Zaman kardeşlik zamanı değilmiş!
Zaman Gazetesi’nin reklamını biliyorsunuzdur: “Zaman kardeşlik zamanı...” Ancak gazete, reklamındaki söylemin aksine, bir süredir yayınlarında “zaman düşmanlık zamanıdır” politikası izliyor.
“Rüşvet ve yolsuzluk” maskesi altındaki operasyonun doğrudan “Hükümet’i devirme”ye yönelik, “yerli eller”le yürütülen bir “uluslararası operasyon” olduğu sır değil. Operasyonu, “asıl amaç”ını gizlemek için toplumun duyarlı olduğu “hırsızlık kılıfı”na sardıkları da...
Ancak, “hırsıza bak” derken, operasyon esnasında “ülke kaç milyar dolar kaybetti” bilen var mı? Savcılar bu “asıl hırsızlar”ın yakasına da yapışacak mı? Sahi, Zaman’la dirsek temasındaki sermayedarlar borsada ne kadar kazandı acaba?
Zaman Gazetesi’nin operasyon sonrasındaki yayınları, “Zaman”ın aslında “ne zamanı” olduğunu gösterdi. Bunun için sadece birinci sayfaya bakmak yetiyor.
18.12.2013: “Türkiye’yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu” manşeti, “Bakan 1,5 milyon dolar rüşvet alırken görüntülendi iddiası” başlığıyla desteklenmiş. Haberler kanaatleri yönlendirici mahiyette: “Bahçeli: Ucu kime dokunursa dokunsun, sonuna kadar gidilmeli.” “İran’dan 87 milyar dolar kara para transfer edildi iddiası.” “Kılıçdaroğlu: İnşallah savcıların başına birşey gelmez.”
19.12.2013: Birinci sayfa “operasyon”a ayrılmış, “kapak çalışması” yapılmış. “Ayakkabı kutularında 4,5 milyar dolar, evde yedi çelik kasa” manşetiyle “yargısız karar”dan sonra, haberler patlatılıyor: “(Arınç:) Operasyonu Cemaat’e hamlederseniz incinirim.” “Soruşturmaya müdahale.” “Bakan çocukları nezarethaneden amirlerin odasına alındı.” “Hukukçular: Görevden alınmalar soruşturmaya gölge düşürdü.” “CHP Sözcüsü Haluk Koç: Müdürlerin görevden alınması, suçun itirafıdır.” “BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş: Soruşturmanın önünü kesmek hükümeti zan altında bırakır.” “Yargıya müdahale daha tehlikeli.”
20.12.2013: Manşetten “Bu iddiaların üstü örtülmez” saldırısına haberlerle devam ediliyor: “Karartma girişimi. Yargıya müdahale, Emniyet’e müdahale.” “Muhalefetten tepki.” “AB: Sorgulamanın bağımsızlığı garanti altına alınsın.”
21.12.2013: Manşet AK Parti’yi içeriden vuruyor: “Bir önceki Kültür Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay: Soruşturmaya müdahale suçtur.” Hükümet’e tehdit: “İspanya’da polis, iktidar partisine baskın yaptı.” Saldırıya devam: “Kılıçdaroğlu: Şüpheli Bakanın atama yapması gayrimeşrudur.” “Bakan çocuklarına tutuklama talebi.” “Yargı bağımsızlığı konusunda çok endişeliyiz.” “Emniyet’te tasfiye ‘cadı avı’na dönüştü.”
22.12.2013: Sürmanşetten tehdit: “Kim haksızsa cezasını bulacaktır.” Karar manşetten verilmiş: “İki Bakan oğlu, Halkbank Genel Müdürü ve Zerrab, cezaevinde. Rüşvet ve örgütten tutuklandılar.” Haberlerde ince gönderme: “Yunan Başbakan eski bakanı gözaltına alan polisleri tebrik etti.” “Yargıya yürütme müdahalesi.” “Hocaefendi’yi suçlayacağınıza bu hastalıkları tedavi edin.”
23.12.2013: Manşetten diktatörlük suçlaması: “Medyaya sıkı denetim.” Haberlerde manipülasyon: “İstanbul’da 25 polis müdürü daha görevden alındı.” “Adalet olmadan asla.” “Barolardan yönetmelik değişikliğine tepki: Hukukun üstünlüğüne darbe.” “Emniyet’teki cadı avı Türkiye’nin güvenliğine tehdit.”
24.12.2013: Manşette, tepki çeken “beddua” var: “Kimsenin bir müslümanı kündeye getirme düşüncesi yok.” Hükümet’e bindirmeye devam: “İstihbarat müdürü ifadeye çağrıldı ama gönderilmedi.” Birilerine yol gösteriyor: “Görevden almalar hukuksuz, yargıdan döner.” MİT rahatsızlığı: “TİB’in başına MİT’ten başkan atandı.” İngiltere’den bir örnekle ince tehdit: “Sahte harcama beyanı veren eski bakana 6 ay hapis.”
25.12.2013: Manşetten gönderme: “Yolsuzluk varsa üzeri kapanamaz yargı sürecine saygılı olunmalı.” Haberlerde saldırganlık ve manipülasyon: “Görevden alınan emniyet mensupları yargıya gidiyor.” “Adı rüşvet iddiasına karışan müsteşar yardımcısı istifa etti.” “Oğlu gözaltına alınan siyasetçiden bürokratlarına: Kaçabiliyorsan kaç.” Avrupa’dan örnekle tehdit: “AB’den karartma girişimlerine tepki.” AK Parti’ye akıbet tayini: “Mısır’da İhvan ‘terör örgütü’ ilan edildi.” Toplumun hassasiyetine vuruş: “Öcalan: Devlet heyetiyle görüşmelerimiz olumlu geçiyor.”
26.12.2013: Manşet’ten çözülme yayını: “Üç Bakan peş peşe görevlerini bıraktı. İstifa depremi.” Haberlerde atışa devam: “Hükümette dar bir oligarşik kadro etkin.” “Yeni soruşturmada savcılıkla emniyet karşı karşıya geldi.” “İSO: Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidilmesini bekliyoruz.” “Toplum bu kiri asla kabul etmez.” “Basına emniyet yasağı’na bir dava daha.” Başbakan’a yolsuzluk göndermesi: “(Başbakan:) Zarrab’ın hayır işlerine girdiğini biliyorum.”
27.12.2013: Sürmanşetten balyoz: “HSYK’dan sert tepki: Yönetenler de yargı denetimindedir.” Manşetten nokta atış: “Yargı Bağımsızlığına müdahale. Yolsuzluk dosyasından el çektirilen savcı Akkaş: Soruşturma yapmam engellendi.” Haberlerde saldırıya devam: “Bakanlığı devreden Nihat Ergün: Servet, şehvet ve şöhret, insanı yoldan çıkarır.” “5 milyon dolara istisnai Türk vatandaşlığı.” “Taha Akyol: Harekete geçmeyen polis suçludur.” “Başsavcı’dan savcıya yargısız infaz.” “AP’den Hükümete sert uyarı: Yolsuzlukların üzerini örtmeyin.”
28.12.2013: Manşet: “Danıştay, yargıya müdahaleye ‘dur’ dedi.” Haberler: “AB, Danıştay kararından memnun.” “AK Parti’den üç istifa daha.” “Barolar Birliği: Krizden çıkış hukuktan yana ilkeli tavra bağlı.” “(Tayinler dolayısıyla) Oto hırsızlık masasında polis kalmadı.”
Şimdi, Zaman Gazetesi’nin reklam sloganını hatırlayın: “Zaman kardeşlik zamanı.” Yazık ki gerçek değilmiş; hakikaten reklamları izlemişiz. Reklamlar bitti. “Zaman düşmanlık zamanı” imiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.