Süt baba – 2
7- Evlâdın halalarının kızlarıdır ki bunlar, neseben evlâdın süt halalarının kızları ve süt evlâdın neseben veya süt halalarının kızlarıdır. Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben hala kızı, kendisinin kız kardeşinin kızı olacağından nikâhı ebediyen haramdır.
8- Evlâdın kız kardeşlerinin kızlarıdır ki bunlar, neseben evlâdın süt kardeşlerinin kızları ve süt evlâdın neseben veya süt kardeşlerinin kızlarıdır. Halbuki bir kimsenin neseben evladının neseben kız kardeşleri kızı, kendisinin veya nikahlı eşinin kız torunu olacağı için nikâhı ebediyen haramdır.
9- Evlâdın evlâdının valideleridir ki, bunlar, neseben evladın süt evlâdının neseben veya diğer süt valideleridir. Bunların nikâhları caizdir. Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben evlâdının validesi, oğlunun nikahlı eşi olacağından kendisine nikâhı ebediyen haramdır.
Bu esaslar üzerine aşağıdaki meseleler ortaya çıkar:
Süt ana ile süt babanın akrabası, süt evlâdın da akrabasıdır. Fakat süt evlâdın nikahlı eşi ile evlât ve torunlarından başka akrabası, süt ana ile süt babanın akrabası değildir.
Bu sebeple bir kadın, süt oğlunun neseben babasıyla, dedesiyle veya kardeşiyle evlenebilir.
Aynı şekilde bir kimse, neseben baba bir kardeşinin ana bir kız kardeşiyle evlenebileceği gibi neseben kardeşinin süt kız kardeşiyle de evlenebilir.
Sonuç olarak bu konuda şu esas söylenebilir: Süt emenin nefsi, süt emzirenin nesline haram olmaktadır. Bir kadının emzirdiği bir çocuk, o kadının hiçbir oğlu ile veya kızı ile evlenemez. Bunların, arasında süt kardeşliği meydana gelmiş olur. Fakat Süt emen çocuğun nesepten kardeşleri ile, süt emziren kadının nesepten çocukları arasında bir evlenme engeli doğmaz. Bu çocuğun emzirilmeyen diğer kardeşleri, o kadın ile ve onun evlâdı ile evlenebilirler. Çünkü onlar aynı kadından süt emmedikleri için, fizik ve biyolojik yapılarında ortak cüz söz konusu değildir.
Rezâ’ zamanın ve mekânın değişmesi ile değişmez. Bu sebeple bir kadının meselâ yirmi, otuz sene önce doğurmuş olduğu çocukları ile yirmi, otuz sene sonra süt vermiş olduğu çocuklar arasında süt kardeşliği gerçekleşir.
Yine İslâm memleketinde vaki olan bir rezâ’ ile darulharpte vaki bulmuş olan bir rezâ’ arasında da fark yoktur.
Bir çocuğun birden fazla süt anası olabilir. Hattâ bir çocuğa, iki kadının birbirine karıştırılmış olan sütleri içirilmiş olsa, yine aralarında rezâ’ hükmü sabit olur. Gerek sütlerin miktarları eşit olsun ve gerek olmasın. Çünkü cins cinse galip olmayacağı için bunlarda galibiyete, eşitliğe bakılmaz.
Rezâ’ ile hürmeti müsahere de sabit olur. Bu sebeple bir kimse süt oğlunun boşayıp bıraktığı hanımını nikâh edemez. Bir kadın da süt kızının kocası ile evlenemez. Çünkü bunlar süt kayınpeder süt kayınvalide bulunmuş olurlar.
Bir kadın kendisinin henüz çocuk bulunan kumasını emzirse, ikisi de o kocaya haram olur. Bu takdirde o kadın hakkındaki hürmet ebedidir. Artık o kocası ile bir daha evlenemez. Çünkü onun kayınvalidesi olmuş olur. Çocuğa gelince eğer emziren o kadın, kocası ile cinsel ilişkide bulunmuş ise kendisi de o kocaya ebedi olarak haram olur. Fakat cinsel ilişkide bulunmamış ise ebediyen haram olmaz, o koca ile nikâhlarını yenilemeleri caiz bulunur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.