Dersini almış da ediyor ezber!
Bu mevzuyu bir daha dönmek aklımın köşesinden bile geçmezdi.
Fakat mevzu dönüp duruyor. Dünya durmadığına göre, mevzu da durmuyor.
Anlaşma dilini kaybetmenin sonuçları şüphesiz kötü olur.
O kötü zamana mı geldik yoksa? Âhir zaman gibi bir şey.
Piyasada hocaefendinin ağır ifadeleri yayılıyor.
Fakat haklı olarak kimse ona bu sözleri yakıştıramıyor. Hocam halim selim bir adamdır. Hoşgörüde üstüne yok.
Ömrünü diyaloğa adamış...
Ortaya çıkan duruma bakın: Hükümet yarım asırlık müzmin bir meselenin çözümü için bir adım atıyor. Dershaneler meselesi...
Şimdi camia gazetelerinin manşetlerine bakınca, eğitim konusundaki bütün görüşlerim değişiyor.
Mesela, “eğitimde esas olan dershanelerdir!” diye haykırmak geliyor içimden!
Dershaneler ne olursa olsun açık kalsın, fakat okullar kapansa da olur.
Doğrusu ben de bu okulların kapanmasına sıcak bakıyorum. Okulun bina olarak kapanmasını kastetmiyorum tabii. Bizim öğretim sisteminde okulların yeni tabirle “işlev”ini kaybettiğini düşünüyorum. Evet! Koca bir öğretim mekanizması var. Her şeyi öğretiyorlar çocuklara. Kafaları eni konu doluyor. Bilmedikleri yok!
Peki okullar sadece öğretim, bilgilendirme yeri midir?
“Milli Eğitim” lafına bakarsanız, öyle. Fakat Milli Eğitim’e bağlı Talim ve Terbiye Kurulu’na bakarsanız, başka şeyler de olması lâzım.
Şimdi Milli Eğitim’den “talim” var mı?
Gemilerde talim var!/Bahriyeli yarim var!
Tabii ki o talimi kastetmiyoruz. Askerler bu talimi değiştirdiler, eğitim yaptılar.
Milli Eğitim’deki talim ne peki? Asıl öğretim bu olmalı. Öyle bir öğretim ki, uygulama ile bütünleşmiş.
Milli Eğitim şimdilerde talimsiz.
Ya terbiye?
Milli Eğitim’e terbiyeli diyebilir miyiz?
Ya da Milli Eğitim’de terbiye ne arar diyebilir miyiz?
İkisi de yanlış olmaz.
Dil devrimi ile “terbiye”nin yerine eğitim konuldu. Peki sistem çocuklarımıza terbiye verebiliyor mu?
Bu soruya düşünmeden “evet” diyene rastlamadım! (Düşündükten sonra diyen yok zaten!)
“Eğitim şart” lafı bu yüzden anlamsız.
Maşallah Türkiye’de eğitimlilerin sayısı artıyor, terbiyelilerin sayısında var mı bir artış? Terbiyesizlik diz boyu!
Camia medyasının savunmalarının bir tek tarafı doğru: Okulların yapmadığını yapmak! Bunun içinde talim ve terbiye de var!
Fakat mesele şu: Aslolan mekteptir! Camianın da esasında böyle düşündüğünü sanıyorum. İlk başarılı özel okulları onlar açtılar ve bütün dünyaya yaydılar. Şimdi içerideki özel okulları artırmanın tam zamanı!
Dün hocaefendinin itidal mesajını görünce, işin nasıl bir seyir takip edeceği konusunda bir kanaat hasıl oldu bende.
Öfke ile kalkan zararla oturur!
Hocaefendi öfke ile kalktı ama, öfkesini sürdürmeyeceğe benziyor. Son günlerde, camianın yıllardır süren ergenekon yayınlarının asılsızlığına inanasım geliyordu.
Ergenekonun ne olduğunu bize en iyi camia basını anlattı. E hocam, onları suçsuz görürse-gösterirse ne olur?
Sadece şu akla gelir: Düşmanımın düşmanı dostumdur!
“Çevik Bir’le hocaefendi kol kola, muhalif cephede!”
“Yozgat sürmeli”sinde mi geçiyordu şu mısra: “Yozgatın başında tüter bir tütün!/Acı çekmeyenin yüreği bütün”
Yok yok, bu olmaz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.