Adalet ve Odak Partisi
Bilgisayar denilen mahlûkla yeni tanışmıştık. Sağda solda tek tük dizgi büroları açılıyordu. üç beş tane 'Mekintuş' alıp masalara kuranlar, yayınevlerine, matbaalara dizgi yapıyor, para kazanıyordu.
Bir de edindiği tek makine üzerinde parmaklarını süratle gezdirerek, evine ekmek götürmeye çalışanlar vardı.
O dönemde tanıdığım değerli arkadaşım Hasan'la yıllar sonra tekrar karşılaştığımızda, aynı işe devam edip etmediğini sormuştum.
Mecburen ediyoruz abi dedi, evde çoluk çocuk var. Hem adamların yazdıklarının sonu gelmiyor ki. Dize dize bitiremiyoruz.
* * *
Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkındaki kararı üzerine açıklamalar yapanlar arasında biri vardı ki söyledikleriyle bana bizim Hasan'ı hatırlattı.
Yekta Güngör özden... Anayasa Mahkemesi eski başkanı.
Yekta Bey, ismiyle müsemma biridir gerçekten... "Tek, eşsiz."
Sözlükler böyle tarif ediyor 'yekta'yı, ben ne yapayım.
* * *
özetle şöyle buyurdu:
"Anayasa Mahkemesi bir partiyi kapattığı zaman yerine hemen yenisini kuruyorlar. Bunun önüne geçilemiyor bir türlü. Hâlbuki kapanan bir partinin yerine, başka bir isimle yenisinin kurulması engellenebilmeli."
He valla, aynen öyle... Kapat kapat nereye kadar!
Ha bire yenisi kurulduktan sonra!
Hey gidi güzel insan ancinsan!
* * *
Yüksek mahkeme bir parti hakkında kapatma kararı alınca, o görüşün devamı niteliğinde olan yeni bir partinin kurulması engellenmeli Yekta Bey'e göre.
Yetiyor mu? Yetmiyor ki!
Yöneticilere beş-on yıl siyaset yasağı getiriyorsun, o süre bile doluyor bazen.
12 Mart döneminde (1971) yasaklı durumuna düşen Süleyman Demirel için, "İleride tekrar siyasete dönebilir" şeklinde fikir ortaya atılınca "Güldürmeyin beni!" diyen adamın adını hatırlıyor musunuz?
Fakat Demirel o tarihten sonra şu kadar defa gitti, bu kadar defa geldi.
Ve o ismini ancak Barlas'ın hatırlayacağı adam, gülmediğiyle kaldı.
* * *
Demekki Demokrat Parti kapatıldıktan sonra, o partiye oy veren, yönetici olan kim varsa bütünüyle yok olacaklardı. Buharlaşacaklardı adeta.
Adalet Partisi'ni de akabinde Anavatan'ı da Sirius'tan gelenler kuracaktı.
DEP'ler, HADEP'ler peşpeşe kurulmasın diye o insanlar kuyulara mı atılmalı Yekta Beyciğim?
Adalet ve Kalkınma Partisi, mahkeme kararıyla Adalet ve Odak Partisi haline dönüşmüş kabul edilerek kapatıldıktan sonra, yerine benzeri kurulmasın diye ona oy verenleri kurşuna mı dizmeliydik?
* * *
Neyse ki parti kapatılmadı da böyle karmaşık ihtimaller üzerinde durma mecburiyetimiz kalmadı.
çok gerekirse partiler kapatılabilir Yekta Beyciğim, düşünceler kapatılabilir mi?
Lâkin bu güzel insan, bu yasakçı zihniyeti taşıyarak, senelerce başkanlık yaptı Anayasa Mahkemesine... Gel de yanma!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.