Bu Sol, bu CHP tarihin çöplüğüne dökülecek!
Ben CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam partinin adına temel yaptığı Halk’a başvurur ve sorarım:
- CHP neden 70 küsur yıldır iktidar olamıyor?
Hem de çok büyük ödül veririm gelecek fikirlere. Zira CHP’nin çoook ihtiyacı var. Parti bir çıkmaz sokakta. Hani Nasrettin Hoca’nın meşhur hikâyesi. Oğlu bağırmış babasına:
- Baba hırsızı yakaladım.
- Oğlum getir aşağıya.
- Baba gelmiyor.
- Peki sen gel.
- Baba salmıyor.
CHP’de de böylesine bir çaresizlik hüküm sürüyor. CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu, “Biraz akıl, biraz mantık” diyerek iktidara yükleniyor, oysa halkımız, Kılıçdaroğlu’nun söylediği akıl ve mantığını kullanarak AK Parti’ye yüzde 52 oy veriyor, CHP’ye nal toplatıyor. CHP lideri bunu idrak ettiği gün zaten problem çözülecek.
- Ey halkımız bizi iktidara getir.
- Allah korusun.
- Peki o zaman barajın altında bırak, boyumuzun ölçüsünü alalım.
- Yok, o da olmaz, Atatürk’e ayıp olmasın diye yoğun bakımda da olsa senin yaşamanı istiyoruz. Ama iktidar isteme benden, buz gibi soğurum senden.
Ve böylece Kılıçdaroğlu ve arkadaşları kendi çaplarında eğleniyorlar, yani onlara sorarsanız particilik yapıyorlar. Hele şu Kılıçdaroğlu yok mu, dostlar başına... Belediye başkanlarını toplamış ve bir güzel nutuk atmış:
- Sizlerle iftihar ediyorum.
İftihar ettiği il ve ilçelere bakıyorsunuz hizmet evlere şenlik! Buralarda tek memnun olanı sözümona kültürel faaliyet ve festivallere sponsor olan içki firmaları. CHP daha çok sahil kesiminden oy alıyor. O bölgelerin halklarını korkutmak için kullandıkları argümanda:
- Bize oy vermezseniz AK Parti bütünüyle gelir ve özel hayatınız biter, ağız tadı ile içkinizi yudumlayamazsınız, bunlar plajları da kapatırlar.
Tabii en büyük özel hayat düşmanının kendileri olduğu tarihinde sabit ve bugün de aynı kafadalar. Üniversite kapılarında binlerce başörtülü kız öğrenciyi mağdur eden, oralarda “ikna odaları” kuran Nur Serter baştacı edilerek milletvekili yapıldı. Bakınız Süheyl Batum’a, şecaat arz ederken sirkatini söylüyor: “Kızım başını örterse çok üzülürüm.”
Hele kırmızı başörtüsü gördüler mi akortları bozuluyor nedendir bilinmez. CHP’li İzmir Belediyesi’nde 65 kişinin sahte diploma ile işe girdiği ve yüksek maaşlar aldığı yapılan soruşturma ile anlaşılmış:
- Sussss; Atatürkçülük elden gider!
- İçişleri Bakanlığı CHP’li belediyelerde yolsuzluk soruşturması başlattı.
- Sussss... Atatürkçülük elden gider.
- Yahu camileri eskiden yaptığınız gibi kültür merkezi, bale salonu yapıyorsunuz, hani değişmiştiniz?
- Sussss... Atatürkçülük elden gider.
- Allah’ın asosyal demokrat kulları, AK Partili belediyeler için de İçişleri Bakanlığı soruşturma izni veriyor da Atatürkçülük elden gitmiyorsa neden CHP’li belediyeler söz konusu olunca bu Atatürk harekete geçiyor? Atatürk sizin hırsızlığınıza ve yolsuzluğunuza bekçi mi? Siz çalarken o köşede mi bekliyor?
Soruşturma geçirirsiniz, temizseniz, aklanırsınız. Unutmayın, kimse yumurtaya kulp takamaz. Ekşi yemişseniz, ağzınız kamaşır. Utanmadan her sıkıştığınız yerde Atatürk’e yaslanmayı da artık bırakın. Bu kadar beceriksizlik ve yolsuzluğa batmış iken dilinizden düşürmediğiniz Atatürk, gece rüyanıza girip yüzünüze tükürecek ve:
- Beni daha fazla istismar etmeyin, mezarımda bari rahat bırakın diyecek.
Beykoz’da bir babaanne torununun bayram namazını kaçırmasına üzülerek sitede kibar, zarif bir cami yaptırmış. Yaptırmış yaptırmasına da kızılca kıyameti koparmış bu CHP’li kafalar:
- Efendim, Atatürk yaşasa idi bu camiyi yaptırmazdı!
Al bir kaya, nereden dayarsan daya.
Atatürk bir insandı ve hayatı boyunca “Ölülerden medet ummayınız” diye insanları uyardı. Şimdi bakıyorsunuz, adam hırsız, soyguncu, sahtekâr, hortumcu, banka batırıcı, olsun ne gam, Anıtkabir’e gidip Atatürk’e şikâyet dilekçesi veriyor. İktidarı şikâyet ediyor. O öldü, yaşamıyor, ama eminim yaşasaydı bu hırsız ve soyguncu taifesinin yüzüne tükürürdü. En son bu sahte solcu ve sahte demokratlara bir zamanlar Yeniden Demokrasi hareketini başlatan Cem Boyner’in mücadele arkadaşı, Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile belli bir hizmete kendini adayan, şimdilerde de SODEP genel başkanı olarak siyasete parantez açan Hüseyin Ergün, sözleri ile bir şamar vurmuş:
“Türkiye’de bazı sol gruplar halkın oyları ile iktidara gelemeyeceklerini anladıkları için darbecilerden ve darbelerden medet umar hale geldiler. Bunlar er-geç tarihin çöplüğüne dökülecekler. Siyasal İslâm ise sabırla çalışarak yıllar sonra iktidara geldi.”
Doğru söze ne demeli...
Nefis bir tesbit. Ergün, “Bu kafa ile giderseniz askere, nah alırsınız tezkere?” demeye getiriyor.
Evet, bu sol, bu CHP ya tarihin çöplüğüne gidecek ya da Ergenekoncuların adresini bulup, bir darbeye ortak olarak iktidara gelmenin yollarını arayacak.
Var mı başka çaresi?