Ancak savaşarak rezil edebiliriz…
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.
Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.”
Açıklama:
Yeryüzünde iki farklı inanç vardır; İslam ve yüzlerce batıl inançları barındıran diğer inançlar…
Diğer inançlardan olanlar arasında bazı inançlar vardır ki Müslümanların varlığı, onları oldukça öfkelendirir… Bu öfke, savaşlar çıkartmaya kadar vardırır… Gün gelir, Müslümanların en zayıf anında toprağa gömdükleri baltalarını çıkarıp toplu kıyımlara başlarlar… Bu, tarihte hep böyle olmuştur ve hala da devam etmektedir…
Kâfirlerin, dinimizden dolayı bizleri sevmemesi kadar doğal bir şey yoktur. Bizleri sevmeyip düşman olmakla yerden göğe kadar haklılar. Çünkü biz de kendilerini batıl dinlerinden dolayı sevmiyoruz.
Müslümanlara zulmeden bir kâfirin bir mücahidin kurşunuyla ölmesi biz Müslümanların gönlüne ferahlık verir. Çünkü yeryüzündeki hiçbir canlı kâfirlerin varlığından hoşnut değildir.
Kâfirleri Allah da sevmez… Bunun için kâfirlerin cezalandırılmasını ister. Cezalandırmak istediğinde dilediği gibi, dilediği zaman ve dilediği şekilde cezalandırır… Bazen ses ile bazen kasırga ile bazen doğal afetlerle bazen de mücahidlerin eliyle cezalandırır…
Mücahidlerin eliyle cezalandırmasında elbette ki birçok hikmetler vardır… En azından bu ayet mücahitlere müthiş bir moral ve cesaret veriyor… Kâfirlerin güçleri ne boyutta olursa olsun, mücahitlerin elleriyle onlar dünyaya rezil edilecekler… Bu bir garantidir.
Nitekim bu garanti vahyi, dünyanın birçok cihad bölgelerinde görüyoruz… ‘savaşı bir haftada bitiririz’ diyen Rus kâfiri putin, neredeyse onbeş yıldır hala bitiremedi…
Kâfirlerin elinde ağır silahlar ve uçaklar olmasına rağmen, onca teknolojiye sahip olmalarına rağmen neden bir türlü başarıya ulaşamadıklarındaki sır sanırım bu ayette gizli…
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın…”
Kâfirlerin rezil olması ve cezalandırılmaları için rabbimiz bir yol haritası da vermiş;
“Onlarla savaşın ki…”
Evet… Barutun gücüne iman eden kâfirlerle, o baruta patlama gücü veren Allah’a iman eden mücahitlerin savaşı…
Üstad Seyyid Kutub şunları söyler;
Onlarla savaşınız ki, yüce Allah'ın onları hedef alan gücünün perdesi ve dileğinin aracı olasınız. Yüce Allah, onları sizin elinizle azaba çarptırsın, güçlü olduklarının sarhoşluğunu yaşarlarken kendilerine bozgunun perişanlığını tattırsın. Onlara karşı size zafer kazandırarak işkencelerinin ve sürgünlerinin acılarını tatmış olan nice müminlerin yürek yaralarını iyileştirsin. Gerçeğin kesin zaferi, eğrinin bozgunu ve eğrilik yanlılarının perişanlığı sayesinde vaktiyle acı çeken müslümanların bastırılmış kinlerini dindirsin.
Sırf bu kadar da değil. Müminlerin, müşriklere yönelik savaşlarından beklenen bir başka hayır, bu yolla elde edilecek bir başka ödül daha vardır. Okuyoruz:
"Allah dilediği kimselerin tevbelerini kabul eder."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.