Medya da temizlenecek
Bazı terbiyesiz/utanmaz insanların kendilerini savunmak amaçlı saldırıları nedeniyle birkaç gündür ‘Gündem’ yazılarını o konuya ayırmak zorunda kaldım. Aslında o konu da çok önemliydi dolayısıyla tamamen boşa çıkmış yazılar olmadı onlar. çünkü kendi geçmişindeki kirlilikleriyle hesaplaşmaya başlamış olan bir Türkiye’deyiz artık. Askeri, adaleti, üniversitesi, siyaseti, her kutbu kendi geçmişiyle hesaplaşmak zorunda bu dönemde. Yüksek rütbeli askerlerin, profesörlerin tutuklanıp hapishaneye konulmasını gördük kısa süre önce.
Yani her kurum temizlenme sürecine girdi. Bir tek medya kendi geçmişiyle hesaplaşmaya yanaşmıyor. Halbuki bu ülkenin temizlenmesi ve aydınlık bir geleceğe doğru yürümesi, medyasının da temizlenmediği takdirde mümkün değil.
Bu ülkede bir dönemde en ahlaksız ilişkileri siyasetçilerle kurmuş olan başka işadamları hakkında komplolar düzenleyen gazetelerin patronları ve yöneticileri kendi geçmişileriyle yüzleşmemek için büyük yüzsüzlük sergileyip o geçmiş hakkında çıkan haberlere saldırıyla cevap veriyorlar, asıl konuya cevap vermek yerine hedef şaşırtmak için başka konuları gündeme getiriyorlar. Bu onların alıştıkları, her zaman oynadıkları oyundan ibaret. Dün gazetelerinde tam iki sayfayı tamamen yalan habere ayırdılar. Bu onlar için bile rekor sayılabilecek bir durum.
Biz gel sıkıyorsa bir dönemde siyasilerle kurmuş olduğun kirli ilişkiler sonucunda yaptığın komploları konuşalım diyoruz, onlar başka yalanlarla cevap veriyorlar.
Ama biz asıl konuyu unutturmayacağız. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Geçmişle hesaplaşılırsa medyada da temizlenme sürecinin başlatılacağına inanıyoruz. Bu nedenle ülkede birçok önemli olay daha olurken (örneğin Başbakan çok önemli bir barış misyonu tamamlamışken, İran ile önemli adımlar atılmışken) ben bir ‘Gündem’ yazısını daha medyada temizlik olayına ayırmaktan çekinmedim. Bunun Türkiye’nin temizlenme süreci ile alakalı olduğunu düşünüyorum çünkü.
Kirliliğin ana oyuncuları da bu gerçeğin farkındalar. Sıranın kendilerine gelmekte olduğunu anladılar, korktular. Birkaç gündür yazdıklarına bakıyoruz; korku ve panik her satırlarından damlıyor.
Yalan tefrikası şeklinde çıkmaya başlayan gazeteleri, zaten dibe vurmuş prestiji bir kez daha ayaklar altına almaktan çekinmedi.
Attıkları yalanların hesabı tek tek mahkemede sorulacak, geçmişte açılan davalardan çıkan beraat kararları tek tek mahkemelere sunulacak, o kâğıtlar utanmazların suratına vurulacak.
Sonra da mutlaka ama mutlaka o dönemlerin hesabı da sorulacak. Utanmaz siyasetçiye de, gazeteciye de, o çetelere de gereken ders mutlaka verilecek.
Türkiye’ye bu hizmeti yapacağız. Aydınlığa açılan yolun önündeki son engel de süpürülüp temizlenecek.
Son tartışmaların Türkiye’ye hayrı çok oldu ama benim açımdan en acı tarafı Mesut Yılmaz, Kemal Derviş, Engin Akçakoca gibi insanların suratlarını tekrar görmek oldu. O tipleri görünce; o dönemin vıcık vıcık ilişkilerini, aşağılık anlayışları tekrar hatırladım maalesef. Okuyucuya da hatırlattık onları istemeden. Bu da temizlik yolunda verdiğimiz bir taviz olarak kabul edilir inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.