Hz.Adem’i inkar etmek için maymunluğa razı olmuş dalkavuklar grubunun giyindiği toz pembe elbiseler öyle kirli ki içlerindeki insanı göremiyoruz! Zaten insan’dan geldik demiyorlar; amip bunlar! Geçmişleri akıllarına geldikçe de ortaya bir Notre Dame çıkıyor. Kendini aydın sananların “AK Parti kapatılsın” dediği yerde soytarıya gerek yok, bunlar ne kadar “ulusalcı” varsa kanka olup çıktılar!

Çamura basarsanız ayakkabınız kirlenir. Ben de çamur bir yazıyı eleştireceğim için ister istemez balçığın bir kısmı buraya bulaşacak. Sizlerden özür dilerim. Yazının seviyesi yerlerde sürünecek. Bunun sebebi ben değilim, muhatabın kirli ifadeleridir. 

“Anacığım bu porno” diyerek muhterem annesini de işin içine karıştıranlardan memlekete hayır gelmez! Kabataş kadar başınıza taş düşsün! Kısa bir yazıda 13 defa “porno” kelimesini kullanılır mı?

Kabataş’ta bebeğiyle saldırıya uğrayan ZEHRA DEVELİOĞLU KARDEŞİM, sonuna dek yanındayım! Seni sorgulamıyorum, sorgulayanlara da “esfel-i sâfilîn” diyorum! Sakın üzülme, Peygamberimiz secdedeyken omuzlarına hayvan pisliği atan Ebu Cehillerin torunlarına karşı mücadelemiz sürecek! Vicdanı Ebu Leheb’leş’miş kişilerin Kabataş’taki mazlum kardeşimize inanmadığını biliyoruz, meselenin “inanmak” olmadığını da biliyoruz. Başörtülü bir insanı “linç” etmenizin sebebi onun beyanları mı? Kabataş olayında yine bütün müslümanlara saldırmaya başladılar. Peki biz bu olaydan dolayı kime ne yaptık, ortalığı yakıp yıktık mı? Hayır! Delil olmadığı halde hapis yatan bir yaratık var mı? Yok! O zaman derdiniz nedir, bizleri kışkırtmak mı? Biz sizin attığınız zarfları açmayız, hunhar oyunlarınızı artık yutmayız! Fadime Şahin’in karakter yapımcısı sizin zihniyetiniz iken bununla yine müslümanlara saldırmaya kalkıyorsunuz. Fadime’yi uzaklarda arama Hasan Cemal, o senin içinde!

Çocuk pornosunu savunan Cumhuriyet Gazetesi’nin ar damarı çatlamış kadın yazarı! Sen müslüman olmayabilirsin (müslümanım diyorsan, değilsin diyemeyiz), hatta “uğursuzun önde gideni” deyimindekine uygun bir hayat sürebilirsin! Ne olursan ol, bir müslüman kadına yapılanı “şirret” ifadelerle dalgaya alma! Bir gayrimüslimle komşu olunur, ancak pornocuyla olunmaz! Allah sizin elinize çoluk çocuk düşürmesin, mümkünse ne hamile kalın ne de doğurun! 

Kadın gururuna ve mahremine en büyük edepsizliği Cumhuriyet Gazetesi’nin bu yazarı ve onun zihniyeti yapıyor. Cinsiyet üzerinden yapılan istismara çocukları da karıştıran Sodom Gomore’ciler ahlaksızlıkta sınır tanımıyor! Gudubet cenahın cenabet ruhlarını hiçbir hamam temizlemez! 

Madem pornoyu bu kadar seviyorsun, serbest olmasını istiyorsun; o bahsettiğin “80-100 deri pantolonlu” erkekle “halkın huzurunda” bir işeme seansı düzenle de görelim! Bakalım senin çok sevdiğin porno normal miymiş anormal mi? (Porno lafını kullandığım için üzgünüm)

Ertuğrul Özkök “Şimdi kimin suratına tüküreceğiz” diyor. Aynaya bakman yeterli! Radikal’in iğrenç “ÜZERİNE İŞEME FANTEZİSİ” manşetinin “411 EL KAOSA KALKTI” manşetinden öz’de farkı yok! Kanal D’nin görüntüleri sanki “tek gerçek” gibi algılatılmaya çalışılıyor. Aydın Doğan’dan bahsediyoruz beyler, 28 Şubat’ın henüz sorgulanmamış kutsal(!) medya ayağından! İleride gündem bu olacak!

Peki Kabataş olayı bir Gezi’cinin, transeksüelin, CHP’linin, Cumhuriyet yazarının, Doğan Medyası’ndan birinin başına gelseydi ne yapardınız? Hemen hükümeti yıkmaya kalkardınız, bütün müslümanları aşağılamaya kalkardınız, görüntüleri Avrupa Parlamentosunda tüm dünyaya izletmeye ve Türkiye’de bu olayların her gün olduğuna “yabancıları” inandırmaya kalkardınız! Peki biz ne yapardık? Zehra Develioğlu kardeşimize yapılanların faillerinin bulunmasını nasıl istiyorsak, aynısını sizin için de isterdik! Hangi ideolojiye sahip olursa olsun hiçbir insanın böyle bir muameleye tâbi tutulmasını onaylayamayız! Ama onlar bu vicdanı taşımıyor! İçlerindeki kirli ruhu ilk fırsatta ortaya döküyor, bir olayı çarpıtarak tüm müslümanlara dil uzatıyorlar. Artık susmaya niyetimiz yok, bilsinler! Peygamber Efendimize secdede iken hayvan dışkısı atanlardan bahsettik. Ebu Cehil ve yoldaşları bu olaya kahkahalarla gülmüştü! Zehra Develioğlu Hanımefendi’ye yapılana da şimdiki güruh acayip gülüyor, alay ediyor! Ancak unuttukları bir şey var! Ebu Cehil’in evi Kabe’nin hemen yanındadır. Bu evin üstünde de bir tuvalet vardır! Allah, hiç kimseyi Ebu Cehil’in yoldaşı yapmasın!