Avrupa’dan göç ve “Vuslat Buluşması”
Anadolu’daki halk deyimiyle “Saldım çayıra, Mevlam kayıra” dercesine, karşılaşacakları hiçbir sorun hesap edilmeden ve hiçbir ihtiyaçları karşılanmadan trenlere doldurulup gönderilmişlerdi. Dinlerini, dillerini ve kültürünü bilmedikleri, insanlarını tanımadıkları uzak diyarlarda yeni hayatlar kurmak değil, kısa zamanda dönüşün hesapları daha o ilk yolculukta yapılıyordu.
Ülkemizin o dönemden sonra kötü yönetilmesi sonucu devam ede gelen siyasi istikrarsızlığın tetiklediği ekonomideki bozukluklar beraberinde işsizlik ordusunun katlanarak büyümesine sebep oldu. Ekonomideki kötü gidiş ve askeri darbelerle demokratikleşme ve özgürlük alanlarının daraltılması sadece Türkiye’de değil ülke dışındaki insanımızı da olumsuz yönde etkiliyordu. Gurbetçilerimizin kısa zamanda ülkeye dönüş planlarını ister istemez kalıcı yeni bir yaşama dönüştürdü.
Dini ihtiyaçlar, çocuklarının eğitimi ile sosyal ve kültürel alanlarda Türkiye’deki hükümetlerden istediği yardım gelmeyince Avrupa’daki Türk toplumu kendi işini kendi yapmak, Anadolu’daki halk deyimiyle “kendi göbeğini kendisi kesmek” zorunda kalmıştı.
Avrupa’daki Türk toplumu sahipsizliği, kaderleri olarak kabul etmedi ve harekete geçti. İşte o zor şartlar içinde kendi inanç değerleri, kendi kültürü ve kimliğiyle var olma mücadelesini başlatan Avrupa’daki Türk toplumu kısa zamanda teşkilatlanmayı başarmış. El ele, gönül gönüle vererek kısıtlı imkanlara rağmen Avrupa’da Türk İslam kültür değerlerini yaşamaya çalışırken diğer yandan da yaşatmaya çalışmıştır. Dini, kültürel ve siyasi yapılanma; dernek, cemiyet ve teşkilat isimleri altındaki örgütlerin sayısı 1977’den sonra artarak devam etti. Şahadet parmağı gibi göğe doğru yükselen minareler ile cami ve mescitler Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa’da hızla yayılmıştır. Bu gün Avrupa’daki cami ve mescit sayımız 2700’den fazladır.
BİR TARİHİ BULUŞMA
Avrupa Türk Toplumunun en ciddi ve en büyük kuruluşlarından biri olan IGMG (İslam Toplumu Milli Görüş) teşkilatlarında uzun yıllar çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen yöneticilerinin “4.Vuslat Buluşmasında” bir araya geldi. 1996-2002 yılları arasında IGMG Genel Başkan Basın danışmanı olmam hasebiyle 3 gün süren ve bu sene Abant’ta gerçekleşen buluşmaya ben de katıldım. Her yıl geleneksel olarak gerçekleşen buluşmayı bu yıl, Hamza Cebeci’nin başkanlığında oluşturulan komite organize etti. 70 kişinin katıldığı buluşma; hem eski dostların kavuşup kucaklaşmasına hem de, geçmişte kalan ancak unutulmayan hatıraların yeniden hatırlanmasına vesile oldu.
Büyük bir samimiyet ve fedakarlıklarla Avrupa Türk toplumuna dini ve milli konularda büyük hizmetler veren bu kadro, aynı zamanda kendilerinden sonra bayrağı taşıyacak genç kadroların da yetişmesini sağlamıştır. Buluşmada yapılan kısa konuşmalar ve özel sohbetlerde geçmişin o zor şartları ve kıt imkanlarıyla mücadele verilirken hep bu günlerin hayali ve özlemiyle yaşandığına dikkat çekildi. Avrupa’daki Türk toplumuna hizmet verirken geldikleri vatan olan Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal bunalımlardan kurtulması için de Avrupa’dan Türkiye’ye büyük destek verildi.
Türkiye’de inançlı kesime yapılan baskılar hatırlatılarak gelinen noktada AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği reformlar sonucu kaldırılan yasaklar ve baskılardan dolayı duyulan memnuniyet ifade edilerek demokratikleşme ile özgürlüklerin alanının genişletilmesine destek verilmesi gerektiğine işaret edildi.
Milli Görüş’ün duayenlerinden Recai Kutan’ın geçmişten günümüze inançlara getirilen yasaklamalar ve uygulanan ağır baskıları, siyasi geçmişinden örneklerle dile getirdiği sırada zaman zaman duygulu anlar yaşandı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da üç gün süren buluşmanın son gününe katılarak Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden gelişmeleri değerlendirdi. Kurtulmuş, terörsüz Türkiye arzusuyla başlatılan “Çözüm Süreci”, insan hakları ve demokratikleşme yolunda başlatılan yeniden yapılanma hakkında bilgi verdi. Kısacası tarihin derinliklerinde kalan ve bizi biz yapan o yüce değerlerin yeniden ihya edilmesi yolunda AK Parti iktidarının başlattığı çalışmaları örnekleriyle dile getirdi.
Kelimenin tam anlamıyla bu buluşma (Vuslat) bir kere daha kucaklaşarak hasret gidermemize ve yeniden geçmişin acı-tatlı hatıralarını yaşamamıza vesile olmuş oldu. Gerçekten çok anlamlı ve tarihi bir buluşmaydı. Çünkü gurbet ellerde aynı dava uğruna, zor şartları kabullenerek verilen mücadele, bu insanlar arasında dostluğun ve arkadaşlığın ötesinde bir kardeşlik hukukunu getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.