Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

O Müfettiş Yaptı Yapacağını

O Müfettiş Yaptı Yapacağını

Dünkü Cumhuriyet gazetesinin manşeti...

“Hakkında soruşturma açılan müdür, ‘Şikayetçilerim Alevi’ deyince bakanlık yeni müfettiş göndermiş.”

Spotu böyle.

Devam edelim okumaya:

“Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin, Mamak Yunus Büyükkuşoğlu Anadolu Lisesi’nde skandal bir sorgulamaya imza attıkları ortaya çıktı. Okul müdür yardımcısı Tuncer Küllücek hakkındaki soruşturma sürerken, Küllücek kendisini şikâyet eden felsefe öğretmeni Suat Özcan ile soruşturmayı yürüten il müfettişi Cengiz Karahan’ı ‘Şikâyetçi öğretmen de, soruşturmayı yapan müfettiş de Alevi’ diyerek bakanlığa şikâyet etti. Küllücek’in şikâyeti üzerine okula gelen 2 bakanlık müfettişi ise öğretmen ve müfettişin ‘Alevi olup olmadıklarını’ sorguladı. Soruşturma yürütürken soruşturmalık olan il müfettişi Karahan’ın sorgusunda, ‘Ben Aleviyim, Alevilik suçsa ben bu suçu işliyorum, ömür boyu da işleyeceğim’ ifadelerini kullanması dikkat çekti.”

Haber bu!

Aktarılan bu “bilgiler” ne kadar doğrudur; olay gerçekten böyle mi gelişmiştir bilemiyorum. Cumhuriyet’in “mağdur” gösterdiği MEB Müfettişi Cengiz Karahan Alevidir/değildir orasında da değilim.  

Ama şu var:

Bu MEB Müfettişini tanırım, sicilini bilirim…

Ordan yola çıkarak, MEB’deki “kendim ettim kendim buldum” durumuna işaret etmek istiyorum.

Belki sizler de hatırlarsınız.

Manşetimizde yer almıştı.

Tarih 9 Şubat 2012.

“Örtü düşmanı Ankara’da” başlıklı özel haberimiz..

Şu bilgileri aktarıyorduk:

“Tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde ‘dindar personel’ avı yaparak, bunları, Ankara’ya tayinini istediği dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na övünerek anlatan Aksaray İlköğretim Müfettişi Cengiz Karahan, amacına bu dönemde ulaştı. Müfettiş Karahan’ın, 2011’de Ankara’ya tayin edildiği öğrenildi.“

Haberimiz ayrıca, Müfettiş Cengiz Karahan’ın, 28 Şubat sürecinde inançlı kesime karşı neler yaptığını net bir şekilde ortaya koyan bir belge içeriyordu.

Cengiz Karahan’ın Aksaray İlköğretim Müfettişi olarak dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na gönderdiği Mayıs 2002 tarihli resmi belge.

Belgede Karahan, inançlı personele karşı mücadele halinde olduğunu övünerek anlatıyor ; örnek olarak da, Haziran 1997’de Ardahan Çıldır’da görev yaparken, aday öğretmenler için düzenlenen kursa tesettürlü bir şekilde katılanlar hakkında gereğini yaptığından bahsediyor.

Karahan ardından da Bakan’dan tayininin Ankara’ya alınmasını istiyor.

Müfettiş Karahan’ın Anasol-M döneminde yerine getirilemeyen bu talebi 2011’de gerçekleşiyor. Karahan, Bostancıoğlu döneminde yaptıramadığı Ankara’ya tayinini bu dönemde yaptırıyor.

Haberimizde bu bilgileri aktardıktan sonra şöyle diyorduk:

“ Tesettür ve cuma namazı karşıtı müfettiş şimdi Ankara’da görev yapıyor. Ömer Dinçer yönetimindeki MEB’de(O tarihte Bakan Ömer Dinçer’di F.A.) 100 civarında üst düzey bürokrat ve şube müdürünün boşa çıkarıldığı bir dönemde, 28 Şubat sürecinde kritik görevlerde bulunan ve inançlı kesimin mağduriyetine sebep olan uygulamalara aracılık eden personelin önemli görevlere getirilmesi şaşkınlıkla karşılanıyor.”

O HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Evet değerli okurlar,

Bu müfettiş şimdi Cumhuriyet’in manşetinde “mağdur” olarak karşımızda.

Yapmış yapacağını galiba!

MEB için ifade ettiğim “kendim ettim kendim buldum” durumundan kastımı daha iyi anlamış olmalısınız.

Sen hem muhalefet tarafından  sürekli “kamuda kadrolaşmakla” suçlanacaksın; bunun ceremesini çekeceksin…

Diğer taraftan “yasakçıları” ihya ederek, kuyunu daha kolay kazmaları için onlara kürek taşıyacaksın.

Böyle MEB’e, böyle “müfettiş” müstehak demekten kendimi alamıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi