Kur’an’ı okumaya devam ediyor musunuz?
Kur’ân-ı Kerim’in anlamadan okunmasının boşuna emek olduğunu iddia eden budalalar var. Hiç öyle şey olur mu? Herkes okuduğunu anlayabilir mi? Bu anlama işi ilim ister, âlim olmak bu yolda bütün mesaisini kullanmak ister. Çeşitli meslek mensupları çok özel gayretlerle anlayış kapasitesine göre Kur’ân’ın bazı bölümlerini anlayabilir. Ancak, bütün Müslümanlar böyledir, böyle olacaktır diye iddia edilemez. Her Müslüman nasihatsız, vaazsız, sohbetsiz kalmamalı, hiç olmazsa ileri derecede malumat sahibi olmalıdır. Bu, hiç bir Müslümana zor gelmez.
Birileri “Kur’ân’ın mânâsını anlamayanın onu okuması beyhude (boşuna) bir emektir” derse böyle bir kişi ya cahil bir budaladır ya da şeytani mantıklı bir haindir. Her ikisinin şerrinden de Allah (CC)’a sığınırız.
Kur’ân-ı Kerîm öyle bir Kitab’tır ki:
a) Hem okunması,
b) Hem dinlenmesi,
c)Hem ilminin anlaşılmaya çalışılması,
d) Bilmeyenlere okunmasının öğretilmesi,
e) Bilmeyenin öğrenme cehdi göstermesi,
f) Öğretmek ve öğrenmek için zeminler hazırlanması... ibâdet olan, sevabına paha biçilmez, eşsiz feyiz ve bereket kaynağıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’i sadece okuyan ve dinleyen değil, okunduğu zaman ve mekân hangi zaman ve her neresi olursa olsun bu feyiz ve bereket kaynağından nasibini alır. Bundan dolayı Peygamberimiz Efendimiz (SAV):
“İçinde Kur’ân okunmayan evin mezarlıklardaki bir mezardan farksız olduğu”nu beyan buyurmuşlardır. (Müslim, Misafir: 212)
Âlimlerimiz, âriflerimiz, gönül ehli zât-ı kiramlarımız çeşitli vesilelerle evlerimizin Kur’an sesinden mahrum kalmaması gerektiğini hep ikaz ve irşad etmişlerdir.
Kur’ân okunduğu zaman da ömür bereketlenir.
Kur’ân’ın okunduğu mekânda:
* İlâhi nûr tecelli eder.
* Melekler hazır bulunur.
* Atmosferin uhrevileşmesine vesile olur.
* Okunan her bir harf için on sevap (Ramazan ayında bu sevap derecesi 700’den başlar) kazandırır.
* Okunduğu yere huzur, mutluluk ve bereket getirir.
* Okuyan da, dinleyen de târifsiz huzur bulur, rahata erer.
* İnsanın tasa ve kederini dağıtır.
* Ümitsizi ümitvar eder.
* Mânen canlılık kazandırır.
* Aktiviteyi artırır.
* Vesveseyi giderir.
* Cinni ve insi (insan cinsinden olan) şeytanlara karşı orada okunanKur’ân, okuyanı ve dinleyenleri korur. Okunan mekânı korur.
Hz. Enes (RA) naklediyor: Peygamberimiz Efendimiz (SAV)’i şöyle derken dinledim:
“Kur’ân-ı Kerîm okunan evin hayrı artar. Böyle evlere melekler toplanır.”
Bu hadisi biraz daha açıklar mahiyette olan bir başka hadisi de Ebu Hureyre (RA) şöyle nakleder: Efendimiz (SAV) buyurdu ki:
“Kur’ân okunan evin hayrı artar.
Böyle bir ev, içinde oturanları sıkmaz.
Bu evlere melekler toplanır.
Bu evlerden şeytanlar uzaklaşır.
İçinde Kur’ân okunan, anlam ve yorumlarıyla meşgul olunan ev, yıldızların yeryüzünü aydınlattığı gibi sema ehli için aydınlatılır...” (Darimi, Sünen, 2/429-430)
Bu konuda Peygamber (SAV) Efendimizin bir hayli uyarı ve tavsiyeleri vardır.
O halde ey Müslümanlar! Kur’ân-ı Kerîm’i okumakta ve okutmakta ihmalkârlık etmeyelim. Sahifelerine bile bakmanın sevap olduğu Kelamullah’ı bakarak okumanın sevabını fırsatlar elimize verilmişken kaçırmayalım. Çatlak seslere de takılıp kalmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.