Mısır’da İntikam Fitnesi
Siyonist işgalci ve destekçisi ABD, geçtiğimiz Kasım’da Gazze’ye düzenlenen sekiz günlük savaşta geçmiş saldırılarına nispetle çok daha başarısız olmalarında Mısır’ın Filistin’e desteğinin önemli rolü olduğuna inanıyorlar. Son dönemde içerideki işbirlikçi ihanet çetesinin dışarıdan aldığı büyük destekle ortalığı karıştırmaya devam etmesinde de Mısır’ın yeni yönetiminin düşürülmesinin amaçlandığı tahmin ediliyor. Yani bugünkü fitne savaşının siyonistlerin ve destekçisi emperyalizmin hem intikam hem de siyonist işgal açısından önemli tehlike kabul edilen siyasi kadronun düşürülmesi amacı olduğu düşünülüyor.
Mısır’daki yeni yönetimin Filistin’deki haklı direnişe destek konusunda tavrı elbette takdire değer. Bu konuda Hüsni Mübarek dönemindeki Mısır ile bugünkü Mısır arasında büyük fark olduğu da ortada. Fakat işgalcinin saldırılarına etkili karşılık verilmesinde Filistin direnişinin önceden yaptığı hazırlıklar birinci derecede rol oynamıştır.
Çünkü Mısır’ın desteği silah veya asker değil lojistik destektir. Geçişlerin kolaylaştırılması, yaralıların Mısır hastanelerine nakledilip tedavi edilmesi, siyonist saldırıya karşı diplomatik alanda tavır, insanî yardımların ulaştırılması için kapıların açılması vs. gibi tamamen insanî yardım ve lojistik destek alanına hastır.
Fakat işgalci saldırgan böyle bir savaşta Filistinlilere en ufak bir insanî yardım dahi yapılmamasını, kendisi tepeden bomba yağdırırken Mısır’ın da arkadan sıkıştırmasını, saldırıya uğrayanların nefes almalarına bile fırsat verilmemesini istiyor. Mursi yönetimi bunu yapmadığı için de bugün içerideki fitne çetesi vasıtasıyla ondan intikam almaya çalışıyor.
Fitne çetesi, ülkede istikrarın sağlanmasını ve ekonomik sistemin oturmasını engellemek, böylece halkı telaşlandırmak için elinden geleni yapıyor.
Dikta rejiminin adamları zaten boğazlarına kadar kirli işlere battıkları için devletin hazinesindeki birikimin önemli bir kısmını çalıp götürmüşler. Diktatör Hüsni Mübarek’in bir numaralı adamı ve yerine vekil tayin ettiği Ahmed Şefik’in bugün ülkeye dönmeyip fitneyi Birleşik Arap Emirlikleri’nden yönetmeye çalışmasının sebebi de zaten devletin kaynaklarını çalmış olması. Bu hırsızlıklardan dolayı bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Yeni kaynakların ve gelirlerin düzene sokulması suretiyle ekonominin iyileştirilmesi çabalarının başarılı olmasının engellenmesi için de fitne savaşı yürütülüyor.
Bu arada dikta kalıntısı medya organları, ekonominin daha da kötüye gideceği ve yeni yönetimin maaşları ödeyemeyeceği yönünde haberler yayarak halkı telaşlandırırken, emperyalizmin adamlarının fitne çetesine, “Mursi, bu duruma fazla dayanamayacak; siz kendinizi hazırlayın” diye telkinde bulunduğu söyleniyor.
Oysa fitne çetesi emperyalizmin kirli oyunu için kullanıldıklarının ve kendilerine gösterilenin aslında serap olduğunun farkında değil. Çünkü bugün Mısır’da bir yanda fitne çetesi fitne savaşı verirken, diğer yanda İslâmî camianın tüm kanatları aralarında ittifak sağlamış durumdadır. Fitne savaşının şartları zorlamasından dolayı siyasi mekanizma işlemez hale gelirse bu, iktidarın fitne çetesine bırakılacağı ve halkın büyük çoğunluğunun desteğiyle kazanılanlardan tümüyle vazgeçileceği anlamına gelmeyecektir. Bu kez eski dikta rejiminin geriye bıraktığı kadronun tamamen tasfiye edilmesini ve fitne çetesinin etkisiz hale getirilmesini hedefleyen geniş çaplı direniş başlayabilir.
Bugün Mursi’yi sıkıntıya sokmamak, uzlaşma zemini oluşmasına fırsat vermek, fitne çetesinin de biraz basiretli hareket ederek kirli oyundan vazgeçmesini beklemek için başlatılmayan böyle bir direniş işgalci siyonistler açısından da ciddi bir tehlikedir. Çünkü bugün siyasi iktidarı ele geçirmeyi amaçlayan fitne çetesinin böyle bir direniş karşısında kontrolü ilk kaybedeceği bölge Sina’dır ve Sina’da başlayacak direnişin bir hedefi fitne çetesi olacaksa diğer hedefi de bu çetenin arkasında duran işgalci siyonistler olacaktır. Bu tehlikeyi işgalci siyonistlerin ve onun arkasında duran ABD’nin görmediğini sanmıyoruz. Ama fitne çetesinden, Mursi’nin siyasi reformlarını önlemek ve onu kendi isteklerini kabullenmeye zorlamak için arka arkaya dizilmiş kasisler olarak yararlanmak istiyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.