Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Cumhuriyet’in örtüsü!

Cumhuriyet’in örtüsü!

Cumhuriyet ne zaman “cumhuriyet” olmaya başladı?
Halkın eli işe karışmaya başladığından beri!
Cumhuriyet “halk idaresi” idi ama, yönetimde halkın esamisi okunmazdı. M. Kemal Paşa, cumhuriyeti kendi belirlediği listeye göre seçilen Meclis’e ilan ettirdi. İşe bakın ki, kendi seçtirdiği isimlerin hepsine güvenmediği için, bir kısmının toplantıya gelmesini istemedi!
Halk işin içinde olmasında ne olursa olsun!
Darbe tarzında ilan edilen cumhuriyet, Türkiye’ye hürriyet getirmedi… “Bu nasıl cumhuriyet ilanı” diyen “kökten cumhuriyetçi” gazeteciler dahi İstiklâl Mahkemesine gönderildi. Gazetcilikten men edildi…
Milli Mücadele’ye güç veren büyük kumandanlar, tasfiye edildi. Liberal bir parti kuran Kâzım Karabekir Paşa ve arkadaşları olmadık muamelelere maruz bırakıldı, partileri kapatıldı.
Halk adına racon kesen cumhuriyet elitleri, halkın perişanlığı üzerinden güç devşirdi. Devrim üstüne devrim yaptı!
Bu devrimlerden biri şapka devrimi idi!
Şapka ve devrim! Fesübhanallah! Gülme krizlerini girmeyin Allah aşkına!
Herkes şapka giyecek!
Şapka ise o zamana kadar müslüman olmayanların başlığı. Hani bir Erzurumlu şapka devriminden sonra güç bela çarşıdan bir şapka almış. Evine gitmiş, aynanın karşısında giyinmiş şapkayı. Giyinmesiyle birlikte “amanın burada bir gavur var!” diye feryadı basmış!
Tamam erkekler şapka giyecek. Ya hanımlar?
O mevzuda bir kanun yok. Fakat birçok yerde hanımların kıyafetlerine müdahale ediliyor. Çarşaflar yırtılıyor, peçeler atılıyor. Hatta kampanyalar düzenleniyor.
İslâm kadının örtünmesini emrediyor ya, Cumhuriyet onun aksini yaparak kendini isbata kalkışıyor.
1980’lere kadar örtü alt tabakadan, köylü, taşralı hanımlara mahsus bir tarzdı. 1980’lerde üniversitelerde örtülü genç kızlar görünmeye başlandı. Hemen Cumhuriyet meşhur isbat yöntemini uygulamaya yöneldi.
Hepimizin bildiği otuz yıllık mesele…
Cumhuriyet kılığa kıyafete ne karışır? Hele de hanımların kıyafetine. Öyle bir karıştı ki, kolaylıkla çözülecek bir mesele çözümsüz hale getirildi.
Türkiye’de cumhuriyet normalleştikçe, gerçek cumhuriyet olmaya başladı. 1950’den beri normalleşen Türkiye son yıllarda normalleşme hızını artırdı. Örtü önce üniversitelerde, sonra devlet kurumlarında normal hale getirildi. Şimdi sıra Meclis’te…
Meclis 31 ekimde toplanacak. Bu toplantı Cumhuriyetin daha cumhuriyet olduğu bir gün olacak. Çünkü üç, belki de daha fazla milletvekili hanım Meclis’e örtülerini çıkarmadan girecek.
Bunun mâna ve ehemmiyetini nasıl izah edelim?
Bu hanımlar örtülü olarak aday olamadılar. Örtüsüz seçildiler. Şimdi gerçek kıyafetleri ile Meclis’e devam edecekler.
Örtüsü ile ilk seçilen hanım ise, şimdi çok uzaklarda…
Merve Kavakçı hanımdan söz ediyorum.
Örtüsü ile aday oldu, seçildi. Mazbatasını aldı. Yani resmen milletvekili oldu.
Bir şekil unsuru var sadece: Yemin edecek!
Neredeyse Türkiye yeni bir darbenin eşiğine getirildi. Başbakan “Halkçı Ecevit!”, Merve hanıma karşı, kendi milletvekillerine hayâsızca “dışarı dışarı” temposu tutturdu.
“Cumhuriyetçi baskı” milletvekili seçilen hanımın Meclise girmesini engelledi.
Hatta halkın seçtiği bu vekil hanım vatandaşlıktan ihraç edildi…
O kurban edilmese idi, işler bu noktaya gelir miydi?
İnşallah Meclis’in yeni örtülü vekilleri onun hatırasını yad etmeyi unutmazlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi