Dünya Süt Günü kutlandı. Eminim pek çoğunuz “Hah, bir süt günümüz eksikti, o da tamamlandı” diyeceksiniz. Oysa benim baktığım yerden çok, hem de çok önemli görünüyor. Zira sütün bizim inanç dünyamızda çok önemli yeri var. Anne sütü, yeni doğan bebeğe Yaratıcı’nın bir armağanıdır şüphesiz. Biz ona sadece içinde belli vitaminin olduğu bir gıda olarak bakmayız. Başka dillerde ve başka gönüllerde olmayan tabirler ve sözlerle de anlatırız bu farklılığımızı. Helal süt bizim için olmazsa olmaz bir özelliktir. İslâm inancında helal lokma tüm insanlar için en önemli gıdadır, başkası düşünülemez bile. Anne sütü de insanın dünyaya gözünü açtığı anda aldığı ilk gıda olduğu için helal gıda olma özelliği ile önem arz ediyor. İşte o yüzden babalar evine ekmek götürürken, aş götürürken, onun helal yollardan kazanılmış para ile alınmasına dikkat eder, anneler de en temiz halde bebeklerine helal süt vermeye özel önem verirler. Normalde anne sütünün tıbbi açıdan pek çok özelliği olduğunu biliyoruz. Yazın serin, kışın ılık olması, beslenme açısından bebek için en faydalı gıda olduğu hususunda en küçük bir tereddüdün olmaması gibi. Ama biz sütün hâlâ çözülememiş pek çok sırrının olduğu kanaatindeyiz. Zira kendi annesi başka bir çocuğu emzirdiğinde o çocuk ile kardeş sayılmanın izahı hâlâ yapılamamaktadır. Acaba başka bir anne tarafından emzirilmek o çocuğun genlerine ne enjekte etmektedir ki aynı sütü emenler kardeş sayılmakta ve aralarına evlenme yasağı getirilmektedir. Böylesine anne sütüne verilen değerle anneler evladına “sana sütümü helâl etmem” gibi bir tedbiri hak olarak kullanmaktadır. Yani depreme dayanıklı bir binanın nasıl çok sağlam bir temelinin olması gerekiyorsa, helâl sütte doğacak, büyüyecek ve ölecek insanın hayat boyu üzerinde yükseleceği sağlam bir temel demektir. Dünya Süt Günü kutlanırken okullarda bol bol çocuklara süt dağıtılıyor, el-hak bu doğrudur, ama süte esas buradan bakarak önemi vurgulanmalıdır. Bunun için de hedef kitlemiz önce babalar ve anneler olmalıdır. Efendim helâl süt olmazsa neler olur, neler değişir hayatımızda. Mesela geçenlerde yeni açılacak bir anaokulunun tanıtım broşüründe çocuklara domuz sütü tavsiye ediliyordu. İşte o zaman bu çocuklar büyüdüğünde domuzlaşır ve bir sürü domuzluğa da imza atarlar. Hatta bazen yaptıklarının domuzluk olduğunu bile bilmeden de yaparlar bu domuzluklarını. Mesela memleketinin başbakanının annesine ulu orta küfretmeyi vatanseverlik sayarlar. Kendilerine bir problemlerinin çözümü için gelen öğrenci velisi kadına sulanır, onu önce sözlü, sonra da telefon mesajları ile taciz ederler. Önüne gelen kadına sarkmayı bahçıvanlık ve çiçek sulama diye tavsif ederler, hatta kaset bile doldurur, bununla da iftihar ederler. Hukuk eğer onları koruyor ve sömürülerine şemsiye oluyorsa onlar memnun olurlar, aksi halde irtica tehlikesi vardır ve acilen önlem alınmalıdır.

Helal süt çok önemlidir, zira onun girmediği bedenler, dalgalı bir denizde rotasını şaşırmış yalpalayan bir gemi gibi olurlar, nereye çarpacakları belli olmaz. Ellerinde yetki olsa gözlerini kırpmadan camileri bile ülkede kaos çıkarmak ve bundan nemalanmak adına bombalayabilirler, pek çoğunu satabilirler, Yunanlılarla bile işbirliği yapabilirler. Çünkü içlerindeki haram gıda zamanla domuzluğa dönüşmüştür. İktidarları uğruna sıra sıra darağaçları kurup insanları asabilirler. Onların varlığı bile bir korku imparatorluğunu çağrıştırmaktadır.

Bundan 300 yıl önce İngilizler Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde kendilerine çalışacak muhbir aramış ve bulamamış, oysa bugün Reyhanlı’daki 55 kişinin katledildiği bombayı iki cani ruhlu adamın 10.000 dolara yaptığı anlaşılıyor. Haram sütün insanları ne hale getirdiğine bakıp kahroluyoruz. Allahım bizi ve nesillerimizi haram lokma giren midelerden ve onlardan hasıl olacak haram sonuçlardan koru. Bu dualarla Dünya Süt Gününüz kutlu olsun. Nice helal süt emmiş nesillere.