Mızrağa Kur’an takan Ekrem Dumanlı!
Ruh ikizlerine bak! Yezid’in ruhuyla milleti tehdit ediyor. O yetmez! Ortalığa korku salmak için Ebu Cehil’in, Üç Aliler’in, Sabiha Gökçen’in ruhunu da çağır! Birçok aktivist müslüman ve yazar, camiaya bağlı savcıların kapısına dayanacağı endişesini taşıyor. Korku değil, endişe ve bu endişe Türkiye’nin geleceği adına! İHH’ya iftiralar başladı bile! Yakup Köse ile birlikte 32 kardeşimizin davası arada kaynatılmaya çalışılıyor! 28 Şubat sanıkları dışarı, mağdurlar içeri! Mübarek ve Mursi misali!
Sıffin Savaşı’nda mızrakların ucuna Kuran sayfası takanlar gibi, bugün cemaatin iri yazarları da aynını yapıyor. Bu bir kavga ise müslümanlar arasında değil; müslüman ahali ile onu ezmeye, köleleştirmeye, ötelemeye çalışanlar arasındaki bir mücadeledir. Bu zihniyetin adı nedir bilmem ama kardeşliği esas almadığı kesindir! Hem durduk yere Kerbela’dan neden bahsedilir? Sayın Dumanlı Türkiye’de mezhep körükçülüğünün sinyalini mi veriyor? Çık açık açık konuş, öyle ima ederek laf çakarak duvarın kenarından yürüme! Sokağın ortasına çık ve mümin gibi söyleyeceğini söyle! 1 milyonluk cüssenin miyop gözleri gibisin! “İslamcı yazarlar” diyerek eleştirilere başlayan Dumanlı genelleme yapıyor, toptancı bir anlayışla “ortaya attım, alan alsın” kurnazlığı yapıyor! Hizaya getirmeye çalışan Ebu Cehil, bu hizaya itiraz eden Bilal-i Habeşi’dir ve bizim safımız ezelden bellidir!
Dumanlı kibarca tehdit ediyor: “Kitleleri militanlaştırmaya başlarsanız, Allah korusun, Yezid’ler çıkarır, ortalığı Kerbela’ya çevirirsiniz.” Burada Ekrem Dumanlı, vatandaşın bilinçaltına neyi enjekte ediyor? Sıffin Savaşı, Cemel Vakası, Sünni-Şii ayrımı! İşte Dumanlı’nın meseleyi çekmeye çalıştığı nokta! Bu esasında en “hararetli” cümlelerden bile daha tehlikeli! Geçmiş kan’ları asfalta dökmek..!
Selam gönderdiğiniz yerler sizin kutsallarınızdır! Kimi Kabe’ye giden dostuyla Hz.Muhammed’e (sav) selam gönderir! Kimi putlarına selam çakar, ama farkında olmaz! Tanklara, postallara selam duranların putlarını yıkan bir milletiz; unuttukları bu! Tabii daha yol çok uzun ve meşakketli…
Esas kışkırtıcı, sakin görünen kelimelerin altına “piranalar” gizleyen Dumanlı’nın ta kendisi! Düşünün, milletin seçtiği Başbakan’a densiz diyor, bunu sağ kulağını sol eliyle göstererek yapıyor! Acayip bir taktik, hangi kavimden öğrendi aceba!? Dumanlı’nın “cüret, yeltenme, tagut, kutsama, saygısız, densiz” kelimelerini kullandığını hepiniz gördünüz! Cemaati eleştirmeyi “saldırı” olarak görüyor, eleştirenleri de “şöhret olmaya çalışmak” ile suçluyor! Yani her türlü “SUSUN” diyor!
Bakın şimdi çok önemli bir şifre var! THY’nin Zaman Gazetesi’ni azaltması üzerine Dumanlı şunu yazdı: “Keyfî uygulamaların sonu olmaz ki! Böyle giderse kafası bozulan herkes keyfî uygulamalar peşinde koşacak…” Buyrun burdan yakın. Kendisine dokunulunca haykıran Dumanlı, benzer sözleri kimseye haber vermeden harekete geçen “savcılar” için söyle(ye)miyor! Vicdan, adalet nerede?
Ekrem Dumanlı kalemini mürekkep yerine hangi “Rh” gruba ait olduğunu bilmediğimiz bir kan’a batırmış, yazdığı kelimelerle yüreklere korku salmaya çalışıyor! Kendi kutsal amacı her neyse ona ulaşmak için kavgayı barutla, safları ateşle, kalemi kinle dolduruyor! Oysa müslüman yüreğinde tek korku Allah’a ayrılmıştır. O biricik korkudur ki orada bereket, vefa, mânâ, sevgi vardır! Biz bu güzel korkuyu bırakıp Dumanlı’gillerin sahte ve müphem korkularına boyun eğecek değiliz! Aba altından gösterdiğin sopalarını da al ve terk et vicdanları! Beynini bağladığın yüksek gökdelenlerin son katında “yıkılan ocakları” büyük bir sürurla seyrederken alacağın zevki sana ve yangın körüklerine tattırmayacağız! Kınından çıkarmaya çalıştığın kılıçlar asla bu milletin evlatlarının arasına giremeyecek. Ne Hz.Hüseyin’lerin boynunu vurdururuz ne tek damla şiddetin öncüsü oluruz! Yıkacak kim olursa olsun onu kendi aramızda tamir ederiz. Şimdi Bay Dumanlı, milletin arasından çekilin, biz meselelerimizi kendimiz çözeriz. Siz daha fazla mikserlik yapmayın! Sizin “camia kardeşi” diye sarıldığınız insanlar işin gerçek rengini gördü. Biz “tüm Türkiye” kazansın diyoruz, siz ise sadece bir gruba biat edenler kazansın diyorsunuz! Sizin ektiğiniz nifak tohumlarından ve şerrinizden Allah’a sığınıyorum! Kerbela benzetmesi ile grubunuzu eleştiren kim varsa boynunu adeta giyotine vurdunuz! Şimdi kaleminizin ucu o hayalî kanların damlalarına değmekte ve inandırıcılığını yitirmektedir.
Ekrem Dumanlı’nın Yezid’in ruhunu çağırıp kendi ideali için toplumu bölmeye zemin hazırladığını demeden edemedim! Gültekin Avcı’nın “ordu göreve” diyerek kimlere sığındığını bu milletin çok iyi gördüğünü demeden edemedim!
TV ekranlarınızdan kin, nefret, öfke ve dahi ne kadar menfi duygu varsa yaraya tuz basar gibi, bir bulaşıcı hastalığı pazara salar gibi milletin evine doldurduğunuzu görüyoruz! Allah da görüyor nasılsa! Hz.Ali’nin sözü ise Dumanlı’nın üstüne tam oturuyor: “Hakkı söyler ama Bâtıl’ı kastederler; bâtılı umarak haktan söz ederler”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.