Siyah Mercedesler yangın söndürmüyor
Dirse Han'ın oğlu, meydanda Bayındır Han'ın büyük boğasıyla güreştiğinde, yumruğuyla boğayı yere serer. Dede Korkut gelir, ona Boğaç ismini uygun görür.
Der: "Adını ben verdim, yaşını Allah versin."
Gösterilen maharete göre isim verme geleneği devam etseydi, bugün bazıları isimsiz kalabilirdi.
Ergenekon davasındaki Gizli Tanık 1, Gizli Tanık 2 gibi.
* * *
Sadece insanlara değil, şehirlere de isim verirken o âdete uymuşluğumuz vardır. Bilirsiniz:
Maraş, Kahramanmaraş.
Urfa, Şanlıurfa.
Antep, Gaziantep.
Bilmediğiniz, bilip de bilmediğiniz şu:
Antalya, alev alev...
* * *
Başıma bir ağrı girdi, dinmek bilmiyor.
Kalbime bir ağırlık çöktü, geçmiyor.
Günlerdir.
Antalya'da ormanlar yanıyor, burada biz kahroluyoruz.
* * *
Orman yangını demek sadece ağaçların yanması değil.
Ağaçlarla beraber çiçekler, otlar, böcekler, karıncalar, kurtlar, kuşlar, tavşanlar, ayılar, tilkiler, çakallar, kaplumbağalar, kelebekler, arılar hepsi birden yanıp kavruluyor.
Orman içindeki köyler yanıp yok oluyor.
Evler, ağıllar... Keçiler, koyunlar, sığırlar... Hangi birine yürek dayanır?
Minik bir ayı yavrusunun, bir ceylanın, bir kuzunun alevler arasında kalıp can vermesini, yanıp kül olmasını; elli yılda, yüz yılda yetişen ağaçların kısa sürede cayır cayır yanıp bitmesini kabullenmek mümkün değil.
Ama çaresiz halde bakıyoruz görüntülere.
* * *
Allah aşkına biri çıkıp da bitti desin, söndürüldü desin. Günler geçiyor ve yangının devam ettiğini öğreniyoruz. Yanan bölgenin eni 10 kilometre, boyu 15 kilometre.
Alev alev yanıyor ağaçlar. Gökyüzü simsiyah dumanla kaplı. Gündüz vakti güneş görünmüyor.
üç beş tane helikopter kepçeyle su taşıyor. üç beş tane yangın söndürme uçağı uçuşuyor.
Civar illerden ilçelerden gelen itfaiye araçları yavaş yavaş tırmanıyor.
Köylülerin ellerinde kovalar, bidonlar, tırmıklar. Plastik yoğurt kabıyla yangın söndürmeye niyetlenenler var.
* * *
Neden daha fazla helikopter, daha fazla uçağımız yok?
Lüzumsuz yere harcanan paralarla, kimsenin okumadığı dergilere harcanan paralarla çok sayıda helikopter ve uçak alınabilir.
Makam araçlarına daha fazla önem veriyoruz. Ama garajlarda sıra sıra duran siyah Mercedesler yangın söndürmüyor.
Sanki ormanların yanıp bitmesi için plan yapmış da uyguluyor gibiyiz.
üç beş tane helikopter yerine üçyüz, beşyüz tane helikopter ve uçak olsaydı, günlerce devam eder miydi bu yangın?
O kadar helikopterin maliyet hesabına girişmesin kimse.
önce, yanan ormanların maliyeti ile mukayese edip ondan sonra ağzını açsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.