki en önemli olaydır. Muhtemelen ömrü boyunca bir defa gerçekleştirebileceği bu kutsal yolculuğu Rabbimiz, hayırla ve “makbul bir umre” ile tamamlamayı, o kutsal toprakların manevî ikliminden en iyi şekilde istifade etmeyi ve umre dönüşü de umreyi yapmış olmanın anlam ve önemine uygun bir hayat sürmeyi nasip etsin. Âmin. Bu duygu ve düşünceler ışığında umreye gidecek kardeşlerimize “makbul umre” diliyor, yapacakları ibadet ve dualarının kabulünü ALLAH Teâlâ’dan niyaz ediyoruz.
Şu veya bu iddiadan uzak olarak hazırladığımız bu mütevazı eserin, yüce Rabbimizin rızasına muvafık olmasını ve umreye gidecek bahtiyar kulların istifade etmesini ümit etmekteyim. Yüce Rabbimizin rızasına uygun bir umre ibadeti yapabilmede bu kitap, ufak bir katkıda bulunabilirse gayesine ulaşmış olacak ve biz de bundan büyük mutluluk duyacağız. Tabiî ki hidayet ve başarı ancak ALLAH Teâlâ’nın lütfu ile mümkün olur. Çalışıp gayret göstermek bizden, hidayet ve muvaffak kılmak da ALLAH Teâlâ’dandır.
Yapılan umrelerin, cahiliye değerlerinin egemenliğinden kurtularak İslâmî ve insanî değerlerin huzur iklimine girmeye vesile olması temennisiyle, bu âcizane gayretimizden Rabbimizin razı, Müslüman kardeşlerimizin istifade etmesini ve biz fakirin de salih amelden başka hiçbir şeyin fayda vermeyeceği mahşerdeki ilahi mahkemede hissedar kılınmamızı niyazla, her şeye kadir olan yüce Rabbimize teveccüh ederiz. “Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir.” Bizim bu işten maksadımız: Rıza-ı ilahi ve Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin şefaatidir. Bu çalışmamızın bunlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz. O, en yakın, tek işiten ve duaları kabul buyurandır. Ayrıca bütün Müslüman kardeşlerimizden, fakat bilhassa umreye giden o bahtiyar, sevgili kullardan, ALLAH Teâlâ’nın misafirlerinden, duaların muhakkak kabul olduğu o mübarek yerlerde, kutsal mekânlarda hayır dualar istirham ederiz.
“ALLAHümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tüncinâ bihâ min cemiil-ehvâli vel-âfât. Ve takzî lenâ bihâ cemîal-hâcât. Ve tütahhirunâ bihâ min cemiis-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke e’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksal-ğâyât. Min cemîil-hayrâti fil-hayâti ve be’del-memât. Bi rahmetike yâ erhamer-rahimîn. HasbünALLAHü ve ni’mel-vekil. Ni’mel-mevlâ ve ni’men-nasir. Gufraneke Rabbenâ ve ileykel-masîr.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.