Bunlar Suriye’nin Dostu mu?
Çağımızda insanların kanaatlerini yönlendirme ve zihinlerinde doğrularla yanlışların yerini değiştirmede kullanılan metotlardan biri de kavram hırsızlığıdır. Çünkü kavramlar onların bakış açılarını, bir şey hakkında verecekleri hükmü belirlemede kullanılan kalıplardır. Bu kalıpların şekli kafalarında önceden belirlenir. O kalıplara soktuklarını da aynı biçim üzere tahayyül ederler. Özellikle bazı kavramların tartışılmayacak şekilde oturtulması, sonra insanları, fikirleri, oluşumları, siyasal akımları kategorilere sokmada zihinsel şartlandırma yapılması için iletişim araçlarının etkin olarak kullanılması günümüzde önemli yönlendirme taktiğidir.
Bu taktik çerçevesinde bazı önemli kavramların belli amaçlarla, anlamına ve maksadına aykırı kullanılmak suretiyle çalındığı görülür. Bugün İslâm âleminde anlam ve maksadına uygun olmayan bir biçimde en çok kullanılan kavramlardan biri de şehitlik kavramıdır.
Dünyaya kendi çıkar hesapları doğrultusunda hükmetmeye çalışan güçler de insanlığın geneline mal olmuş kavramları çalarak strateji geliştiriyorlar. Suriye halkının özgürlük mücadelesine yön vermek amacıyla da “dost” kavramını çalarak “Suriye Dostları” adını verdikleri bir kulüp oluşturdular.
Bir yandan Beşşar Esed’in vahşi saldırıları sürerken ve her gün yüzlerce insan hunharca katledilirken 28 Şubat Perşembe günü İtalya’nın başkenti Roma’da kendini “Suriye’nin Dostları” diye nitelendiren kulübün üyeleri bir uluslararası toplantı düzenledi. Türkiye tarihinde önemli bir karanlık dönemin başlatılmasının yıl dönümü münasebetiyle gündemi bu süreçle ilgili etkinlikler oluşturduğundan Roma’da bir araya gelen kulüp üyelerinin toplantılarının çok fazla dikkat çekmediğini gözlemledik. Daha önce de İstanbul’da bir araya gelmişlerdi ve o zaman bayağı gündem oluşturmuştu.
Suriye’deki direniş grupları kulübün izlediği tutumu, Baas katliamları karşısında dümbelek çalmakla kalıp katliamların önüne geçmek için konuşulmaya değer bir iş yapmamasını ve direnişin İslâmi kimliğini hedef almasını protesto amacıyla Roma’daki toplantıyı boykot kararı aldı. Bununla birlikte Suriye’deki muhalefeti temsilen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el-Hatib katıldı. Direniş Roma toplantısını boykot etmekle birlikte el-Hatib’in katılmasına da itiraz etmiş değildir. O yüzden bu konuda genel anlamda bir ihtilaf yaşanmadığını, ancak Suriye direnişinin ve halkının toplantıdan bir beklentisinin de olmadığını belirtelim.
En başta şunu özellikle vurgulayalım ki bunlar gerçekten Suriye’nin dostu olsalardı, diktatör Esed saldırganlıkta, katliamlarda bu derece cüretkâr olamazdı. Onun cüreti sadece Rusya ve İran’ın desteğinden değil aynı zamanda kendilerini mazlum halkın dostu ilan edenlerin ihmal ve samimiyetsizliğinden kaynaklanıyor.
Adamların ne kadar dost olduklarını da zaten takıldıkları şeye baktığımızda görüyoruz. Katil Beşşar’ın attığı füzeler değil bu füzelere karşı savaşan direnişçilerin sakalları rahatsız etmiş meğer ki Roma’da toplananları. O yüzden Muaz el-Hatib yaptığı konuşmada toplananlara “savaşanların sakallarına değil, çocuklarımızın kanlarına bakın” diye sesleniyor.
Konuşmasında “Biz Müslüman savaşçılar olduğumuzu söylemekten utanç duymuyoruz. Müslümanlığımız bizim onur, adalet ve barış ile yaşamamız içindir” diyen el-Hatib toplananların dikkatlerini şu noktaya çekti:
“Baas rejimi seksen altı fırını hedef aldı. Buralarda çocuklarımızın kanları ekmeklere karıştı. Savaşçıların sakallarına bakmadan önce bu çocukların akan kanlarına bakın.”
Muaz el-Hatib’in Roma’da bu konuşmayı yaptığı Perşembe günü katil Beşşar da Halep’te seksen yedinci fırını bombalıyor ve ekmek kuyruğuna girmiş daha onlarca zavallı çocuğun kanları ekmeklere karışıyordu.
Katil Beşşar’ın, bu fırınların önünde oluşan ekmek kuyruklarını hedef almasının amacını tahmin etmek zor değildir elbette. O buralarda oluşan kalabalığı insan ganimeti sayıyor. Muhtemelen kalabalıkları hedef alan pilotlar da ABD’nin Afganistan’a gönderdiği pilotlar gibi gol atmış futbolcu mutluluğu yaşıyorlardır. Ama Roma’da toplanan Suriye dostlarını bu füzelerin hedef aldığı ekmek kuyruklarındaki çocukların maruz kaldığı durum değil onları savunanların sakalları rahatsız ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.