Bir Dilek Tut, bir derneğin adı. İlginç bir kuruluş hikâyesi var. Amerika’da bir genç, çaresiz bir hastalığa yakalanır. Son arzusunun ne olduğu sorulduğunda polis olmak istediğini, fakat olamadığını söyler. Ona bir polis üniforması giydirilerek bu arzusu yerine getirilir o giyimi-kuşamı ve teçhizatı ile bir polistir. Birkaç gün sonra ölür ve bu tecrübe “Bir Dilek Tut” derneğinin kuruluş felsefesini oluşturur. Bugün 30 ülkede bu düşünce ile dernekleşen insanlar 3 ila 18 yaş arasında olan ve çaresiz hastalıklara düçar olan çocukların, gençlerin arzularını ellerinden geldiği kadar yerine getirip onları mutlu etmenin yollarını aramaktadır. Türkiye’de de bu derneğin sponsorları var ve faaliyetlerine devam ediyorlar. Ben de bu derneğin kuruluşundan aldığım ilhamla siyasilerimize bir dilek tutturayım istedim. Bakalım hayatlarının son arzusu olabilecek bir tercih karşısında kalsalar ne yapılmasını isterler?

Kemal Kılıçdaroğlu: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık koltuğunu 1 günlüğüne de olsa bana bıraksa da ölmeden önce bu hazzı tatsam. Ne yapayım yani, demokrasi denilen tuhaf bir sistem kurmuşlar ve halk oy vermeden başbakan olunamıyor. Şimdi söyleyin dostlar, var mı bunda benim bir suçum?Bir de Ergenekon’un üye kayıt defterine adımı yazdırmadan ölürsem gözlerim açık gider.

Deniz Baykal: Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir kasetle devirip tekrar CHP Genel Başkanı olamazsam kahrolurum. Ne olur bu dileğimi yerine getirebilmem için bana yardımcı olunuz.

Mustafa Sarıgül: CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilmeyi çok istiyorum. Önce İstanbul’a belediye başkanı, sonra da orada şeyi sağlamlaştırdıktan sonra ver elini CHP Genel Başkanlığı.

Gürsel Tekin: Tek dileğim CHP’nin etrafını demir parmaklıklarla çevirip, Mustafa Sarıgül’ün içeri girmesini önlemektir. Ki, benden başka kimse İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı adayı olamasın.

Hüseyin Aygün: Tek dileğim BDP’ye genel başkan olmaktır. Olayım da sürekli kaçak güreşmekten kurtulayım.

Kamer Genç: Tek dileğim CHP’nin ilk dönemlerindeki gibi anlı-şanlı güzellik yarışmaları düzenleyip, yeni güzeller ortaya çıkarmaktır. Sonra da gelsin bahçıvanlık!

Muharrem İnce: En büyük dileği özel bir SMS üniversitesi kurarak, burada yetenekli öğrencilere özel bir eğitim vermektir. Ayrıca İnce Öğrenci Velileri Birleşme ve Dayanışma Derneği kurarak tüm öğrenci annelerini bir çatı altında toplamayı da hedefliyor.

Devlet Bahçeli: En büyük dileği Apo’nun serbest kalıp siyaset yapmasıdır. Bahçeli, bu ümit uğruna idam cezasını kaldırıp, onu asmaktan vazgeçtiklerini söylüyor.

Koray Aydın: En büyük dileği MHP’nin başına geçip, Alparslan Türkeş zamanındaki bir fikri yapıyı kurmak.

Meral Akşener: En büyük dileği İçişleri Bakanı iken kendisine iğrenç tehdit mesajı gönderen paşayı Silivri’de ziyaret edip, kendisine en acısından İSOT biberi vermektir.

Oktay Vural: En büyük dileğinin bir stand-up’çı olarak Cem Yılmaz’ın pabucunu dama atmak olduğu söyleniyor. Bir dileğinin de “Apo’yu Nasıl Astık Ama” kitabını yazarak best-seller olduğu söyleniyor.

Erkan Mumcu: Hayattaki en büyük dileğinin stüdyoya girerek yeni bir kaset doldurmak olduğu söyleniyor. İlk parçada “Kendim ettim, kendim buldum, gül gibi sarardım soldum, eyvah!”

Süleyman Demirel: Hayatta en büyük dileği maşrık-ı azâm olmak ve o rütbe ile ölmektir. Bir diğer dileği de tüm 28 Şubatçı paşaları arkasına alarak başörtülülerin tamamını Suudi Arabistan’a sürmektir.

Kenan Evren: En büyük dileği yeniden bir darbe yapıp, kendisini yargılayanları Mamak’a doldurup, orada askeri eğitimden geçirmek ve onları Filistin askısı üretiminde kullanmaktır.

Bülent Arınç: Hayattaki en büyük dileğinin bir tekke kurarak orada Muharrem İnce, Kamer Genç, Deniz Baykal ve bazı MHP’li yöneticiler, orada dervişlik eğitimine almak olduğu söyleniyor.

Egemen Bağış: Bağış’ın en büyük dileğinin bizi 50 yıldır kapılarında bekleten AB yöneticilerine resti çekip onlara “Oğlum bak git!” demek olduğu söyleniyor.

Recep Tayyip Erdoğan: En büyük dileği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın devrilip halkın sonsuza kadar özgürlüğüne kavuşmasıdır. İkinci en büyük dileği ise Türkiye’nin başına bela edilen PKK terör örgütünün faaliyetlerine son verecek süreci başarı ile tamamlamak ve akan kanı durdurmak, zulüm abidesi Diyarbakır Cezaevi’nin yerine kardeşliğimizin sembolü dev bir Selahaddin-i Eyyubî Camii ve Külliyesi yapmaktır.