Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Bir Çaylak, Çaylaklar Tarafından Nasıl Darb Edildi?

Bir Çaylak, Çaylaklar Tarafından Nasıl Darb Edildi?

Bu CHP lideri gerçekten Nevzat Tarhan’lık vak’a. Partisinin milletvekili Haluk Koç’un oğlunun nikah şahitliğini yapmış ve iki çaylağa mutluluklar dileyerek “sizden de yeni çaylaklar bekliyoruz” deyivermiş. Adam hâlâ çaylak muhabbeti yapıyor, kalp gözü açık olsa, çaylakların başına gelenlerden ders alacak. Ama kalbi mühürlü hazretin.

Zülfü Livaneli’nin başına gelenleri görse, basiretle o olaya bakabilse kendine gelecek ama ne gezer!

Livaneli’de 5-10 gün öncesinde Taksim Gezi Parkı’nda arz-ı endam edip, kameralara süzüle süzüle:

- Ben çaylağım diyordu.

Haziran ortasında babasının tarlasına Mart karı yağınca merkepten düşmüş karpuza dönmüş önceki gün. Nasıl mı? Mersin’in CHP’li Mezitli Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği bir müzik festivalinde sahneye çıkacak olan ünlü müzisyenimiz konser alanına gelip kendisine ayrılan odayı sormuş. Gösterilen odaya girince de orada bulunan İspanyol dansçıların saldırısına uğramış. Onlara CHP’li belediye çalışanları da yardım etmişler. Tabii bunlar “Çaylak”ın iddiası. Bu öfke ile sahneye geç çıkan ve bu yüzden de dinleyicilerin protestosuna maruz kalan Livaneli üstadımız sahnede CHP’li belediyeye başlamış yaylım ateşine. Bu öfkesi televizyon kameralarına da yansımış:

- Bana bu zulmü yapanları yuhalayın. Hem de bunları CHP’li belediyenin çalışanları yaptı!

Seyirciler de yuhalamışlar. CHP’li belediye başkanı da bu “çaylak’ı” çağırdığı için bin pişmanmış. Konser bitiminde de Zülfü Amca belediyecilerin linç girişiminden polis kordonunda kurtulmuş. Ve öfke ile bağırıyor:

- Hiçbir ülkede 67 yaşındaki sanatçıya bu davranış reva görülmez. Meydanda toplanan 50.000 kişi onları parçalardı, ama gene de ben mani oldum.

Allah’ın hikmetine bakın! Adam daha dün polise kaldırım taşları ve molotofkokteyleri ile saldıranlara Taksim Gezi Parkı’nda alkış tutarken, bugün o polislerin koruyucu kanatları altında linçten kurtuluyor. Kendisini linç edecek olanlar da o mahallenin çaylakları! Ve “Bana oy veren % 50’yi evlerinde zor tutuyorum” diyen Başbakan Erdoğan’ı eleştiri yağmuruna tutan, ayıplayan Livaneli konser alanındaki 50.0000 kişi ile belediye görevlilerini tehdit ediyor.

- Bana karşı saygılı olun, değilse sizi onlara yediririm!

İş kendisine gelince hukuk-mukuk hemen rafa kalkıyor. İşin bir tuhaf yanı da kendisini “bulunmaz hint kumaşı” ilan edip, aynı saygıyı Başbakan Erdoğan’a göstermemesi. Gözümüzün bebeği, gerçekten hizmetkarımız, Türkiye’yi uçurumun kenarından alan ve iflastan kurtaran bir güzide insana küfür etmeyi hüner sayanları baştacı eden, onları alkışlayan, yanlarında olan Zülfü Livaneli’nin düştüğü durumu görünce derin bir nefes alıp:

- Oooooh, oh olsun deyiverdim.

Şimdi Zülfü Livaneli’nin önünde iki seçenek var:

Birincisi, “Bazı şerlerden hayır da çıkabilir” düsturunca “Ben Taksim Gezi Parkı’nda yanıldım. Soysuza, eşkıyaya alkış tuttum. Yanlışım bumerang gibi geldi beni vurdu, hatadan dönüyorum.”

Bu yol şüphesiz faziletli bir yoldur, çünkü hatadan dönmek fazilettir.

İkinci yol ise, “Çaylaklık”a devam edip televizyon kameralarına şunları söylemek mesela:

 Bana saldıranların CHP’li belediyenin adamları olduğunu söylemiştim. Yanılmışım. Zira bana bu çirkin saldırıyı yapanların AK-PARTİ’li oldukları ve CHP’li belediyeye sızdıkları anlaşılmıştır. Yani suçlu Recep Tayyip Erdoğan ve buradaki kiralık adamlarıdır!”

“Hadi canım bu kadar da olur mu?” demeyin lütfen. Bugüne kadar yaptığı çarklarla haklı bir şöhreti olan Çarkçı Kemal’in peşinden giden bir Livaneli neden çark etmesin ki?

Kılavuzu karga olanın burnu devamlı büyürmüş...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi