Bizden bu cümleyi duymak için neler vermezlerdi! Enteresan olan bu cümleyi duymak isteyenlerin Kemalist, ulusalcı, Oda Tv’ci, güya laik ve çağdaş kesimler olması! Milletin inanacağını bilseler aralarından bazılarına sakal-başörtü takıp kışkırtma yaparlar! Millet artık onlara “kışt kışt” diyor! 

Kim gözden düşmeye başladıysa ve milletin nazarında itibar kaybı yaşıyorsa anında bir “başörtüsü kini” ortaya atıp, hop diye gündeme geliyor.

Kim yeni bir kitap çıkaracaksa, yeni bir televizyon programı yapacaksa anında bir “ayet düşmanlığı” ortaya atıp, pat diye gündeme geliyor.

Kullandıkları ifadeler oldukça basit, öyle ihtişamlı laflar etmelerine gerek yok! Hazır kalıp cümleler de var. Mesela; “Ayşe, Muhammed’le evlendiğinde 9 yaşındaydı, bu ne çağdışılık” diyorlar. Biz her şeyden önce Muhammed değil “Hz.Muhammed” diyor ve “salâvat” getiriyoruz. Onlar yıkamadıkları kirli yüzleri ve ojeli lanet tırnaklarıyla, O’nun ismini saygısızca zikrediyorlar. Peygamberimize (sav) inanıyorsan O’nu sevmen ve gerçekleri görmen lazım, yok inanmıyorsan sana ne kardeş, bizim derdimiz seni niye geriyor?! Arap düşmanlığı zaten had safha!

Sezen Aksu’dan Hüseyin Aygün’e, Pınar Kür’den Ayşe Hür’e kadar ne kadar gözden düşmeye başlayan adam varsa (ki biz onlara adam demiyoruz) anında içlerindeki İslam ve Allah düşmanlığını bir silah gibi ortaya çıkarıyorlar. Sabrımızı sınıyorlar, ancak bizim sabrımızdan evvel onlar tükenecek!

Toplumda başörtülü-başörtüsüz ayrımı yaptırmaya çalışanlar boşa heveslenmesin! Mesele başörtü meselesi olmaktan çıkmış, “tesettüre uygun” giyinme meselesine dönüşmüştür ki bu Müslümana ait bir meseledir! “Azgın azınlık” artık Allah’ın ayetlerinden elini çekecek! “Başımızı zorla mı örtecez ayol” diyenler Mehmet Akif’in “Ulusun, korkma” dediği uluyan varlıklardır!

Onlar bunu yaptıkça içlerindeki sapıklığı, gaddar ruhu, çukur düşünceleri, modernite adı altındaki fuhşiyat kanalizasyonu ortaya döküyor. Biz şimdi sabır makamındayız ve onlar gibi çakal tıyniyetli değiliz! Alçaklıklarında yine kendi kendilerini boğacaklar! Ahirette milletin hesabı olacak! Allah’tan dilerim ki onlar gibi tezek akıllıları öte tarafta milletin karşısına çıkarmasın!

AKİT GAZETESİ TARAFLI, ÇIKARCI VE ÇOK ZARARLIDIR!

Akit’i eleştirenler günlük okuyucudan çok bu gazeteyi okumayanlar! Doğan Medya ve Gülen Grubu’nun iftiralarına körü körüne inananlar ezbere konuşuyor! Önce gazeteyi bir süreliğine okuyun sonra eleştirin! Akit; hakikat için taraflı, Müslümanlar için çıkarcı, zalimler için zararlıdır! Gazetenin ekibi 3 defa kapatılmaya maruz kalmış, 4 defa yeni isimlerle açılmıştır! Türkiye’de hangi gazete yüzlerce özel harekât polisiyle baskına uğradı! Ezbere konuşanlar, hangi kurşunlara muhatap ki?!

312 generalin açtığı dava maalesef yeterince konuşulmadı! 312 muktedir general aynı anda Akit’e dava açıyor ve dünya sessiz kalıyor, bırakın dünyayı Türkiye sessiz kalıyor!

Batı Dünyası nasıl ki Filistin’e, Suriye’ye, Mısır’a, Doğu Türkistan’a, kısacası “Müslüman olan herkese” karşı duyarsız ve körse; içimizdeki Batıcılar da Akit Gazetesi’ne uygulanan lince karşı hep sustu! Mantık aynı mantık! Müslümanları savunan bir grup eziliyorsa 3 maymun moduna geçiliyor!

Kıymetli Akit okuru, gördüğün gibi bizi yine ancak biz anlarız. Gazete ve sorumluluk hepimizin! Sahibi sadece bir grup Müslüman olan Akit, hepimize her zaman lazım! Bu konuda daha geniş olarak ileride de bahsedecek ve gazeteyle ilgili talepleriniz, düşünceleriniz hakkında konuşacağız! Akit; gelene hocam, gidene paşam demeyen ve inananların yüz akı olan bir kuruluş! Bunu biz değil, okurlarımız söylüyor. Okumayan boşa eleştirmesin, ancak okuyan bilir!