Bir zamanlar, bir “şeyh”le ilgili olarak “tencere tava şeyhi” tanımlaması yapılırdı. “Şey” efendi, tencere tava imalathanesi kurmuştu. Zahir müritlerini bu mutfak cihazları ile pişiriyordu!

28 Şubat sürecinin tencere tava gürültüleri içinde sürdürüldüğünü de unutmadık. Neydi o günler?
Özgürlük için tencere tava çalınıyordu, bu darbeciler için çağrı vazifesi yapıyor ve vatan kurtaran generaller zil sesini duyunca seçilmiş iktidarı baskı kullanarak, tehdit ederek düşürüyordu...
“Gezi akim kalmış devrimi” sırasında tencere tava eylemleri hortladı. Bir zamanın bütün sesleri bastıran mutfak orkestrası bu sefer aynı tesiri uyandırmadı. Hatta bazı yerlerde vatandaşlar, gürültüyü kestirici tavır takındılar.
Türkiye’de tencere tava sesleri böyle giderken, Mısır’da yepyeni bir boyut kazandı. Mısır ordusunun savaş helikopterleri, Tahrir meydanında (Bizdeki “hürriyet meydanı”, bir zamanlar Ankara’da Kızılay’a ve İstanbul’da Beyazıt’a da darbeciler bu ismi vermişti, tutturamadılar) toplanan darbe destekçisi taraftarların üzerine bir şeyler yağdırmaya başladı...
Halk kapış kapış atılan kartları topluyor!
Bir de bakıyoruz ki, kahraman Mısır ordusu halka tencere tava, bardak çanak kuponları atmış! Mısır ordusu deyip geçmeyin, bizdeki OYAK’dan daha güçlü iktisadi işletmelere sahip bir cihaz. Muhtemelen, bu alet edevatı üreten firmalara da ortak!
Devrim yoluna tencere tava feda olsun!
Devrim dediğin, millete fayda sağlayacak. Hiç bir şeyi değiştiremezse, mutfakları değiştirecek.
Bugün kısmette yemek takımı varmış, yarın bakarsın bardak takımı çıkar! Bir başka gün tencere tabak!
Bu devrimi sevdim! Kendini gizlemiyor! Yalnız bu devrimi benden çok sevenler de var. Tahmin edin bakalım kimler?
Elbette İsrailliler.
General Sisi, meğer ihbarlı devrim yapmış. Üç gün önce İsrail’e duyurmuş, ABD’ye kim bilir kaç gün önce haber verdi.
Mursi’nin bilhassa Filistin siyasetinden çok müşteki olan İsrail ileri gelenleri, sevindirik olmuşlar. Nasıl olmasınlar? Tayyip’ten çok çektiler, bir de başlarına, hem de burunlarının dibindeki Mısır’dan biri çıktı! Mursi’yi götürecek kim olursa olsun, İsrail’in kahramanı olur.
İsrail’in Mısır Büyükelçisi Yaakov Amitai darbecilerin tayin ettiği Tarım Bakanı Eymen Ebu-Hadid’i tebrik ederken yaptığı açıklamada  darbeci general Sisi’yi İsrail’in milli kahraman olarak kabul ettiğini açıklamış.
Büyükelçi bakanı tebrik ederken,  “El Sisi sadece Mısır için değil bütün Yahudiler ve İsrail için de milli bir kahramandır” deyivermiş.
Doğru sözün üstüne ne söylenebilir?
Bir ülkede ordu neden vardır?
Ülkenin dış güvenliğini sağlamak için, düşmanlarıyla gerektiğinde savaşmak için. Mısır ordusunun hangi düşmanla savaşacağı, Mübarek döneminde belli idi: İçerideki düşmanları yok etmek! Bunun için gerekeni yaptılar. En büyük düşman da Müslüman Kardeşlerdi. Fakat herşeye rağmen, otuz yıllık diktatör, milletteki hürriyet aşkını yok edemedi. Onu özene bezene beslediği ordusu bile koltuğunda daha fazla tutamadı.
Mısır’da eskimiş yüz değiştirildi. Şimdi yeni yüz bekleniyor. Bu yüz, düşmana bomba atacağına halka tencere tava kuponu atan, hemi de İsrail’in yeni kahramanı Sisi olabilir mi?
Fakat halka promosyon yağdıran bu generalin promosyonu da bu olmasın?
Bakalım, göreceğiz!