Marka değeri yükselen iki alim
Bazı ilim adamları vardır, birçok ülkede fayda üzerine fayda verirken bir bakmışsın ki bir bölgede adı nefretle karşılanır olmuş… Belli ki o bölgede İslam düşmanları erken davranıp ilgili âlim hakkında olumsuz propagandalar yapmış ve halkın gözünde değerini düşürmüşlerdir…
Eserlerine vakıf olmadan ve hangi görüşünün islama ters olduğunu bilmeden kulak dolma bilgilerle nefret eder hale gelmişlerdir… Çok üzücü bir durum bu…
Birçok ülkede kitapları ezberlenen, kitaplarından dersler yapılan ve başucu kitaplardan olan iki âlimin eserleri yıllar önce ülkemize girdi… Geniş bir kitle tarafından kabul görülen bu eserler İslam dininin temel taşlarından olduğu için batılı kâfirler bu iki isimden rahatsız oldular…
Peki, ne yapabiliriz diye uzun uzun düşündüler… En mantıklı iş olarak da bu iki esere gölge düşürmek olduğunu gördüler… Bu kez nasıl gölge düşüreceklerini düşündüler… Akıllarına akla ters gibi gözüken hadisleri cımbızlayıp; işte bakın! Bu eserin içi akla ters gelen hadislerle dolu!” gibi fitne cümleleri geldi…
Ama bu batılıların adları ne hadislerde ne de kur’anda geçiyordu… Türkiyeli Müslümanları bir Corc ya da Michael isimleriyle kandıramazlardı… Sahne perdesinin arkasına gizlenip vitrine halkın beğenisini kazanmış markaları çıkarmaları gerekiyordu…
Yine düşündüler… Önce vitrinde kimlerin olduğuna baktılar… Sakallı, kitapları olan, bazılarının isminin sol tarafında dr., prof gibi ünvanlar olan kişileri gördüler… Bunlar arasında seç beğen yapacaklardı…
Yazı-tura atmak akıllıca değildi… Ehlisünnetten kimler nefret eder sorusuna cevap bulmaları uzun sürmedi… Şiaların ehlisünnet düşmanı olduğunu görünce şiaya yakın ya da Şii olan kişiler kullanılabilinirdi…
Aklını ilah eden ve şımarık kibirliler de bu iş için bulunmaz bir Hint kumaşıydılar… Türkiye öyle bir piyasa ki her iki cinsten de istediğin an bulabilirsin…
Ve bunlar, vitrine ya onları anlaşmalı olarak sürüp popülerliğini artırdılar ya da bir şekilde desteklediler… Zayıf bir ihtimal olarak da bunlar farkında olmadan batılı müsteşriklerin ekmeğine yağ sürdüler…
Peki, bunlar ne yaptılar?
Birçok hadis kaynağı varken en sahih olanını avlamak istediler… Bu iki isim tüm dünyada şöhret bulmuş Buhari ve Müslim’dir…
Bu iki hadis kaynağında toplam onbinden fazla hadis varken içinden birkaç hadis cımbızlayıp ekrana çıkarak eleştiriye başladılar… Tam kâfirlerin yapmak isteyipte yapamadıkları bir şey…
Bunları dinleyen uyutulmuş akıllar da;
“ hocam sen bize geri kalan hadislerden örnekler verse ne! Buhari ve Müslim’deki hadislerin hepsi mi akla ters! El insaf!” demediler.
Film tam batılıların istediği gibi oynamaya devam ediyor…
Vallahi siz Buhari ve Müslim’e saldırdıkça kalbimde onlara olan sevgi artıyor da artıyor… Farkında olmadan bu iki sağlam kaynağın reklamını yapıyorsunuz.
Anladım ki Allah, dinine fasıkların elleriyle de yardım ediyormuş!
Siz Buhari ve Müslim’e gölge düşürmeye devam edin… Ben birazdan bu iki sağlam hadis kitabından hadisler okuyup ailemle ders yapacağım…
Allah’ım!
Sen, Kitabını sahabeler eliyle bize ulaştırdın… Bu kâfirler sahabeleri sevmiyorlar…
Allah’ım sen sana nasıl ibadet edeceğimizi hadisçilerle bizlere ulaştırdın, bu batılı! kâfirler bu hadisçilere gölge düşürmeye çalışıyorlar…
Biliyorum ki Senin nurunu asla söndüremeyecekler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.