Yerel seçimin önemi

Partiler aday adaylarını belirleme sürecine girerken, yaklaşan yerel seçimin Türkiye’nin geleceği açısından en önemli seçimlerden birisi olacağı daha şimdiden belli.

CHP çalışmalarını Batı’da yoğunlaştırıyor. AKP ise Doğu’da.

AKP, yörede terör örgütünün siyasi tabanını altından çekebilmek için müthiş bir mücadeleye girmiş durumda.

Başbakan tehditlere rağmen programını hiç aksatmıyor. Şehir şehir gezerek elinden gelen her şeyi yapıyor.

Açıkça söylemek gerekirse; CHP hiçbir zaman Cumhuriyet’i koruyup kollama misyonunu kimseye bırakmamaya çalışsa da, bana AKP’nin yörede yapmaya çalıştığı iş, Cumhuriyet’i koruyup kollama açısından çok daha büyük önem arzediyor.

Çünkü bazı şehirlerde DTP’nin başarılı olması durumunda terör örgütü taban desteği hakkında bir söylem oluşturabilecek. Aksi olursa yani yörede AKP’nin başarılı olması durumunda, terör örgütünün siyasi ya da taban desteği konusunda konuşması mümkün olmayacak.

Dolayısıyla AKP’nin bu mücadelesi rejimi koruyup kollama açısından çok daha önemli.

CHP’nin yörede fazla gücü yok. Çünkü düzenin yaptığı olumsuz uygulamaların, yılların hatalarının hesabı da CHP’ye çıkarılabiliyor.

Bu doğrudur, yanlıştır bilemiyorum ama önemli olan imajdır. Yörede CHP’nin imajı hayli bozuk.

Doğu’da hayati mücadele AKP ile DTP arasında sürecek. Yerel seçimde bu bölgede AKP’nin başarılı olması ihtimali hayli yüksek.

Dolayısıyla kamuoyunun dikkati başta Diyarbakır olmak üzere yörenin diğer şehirlerinde alınan sonuçlara kilitlenecek.

Tabii bir de İstanbul’da olacak ilginin önemli bir bölümü. CHP Antalya’yı AKP’den geri almaya çalışacak. AKP de İzmir’i CHP’nin elinden...

Bu iki şehri de heyecanla izleyeceğiz ama dünya şehri olması nedeniyle ve burada alınacak sonuç tüm dünyada konuşulacağından, İstanbul seçiminin yeri ayrıca önemli.

Kendisi söylediğinden biliyorum, Baykal bu seçimde CHP’nin İstanbul’da şansının hayli büyük olacağına inanıyor. İlçe bazında tek tek gittiğimde bunun pek mümkün olamayacağını düşünüyorum ama Deniz Baykal aynı yöntemle gidip şanslarının büyük olduğunu söyleyebiliyor.

İşin içinde olan tecrübeli siyasetçiye ‘benim hesabım daha doğrudur’ diyecek halim olmadığına ve bu benim işim de olmadığına göre, ben işimin sınırlarında kalayım.

Bu kez Baykal’ın İstanbul seçimi konusunda hayli iddialı olduğunu ve parti örgütüne “İstanbul’u mutlaka kazanalım” talimatını verdiğini haber vermekle yetinelim.

AKP’nin de boş durması mümkün değil. “Biz nasıl olsa İstanbulu alırız” diyerek rehavete kapılmayacaklarını biliyorum.

‘Olası sonuçlar ne olur?’, elimde henüz araştırma sonuçları yok ama şurası şimdiden kesin; ara seçim yarışması çok heyecanlı, çok ateşli geçecek ve sonuçları itibarıyla çok da önem taşıyor olacak.