Maraş’tayım, İstiklâl Madalyalı bu şehrin sokaklarında deli-divane dolaşıyorum. Şehrin Fransız gâvurunun işgalinden kurtarılışının 93. yılı kutlanıyor, ben de bu heyecanı, bu coşkuyu paylaşmak için buradayım. Ben bu yaşıma gelinceye kadar böylesine bir bayram kutlamasına şahit olmamıştım dersem abartmış sayılmam. Bu bayram tam 1 hafta sürüyormuş Maraş’ta ben de onlarla birlikte ilk defa yaşıyorum bu duyguyu ve adeta şehrin havasına sinen Sütçü İmam’ın ruhaniyeti sizi de kuşatıveriyor. Zaten bu şehirde herkes bir parça Sütçü İmam.

Sokaklarda “çete”ler dolaşıyor. Çete bu şehirde bambaşka bir anlam kazanmış. Fransız işgali sırasında burada mukim 30 kadar mahallenin eli silah tutan yiğitleri “çete”leri adı ile örgütlenip, sonra da Aslan Bey’in komutasında Maraş’ın kurtarılması savaşına katılmışlar. Hepsi mahallelerinin adı ile anılıyor ve yerel giysileri içinde ellerinde bayraklarla sokaklarda dolaşıyorlar.

Bu geçen “Sütçü İmam Mahallesinin çetesi, şu da Yunus Emre Mahallesinin çetesi” şehrin değişik alanlarında 7 gün-7 gece çetelerin katılımı ile Fransız müstevlilerine karşı verilen savaş ve kazanılan zafer kutlanıyor.

İşin ilginç yanı bu kutlamalar tam 93 yıldır aksatmadan yapılmış. Hiçbir dönem de engellenememiş, Maraşlı buna müsaade etmemiş. Yalnız bu şanlı direnişe zaman zaman şeytanın bile aklına gelmeyecek fitne sokulmak istenmiş. Bu şeytanlıkları kim yapabilir, tabii ki CHP! Tek parti döneminde CHP il teşkilatı tarafından “çete”lere kasa kasa bira, rakı dağıtılmış. Yani CHP teşkilatı Fransızları aratmamak için olanca gayreti ile çalışmış. Bir yandan da Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi camiler depo, ahır yapılmaya ve kelepir fiyatla satılmaya da devam edilmiş. Maraş’ın kurtuluşundaki en önemli ayrıntı ise, orduyu beklemeden halkın kendi örgütlenmesi ile Fransız’ı kovmasıdır. Hatta onlara “Sakın Fransızlara karşı savaşı başlatmayınız” uyarısına rağmen.

Ve “çete”ler Maraş sokaklarında günlerdir sürdürdükleri coşkuyu 12 Şubat Salı günü Fransız’a vurulan son tokatla noktalıyorlar. Artık sıra Maraş’tan çekilip Gaziantep’e yüklenen Fransız gâvuruna karşı Antepli din kardeşlerine yardım vaktidir. Çeteler Aslan Bey komutasında Antep’e doğru yola revan olurlar. Ezan Maraş’ta da susmamalıdır, Antep’te de. Ve yine dönüyoruz bugüne. Son gün, tören alanındayız. Kahramanmaraş Şehremini (Belediye Başkanı) Mustafa Poyraz, coşkulu bir konuşma yapıyor, nefesler tutulmuş. Hani “Herkes tek yürek olmuş” diye bir söz vardır ya, siz gelin de insanların nasıl tek yürek olduğunu Maraş’ta görün. Burada kanunla bir iktidarın kabul ettiği değil, halkın kabulü ile 93 yıldır kutlanan gerçek bir bayram yaşanıyor. Sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın telgrafları Maraş’a bir sevinç dalgası olarak iniyor.

Ne mutlu ki artık Sütçü İmam’ların yolundan gidenler iktidar bayrağını taşıyorlar. Sahnede Maraş’ın kurtuluşunu anlatan bir de oyun oynanıyor. Ünlü aktör Tamer Karadağlı da bu oyunda mücadelenin sembol isimlerinden Aslan Bey’i canlandırıyor. Program mahalli kanal Aksu TV tarafından naklen yayınlanıyor. Onun dışında İstanbul ulusal kanalları ve Bab-ı Ali basını Maraş’a kör ve sağır. Maraş yıkılıyormuş, heyecan, yıllar önce Fransız’a atılan tokat yeniden hatırlanıyormuş ne gam. İncir çekirdeğini doldurmayan pek çok programı naklen yayınlayan İstanbul medyası candaş ve yandaş medya da dahil, Maraş’a Fransız! Bu vurdumduymazlığı anlatacak kelime bulamıyorum. Kahramanmaraş’a yakışır bir kutlama gerçekleştiren Maraş Belediye Başkanı sayın Mustafa Poyraz, bilhassa da Kültürden Sorumlu Başkan Yardımcısı Cevdet Kabakçı ve ekibini kutluyorum. Bu vesile ile de Başbakan Erdoğan’a bir dileğimi pulsuz bir dilekçe ile sunuyorum:

Sayın Başbakanım,
Sütçü İmam ve İstiklâl Madalyalı tek şehir Kahramanmaraş’ın mücadelesini evrensel boyutta anlatacak dev bütçeli bir sinema filmi yapılması.

Maraşlının ve Türkiye’nin bugün her zamankinden fazla bu morale ihtiyacı var.
Ne diyor Maraşlı şair Necip Fazıl Kısakürek:
Tohum saç, bitmezse toprak utansın,
Hedefe varmayan mızrak utansın!