Birgül Ayman Güler'i yürekten alkışlıyorum
Samimiyet kelimesi en iyi kimde tecessüm ediyor deseniz, hiç düşünmeden Birgül Ayman Güler de diye cevap veririm: CHP İzmir Milletvekili olan bu hanımefendi gerçekten inancında samimi, hiçbir zaman duygusallığa sapmadan, dosdoğru olarak yoluna devam ediyor. Bu yol cehenneme çıkarmış, olsun ne gam! Orası da var ya, oraya da insan lazım ya. Onun tercihine de saygı duymalı elbette. Bu muhteremeyi ilk defa “Türk Milliyetçiliği Kürtlerden üstündür” vecizesi ile tanımıştık. Bugünde aynı hanımefendi eğmeden, bükmeden, kıvırmadan bakınız ne diyor, “Mısır’da halk laiklik adına iktidarı devirmiştir. Bu halkın tercihidir.” Bu hanıma “Yuh artık” filan denilmez, denilemez. Resmen şapka çıkarılır, eli bile öpülür. Düşünsenize 250 kişi öldürülmüş, Rabitaül Adeviyye meydanı kan gölüne dönmüş, pek çoğu da ağır yaralı 5000 kişi hastanelerde ölümünü bekliyor. Olsuun, demokrasinin kazanımları için 250 kişi değil, 2500 kişi feda olsun! Birgül Ayman Güler, safkan bir CHP’li o, “Anlaşılan bazı kelleler gidecek” diye haykıran ve gereğini de yapan bir gelenekten geliyor. Ankara başta olmak üzere pek çok şehirde darağaçları kurularak kazanılan bir iktidarın varisi bu hanım. Ne demişti Kılıç Ali Meclis kürsüsünden: “Asacağız, keseceğiz ve iktidar olacağız!”
Gerçekten de halktan gelen bir taleple kurulmadı bu cumhuriyet. Bir proje olarak hayata geçirildi. Ankara’da bugün ULUCANLAR diye anılan bölge, orada asılan tarikat büyükleri, şeyhler ve kanaat önderlerinin kaybettikleri canlarından dolayı bu adla anılmıştır. Yani ULUCANLAR, kanla sulanmıştır. Ardından aynı kan DERSİM’e de bulaşır.
Orada da binlerce insan öldürülür. Bir dönemin ünlü Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, DERSİM katliamı sırasında Malatya valisidir ve o günlerin canlı şahitlerindendir. Hatıralarında mağaralara sığınan DERSİM’lileri İngilizlerden alınan gazla fareler gibi zehirlediklerini anlatır. Devlet, kendi halkını katlederken, bir dönem ülkesini işgal eden müstevli İngilizlerle bile ittifak yapmaktan çekinmemiştir. İsyanın elebaşısı olarak darağacına çıkarılan Seyit Rıza’nın son sözleri hâlâ kulaklarımızda yankılanmaktadır: Evlâdı Kerbelayık, bihatayık, ayıptır, zulümdür, cinayettir.
Yine aynı DERSİM’de dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen, anne, çoluk, çocuk binlerce masumu bombalayarak tarihe “çocuk katleden bir kadın” olarak geçer. Anneleri, babaları öldürülen ve bu katliamdan kurtulabilen çocuklar kendilerini şanslı sayarlar. Onlar da subay ailelere beleme (hizmetçi) olarak verilirler. Kimileri bu durumu “İyi ya, Dersim’de cahil kalacaklardı, medeniyet öğrendiler” diye alkışlayacaktır.
Sırada İskilipli Atıf Hoca vardır. Şapka inkılabına muhalefetten yargılanır ve kanundan iki yıl önce yazdığı kitapla suçlu bulunarak asılır. Yani kanun “makabline şamil” olarak uygulanmıştır ve dünyada bir benzeri daha yoktur. Sonra Şeyh Sait olayı yaşanır. Oradan da adeta zoraki bir isyan görüntüsü çıkarılarak Şeyh Sait idam edilir. Esas düşünce CHP iktidarını pekiştirmektir. Bunun için de her yol mubahtır. Sonra Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın meşhur 33 kurşun olayı yaşanır. İran sınırında suçsuz, günahsız 33 Kürt kardeşimiz kurşuna dizilir. Ve bu kan dökücüler etrafa saldıkları korkuların gölgesinde milletin ezanına varıncaya kadar müdahale ederler. Camilerin bir kısmı “kelepir cami” ilanları ile satışa çıkarılacak, bir kısmı da ahır, depo, bar, pavyon, meyhane yapılmaktan kurtulamayacaktır. Aynı CHP, DP iktidarı ile bir 10 yıl kana susayacak ve darbe ile indirdiği iktidarın başbakan ve 2 bakanını asarak, astırarak yüreğini ferahlatacaktır. Sonraki bütün darbelerde de gizli ya da açık destekleri vardır. En son halkın oyları ile seçilen iktidarı devirmek için kurulan Ergenekon Terör Örgütü’ne Deniz Baykal, avukatlık yapmak istemiş, Kemal Kılıçdaroğlu da üye olmak için adresini aramıştır.
İşte böyle kanla sulanmış bir bahçede yetişen Birgül, olsa olsa zakkum olur!
Birgül Ayman Güler de aslını inkar etmeden samimiyetle meydana çıkıyor ve Mısır’daki batı tezgahı katliamı alkışlıyor. Ben de CHP’nin kanlı geçmişine layık bir vekil olarak kusursuz, bir tavır sergilediği için takdirlerimi sunuyorum. Kabulü ricasıyla.