İshak Özen

İshak Özen

PAPA-RATZİ

PAPA-RATZİ

 

Dünya, Papa 16. Benedikt’in istifa haberini konuştu dün. Aslında buna “çekilme” demek daha doğru. Çünkü malum, istifalar, hiyerarşik olarak daha üst kademede yer alan kişilere sunulur. Hristiyanlıkta Papa, en üst otoriteyi temsil ettiğine ve istifasını da tanrıya/İsa’ya sunması düşünülemeyeceğine göre onun bu kararına “görevden çekilme” demenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Hristiyanlıkta, tanrının ilahi bir işaretiyle seçildiğine inanıldığı için papaların istifası ya da görevden çekilmesi gibi bir gelenek de yok aslında. Bu yüzden de kilise tarihinde 265. Papa olan Joseph Ratzinger,  bugüne kadar görevden kendi isteğiyle ayrılan altıncı papa olacak.

 

Kardinal Ratzinger,  8 yıl önce Papa olarak göreve geldiğinde 482 yıl aradan sonra papa seçilen ilk Alman olmuş ve Almanya’da bayram havası estirmişti.  Avrupa’nın en yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan Bild gazetesinin papanın belirlenmesinin ardından 20 Nisan 2005 tarihinde attığı ve bizdeki “Hepimiz Ermeniyiz” sloganını anımsatan “Biz Papayız” şeklindeki manşeti efsane olmuş ve yüzyılın en etkili manşetleri arasındaki yerini almıştı. Manşet öylesine ses getirmişti ki, gazete, o günkü nüshasıyla en iyi tasarım ve en iyi haber dallarında birincilik ödülüne layık görülmüş, seçimden yalnızca bir hafta sonra aynı adla çıkarılan müzik albümü haftalarca listelerde kalmış, aynı yıl gerçekleştirilen federal parlamento seçimleri sonucunda oyları başa baş çıkan Schröder ve Merkel’e işaretle  “Biz başbakanız” şeklinde tekrar manşetlere taşınmış ve neticede 2005 yılının en popüler ikinci kelimesi seçilmişti. Manşetin bulunduğu gazete sayfası 64 metrelik bir afiş haline getirilerek Eylül 2011’de Papa’nın Almanya seyahati sırasında gazetenin bulunduğu gökdelene boylu boyunca asılmış ve Papa, temasları çerçevesinde, esasen kimyaları pek de uyuşmayan söz konusu gazeteyi de ziyaret etmişti.

 

Almanların işte böylesine sevinç ve umutla karşıladığı Papa 16. Benedikt’in görev yılları, tam bir hayal kırıklığı oldu. Zafer sarhoşu Almanlar, ilk şoku, İngiliz gazetelerinin manşetlere taşıdığı, Papanın bir zamanlar Hitler’in gençlik örgütü içerisinde yer aldığı yolundaki haberler ile yaşadı.

 

Papanın Müslümanlar açısından ilk sınavı da seçilmesinin hemen ardından 2006 yılında yaptığı Almanya seyahatinde gerçekleşti. Papa 16. Benedikt’in, seyahati sırasında bir zamanlar kendisinin de öğretim üyesi olarak bulunduğu Regensburg Üniversitesinde verdiği konferansta Bizans İmparatoru II. Manuel Palaiologos'a atfedilen “Bana Muhammed'in hangi yenilikler getirdiğini gösterin, orada hep şeytani ve insanlık dışı şeyler bulacaksınız. Örneğin dini kılıç zoruyla yayması gibi.” mealindeki sözlerini alıntılaması, İslam dünyasının şiddetli tepkilerine maruz kalmış ve tüm çağrılara rağmen özür dilememişti. Ancak İslam’ın kılıç zoruyla yayıldığını düşünen aynı Papa, haçlı seferlerinin kendileri için bir utanç olduğunu söylemiş ve özür dilemiştir.

 

2009 yılında yaptığı İsrail ziyaretinde de Kilisenin, Hristiyanlarla Yahudilerin barışmasından yana olduğunu söylemiş ancak soykırım anıtını ziyaretinde yaptığı konuşma, İsraillilerde hayal kırıklığı yaratmıştı.  Papanın Soykırım Müzesi’ndeki konuşmasında "katledilen 6 milyon Yahudi’den söz etmemesi, özür dilememesi veya üzgün olduğunu söylememesi", İsrail kamuoyundan yoğun eleştiri almıştı. Eleştiriler üzerine bir açıklama yapan Vatikan sözcüsü, Papanın, Hitler’in gençlik örgütüne hiçbir zaman katılmadığını 2. Dünya Savaşı sırasında da zorla Alman ordusuna alındığını ancak hiçbir zaman savaşmadığını açıkladı. 

 

Çekilme kararı sonrası Alman kamuoyunda yapılan yorumlarda da Papanın 8 yıllık görevi sırasında terörizmin önlenmesi ve cinsel istismar olayları konusunda etkin bir adım atılamadığı yorumları yapılıyor.

 

Papanın istifa haberinin ardından Alman kamuoyunun büyük bir şok yaşadığı gözleniyor. 482 yıl aradan sonra aralarından bir Papa çıkartan Almanlar, bu sevinçlerinin yalnızca sekiz yıl sürmesinin hayal kırıklığı içerisinde Papanın elden ayaktan düşmeden görevden çekilme kararının ne kadar saygı ve övgüye değer olduğunu dile getiren açıklamalar yapıyor.

 

Papa 16. Benedikt’in görevi bırakması konusunda öne sürülen sağlık gerekçesi ile yetinmeyip biraz eşelendiğinde ise ortaya çok farklı bir tablo çıkıyor. Örneğin Almanya’da yayımlanan Compact dergisi, Temmuz 2012 tarihli sayısında kapağına taşıdığı “Papa’ya ölüm komplosu” ve “Vatikan’da güç savaşı”  başlıkları ile dikkat çekiyor. Haberde Kasım 2011’de Çin’de iş adamlarına hitaben bir konuşma yapan Palermo Başpiskoposu Kardinal Paolo Romeo’nun 12 ay içerisinde papanın öldürüleceğini söylediği ifade ediliyor. Bu iddia, Vatikan sözcüsüne sorulduğunda sözcünün olayı yalanlamadığı ifade ediliyor.

 

Diğer bir iddia da Papanın CIA tarafından tehdit edildiği yönünde. 2006 yılında İtalyan La Republica gazetesi, CIA eski başkanı Robert Gates’le yaptığı bir röportajı sayfalarına taşıyor.  Gates, röportajda, 1978 yılında Papa seçilen II. John Paul döneminde CIA ile Vatikan arasında üst düzeyde istihbarat bilgilerinin paylaşıldığı bir dönem yaşandığını itiraf ediyor. Soğuk savaş döneminde CIA’nın, NATO, Gladyo ve P2 Mason Locası marifetiyle birçok politik cinayete imza attığını dile getiren Alman uzman, bu cinayetlerin de Vatikanbank tarafından finanse edildiğini iddia ediyor. CIA’nın Vatikanbank üzerindeki etkisinin paravan kişiler aracılığıyla yakın zamana kadar devam ettiğini iddia eden uzman, Papa 16.Benedikt’in bankanın genel müdürlüğüne Tedeschi’yi atadığını ve bankanın kara para aklama işlerine bulaşmasını engellemek amacıyla bir dizi önlem alınmasına karar verdiğini belirtiyor. Papa 16. Benedikt’in, bankanın kirli işlere bulaşmasını önlediğini kaydeden uzman, kısa bir süre önce genel müdürün, şimdi de Papanın istifa etmek zorunda bırakıldığını söylüyor. Aynı uzman, 16. Benedikt’in yapmaya çalıştığı şeyin daha önce de 1978 yılında Papa seçilen I. John Paul tarafından denendiğini ancak söz konusu Papanın görevde kaldığı 33 günün sonunda esrarengiz bir şekilde odasında ölü bulunduğunu hatırlatıyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İshak Özen Arşivi