Faruk Köse

Faruk Köse

Suriye operasyonunun Filistin-Mısır ayağı

Suriye operasyonunun Filistin-Mısır ayağı

Suriye’de Nusayri Esed yönetimi devrilsin mi? Evet... Ama bu, “Yahudi Terör Üssü İsrail”e bölgede meşruiyet kazandırma pahasına olmasın. ABD’nin bölgedeki çıkarları için yeni “üsler” ve vazgeçilemez “angajmanlar” oluşturulması pahasına olmasın. İslam Milleti’nin ümüğüne çöken “Arap diktatörleri”nin koltuklarını sağlamlaştırması pahasına olmasın. Türkiye ile bölgenin diğer müslüman halkları arasında üretilmiş sorunların, “tedavi edilemez derin yaralar”a dönüşmesi pahasına olmasın.

ABD’nin Suriye operasyonunun yanlış okunduğunu düşünüyorum. “Müslümanın hakları”nı savunmak için “Siyonist uşağı emperyalist küfür güçleri”nden medet ummayı da “İslam Milleti” adına zül kabul ediyorum. “Küresel Şer Odakları”nın elebaşısı ABD, “müslümanın hayrı”na hiçbir şey yapmayacaktır; yapacakları kendisinin ve hizmetinde olduğu “Siyonist odaklar”ın yararına olacaktır; bundan da eminim.
Şimdi herkes Suriye’ye yapılacak operasyonu konuşuyor. Dünya kamuoyunun dikkatleri bu noktaya kilitli. Ancak operasyon ertelendikçe erteleniyor; çünkü arkada kirli işler dönüyor. Sadece Mısır ve Filistin’de olanlar bile hakikatleri ayan etmeye yetecektir.
Uluslararası arenada “devlet muamelesi” gören Yahudi Terör Üssü İsrail’, Gazze’yi târumâr etmeye hız verdi. Koskoca Filistin’den elde kalan Gazze, büyük bir kaosa boğulmak için gizli-açık her türlü “derin çalışma” yapılıyor. HAMAS’ı ve Gazze direnişini bitirmek için Mısır’da iş başına getirilen Cunta, “İsrail ile elbirliği içinde” “Gazze’nin hayat damarları” olan tünelleri kapatıp Filistin halkını “yahudinin insafına mahkûm” ediyor. Aynı anda Mısır’da müslüman halk katlediliyor, İslam’ı hayattan uzaklaştırmak, İslami değerleri imha etmek ve bunu temsil eden İhvan-ı Müslimin’i çökertmek için en vahşi zulümler işleniyor. ABD-İsrail destekli bu kirli plânların en hararetli uygulayıcıları ise, müslüman gözüken Arap diktatörleri.
Ama başta müslümanlar, kimsenin bunları konuştuğu yok. Çünkü bu esnada “Küresel Gündem Belirleyiciler”, dikkatleri Suriye ile yönetiyor. Arkaplânda “Küresel Şer Odakları”nın iki amacı gerçekleşmek üzere: İhvan-ı Müslimin’i ve HAMAS’ı çökertmek!...
Çünkü HAMAS, Arap-İslam coğrafyasında “aktif mücadele-cihad hareketi”nin öncüsü ve bunun başarılı olacağının da prototipi niteliğinde. Bu yüzden, HAMAS’ın başarısı ve varlığını Arap diktatörleri kabul edemiyor. Yine “Arap diktatörleri”nin ve “Batı hegemonyası”nın bir başka kâbusu da, “halk örgütlenmesi” ve “taban çalışması”yla başarılı olunabileceğini gösteren İhvan-ı Müslimin’in Mısır gibi stratejik konumdaki önemli bir Arap ülkesinde iktidara gelmesi ve başarılı olması.
Bu yüzden diktatörler, halkı kandırmak için kullandıkları “İslam söylemi”ni bir kenara bırakıp, “Siyonist İsrail ile işbirliği” içinde İhvan-ı Müslimin’e ve HAMAS’a karşı operasyon yapabiliyorlar. Şimdi Mısır ve Gazze’de Siyonist Yahudiler, ABD, Arap diktatörleri, Mısır’daki cunta ve yerli satılmış işbirlikçiler, el ele ve omuz omuza vermiş, İslam coğrafyasının bu iki güzide hareketini imha etmek için “dünyanın şer güçleri”nin de desteğiyle çalışıyorlar.
Bütün bunlar oluyorken, ABD’nin servise sunduğu Suriye operasyonunun “özgürlük direnişçileri”ne fayda sağlayacağını düşünemeyiz. Zira ABD’nin asıl amacı Esed’i bitirmek olsaydı, son kimyasal saldırıya kadar 100 binin üstünde insanın ölmesine göz yummazdı. Yani şimdi 1400 insan 100 bin insandan önemli mi? Hayır, ABD için “müslüman kanı”nın önemi yok. ABD’nin önem verdiği tek şey, dünyanın iplerini “Siyonizm adına” elinde tutmak. Bunun için de ABD, Suriye’ye müdahale ederken, aslında Esed’i değil, İslamcı-Cihadcı grupları vuracak.
Çünkü evvela Suriye’nin hangi noktalarının vurulacağı açıklandı. Müdahaleyi sürekli erteleyerek, Esed’e, vurulacak noktalardaki önemli askeri varlıklarını tahliye etme fırsatını verdi. Şimdi “prestij” ve “kimyasal kırmızı çizgi” şartı gereği Suriye vurulacaksa da bu, Esed’e pek zarar vermeyecek. Çünkü Mısır’da İhvan-ı Müslimin’in, Filistin’de HAMAS’ın çökertilmesini isteyen İsrail, İran’la hemfikir olarak Suriye’de Esed’in iktidarından yana ve “İslamcı bir Suriye Hükümeti”ni istemiyor. Bu da ABD’nin yapacağı askeri müdahalenin Esed’i bitirmeyecek nitelikte olmasıyla mümkün. Zaten ABD, “sınırlı ve orantılı bir müdahale” olacağını, yönetime müdahale olmayacağını, ilaveten el-Kaide’nin de vurulacağını açıkladı.
Bu, tek bir kapıya çıkıyor: ABD’nin Suriye operasyonunun asıl sebebi, Suriye’deki cihad gruplarını imha etmek. Sürecin zamana yayılmasının sebebi ise, Mısır’da İhvan’ı ve “İslami yaşantı”yı yok eden kanlı askeri darbenin ve yaptığı melanetlerin; Filistin’de ise HAMAS’ın ve Gazze direnişi’nin bitirilme çalışmalarının perdelenmesi.
Şimdi bu noktada düşünelim: Tamam, “zalim Esed rejimi ve iktidarı” yıkılsın da, Esed yıkılırken “İslami değerler”imiz, “İslami dava”mız, “yeşil çizgiler”imiz de mi yıkılsın?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Faruk Köse Arşivi