Kurttan daha yırtıcı!
Kâ’b İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.” (Tirmizî, Zühd 43)
Açıklama:
Bu dinde haram olan durumların iki kısımda toplandığını görürüz… Biri somut olan haramlar, diğeri soyut olan haramlar… Somut olan haramların idrak edilmesi oldukça kolaydır. Mesela içkinin haram olması ve içki içen bir insanın hal ve hareketlerinin gözle görülmesi…
“İçki haramdır” denildiğinde insanın aklına hemen bir sarhoş gelir… Hırsızlık ta öyledir… Hırsızlık yapıldığında malı çalınan çok üzülür… Bir de soyut haramlar vardır… Bid’at gibi…
Bu hadisimizde dünya gözüyle zor gözüken fakat ahiret açısından çok net ve somut olan bir haramlar zinciri görüyoruz…
Hadisimiz bir benzetmeyle söze başlamış;
“Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar…”
Örnekte seçilen hayvan cinsi koyun ve kurt… Tüm dünyada varlığından haberdar olunan iki farklı hayvan cinsi… Bu iki hayvan cinsinden biri otçul, diğeri ise etçildir… Hadisimizde bahsedilen kurdun koyun sürüsüne dalmasıyla vereceği zararı bilmeyenimiz yoktur sanırım. Zaten hadisimizde kurdun yaptığı tahribatın detayına girilmemiş…
Evet…
Ağıla giren kurt, koyunların büyük bir kısmını telef edip koyun sahibinin “maldan eksilme”siyle imtihanına sebep olur… O yılı fakir geçirebilir… Ama ertesi yıl tekrardan eski zenginliğine kavuşma ihtimali her zaman vardır…
Fakat bu hadisimizde kurdun verdiği zarardan daha büyük bir zarardan bahsediliyor… Bu adam ne yaptı ki dinine bu kadar büyük zarar verebiliyor?
“… Mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.”
Mal ve mevki…
Dünya malına sahip olmak nefes alan her insanın fıtratına yüklenmiştir;
“Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır.” ( Ali İmran.14)
Ve insan düşkün olduğu mal için yaratıldığını zannettiği an dünya malının kulu olur. Malının artması için de helal ve haram sınırlarına asla dikkat etmez…
Tek bir hedef vardır; bankadaki hesabın artmasıdır… Bir yandan ticari tüm haramlar tadılırken diğer yandan çevresine kötü örnek olmuş olunur…
Allah ve resulünün savaş açtığı haramlardan olan faiz belasına da bulaşması zor olmayacak… Derken tüm toplum faiz çamurunda çırpınmaya başlayacak. Gerçekten de gökten inecek olan bereketin engellenmesine yol açılmış olunacak…
Bir de mevki belası vardır…
İnsanları yönetme zevki...
Bunun için de rüşvetler havalarda uçuşmuş olacak… Ve daha nice haramlara bulaşılacak…
Bu hadisimiz bizlere bir insanın dinine verebileceği en büyük iki mikrobun adını bizlere hatırlatmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.